Tuğçe ERDEMLİ
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2004 21:31
Dönem dönem internet kullanıcıları arasında birtakım elektronik postalar dolaşıyor. İnsanlar alışveriş merkezlerinde veya dev süpermarketlerde nasıl hırsız muamelesi gördüklerini, güvenlik görevlileri tarafından hırpalandıklarını anlatıyorlar. Bu okuduklarımız ne kadar doğru bilemiyoruz ama her gün alışveriş merkezlerinin kapısında aranıyoruz.
Unutkanlık, dikkatsizlik nedeniyle veya tamamen nedensiz olarak mağaza kapısında çalan alarmlar yüzünden çantası ve üstü aranan insanlara rastlıyoruz. Alışveriş merkezlerinde ve mağazalarda yaşanan hırsızlık, bombalama gibi olaylardan sonra kapılardaki güvenlik önlemleri iyice arttı. Peki, bu güvenlik görevlilerinin bizi ne kadar aramaya yetkisi var? Bizim onlar karşısındaki haklarımız neler?
Dev süpermarket zincirlerinden birinde, alışverişini bitirip çıkışa yönelen kadının önünü güvenlik görevlileri keser. Fiş kontrolü yapacaklarını söyleyip, danışmaya gelmesini isterler. Danışma dedikleri yer ancak iki kişinin sığabileceği büyüklükte bir odadır. Güvenlik görevlileri kadını burada hırsızlıkla suçlar, mağdur kadın tüm poşetlerinin ve çantasının aranmasını kabul ettiği halde, hepsi erkek olan güvenlik görevlileri üzerini aramak isterler. Kadın, polis çağrılmasını istediği halde ancak uzun bekleyişler sonucu polis olay yerine gelir. Sonunda marketin içinden tarafsız bir kadın hırsızlıkla suçlanan kadının üzerini didik didik arar. Üzerinde çalıntı hiçbir ürün bulunamaz. Bunun üzerine kadını hırsızlık yapmakla suçlayan güvenlik görevlileri birden ortadan kaybolur. Kadın şikayet için karakola gider. Sonunda market yetkilileri mağdureye bir özür mektubu gönderir.
Yukarıdaki olay internette uzun süre dolaşan bir elektronik postadan alındı. Mağdur olan kadına ulaştık ve hikayeyi bir de onun ağzından dinledik. Ancak adının açıklanmasını istemedi. Bu nedenle kadının ve marketin adını açıklamıyoruz. Fakat, söz konusu market de bir özür yazısı gönderdiğini kabul ediyor.
Metal dedektörleri, x-ray cihazları, güvenlik görevlileri, çanta aramaları hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldi. Kapısında dedektör olmayan bir mağaza veya alışveriş merkezi artık yok denecek kadar az. Alışveriş yapmak istiyorsak bu kapılardan geçmek, ceplerimizi dedektör yanında duran masaya boşaltmak, çantamızın aranmasına razı olmak durumundayız. Çantanın içindekileri açmaya gerek kalmadan gösteren X-ray cihazı bulunan alışveriş merkezleri de var. Elbette tüm bunları reddetme hakkına sahipsiniz ama buna karşılık onların da size kapıyı gösterme hakkı var.
Unutmayın, bir güvenlik görevlisinin hırsızlık suçlaması veya şüphesiyle sizi durdurabilmesi sadece ve sadece suçüstü halinde mümkün.
HAKLARINIZI BİLİYOR MUSUNUZ
Aranarak girdiğiniz mağazada alışverşinizi bitirdiniz ve dışarıya çıkmak için kapıya yöneldiniz. Tam da kapıda duran güvenlik görevlisi sizi hırsızlık yaptığınız gerekçesiyle ya da alarmların çalması nedeniyle durduruyor. Bu durumda üzerinizi ve poşetlerinizi aramayı teklif eden görevliyi reddetme ve üzerinizi aratmama hakkına sahipsiniz. Eğer;
Güvenlik görevlisi size karşı zor kullanırsa, örneğin kolunuzu tutup çantanıza ısrarla bakmak isterse ancak mahkeme kararıyla bu işlemi gerçekleştirebileceğini görevliye hatırlatın.
Güvenlik görevlisi ısrarla çantanızda çalıntı bir ürün olduğunu savunuyorsa, görevlinin bu hareketi direkt olarak hakarete giriyor. Suç duyurusunda bulunmalısınız. Görevli, hapis cezası bile alabilir, size de tazminat davası açma hakkı doğar.
Görevli, polis çağırmak için sizi kapıda ya da herhangi bir yerde bekletemez. Kişi hak ve özgürlüğünüzü kısıtlayıcı bir hareket yaptığından dolayı beklememe hakkına sahipsiniz.
Polis görevlisi gelip üzerinizi aramak istediğini belirtirse, böyle bir hakka sahip olmadığını bilin. Hakim kararı ve yetkili mercinin yazılı kararı bulunmadıkça üzerinizi aratmama hakkına sahipsiniz.