Güncelleme Tarihi:
Ali Kırca, (aslında bilgisayardan ziyade, kötü bir ürünle dünyanın en zengin adamı olduğu için bir ticaret ve pazarlama dehası olan) Bill Gates’in ‘dehasından’ bize şu 4 dersi çıkarmış, yazısını şöyle bitiriyor:
“… Alın size "çağdaş deha" dersleri:
Artık "yeni binyıl"da, üzerinde peştamalla hamamdan fırlayan ve "Buldum, buldum!" diye çığlık atan "mucit"ler yok. Ortak akıl var! Bu bir!
Ölçüsüz bir serveti kontrol eden "dev"; en önemli buluşu atladığını itiraf ediyor ve gecikmenin faturasını kendisine çıkarırken, başarının kredisini "bir avuç inançlı çalışanı"na yazıyorsa şayet...
Tevazu dediğiniz şey, gençlerle, buruşuk pantolon ve kravatsız, beyaz gömlekle konuşmak değildir yalnızca... Bu iki!
Şimdi, bu adam "Dünya düz de değil, aslında kurşun kaleme benzer" dese, ona da inanmaz mısınız? Bu üç!
Artık nerede doğduğumuza kafa yoracağımıza, internete girip "iki kelime" bir şey öğrensek daha iyi etmez miyiz? Bu da dört... (Sabah, 1 şubat)
*
Kırca tamamen haklı.
İnsan tevazu göstermeli ve (iki kelime öğrenmekten öte) biliyorum zannettiği şeyleri bile, elinin altında böyle bir imkan varken, internetten kontrol etmeli.
Hele hele gazeteciler, yazarlar, televizyoncular… yani halkın karşısına çıkanlar.
Ben, hemen her şeyi sözlükten, ansiklopediden ve hepsinden kolay ve hızlısı internetten teyit etmeye çalışmama rağmen, bir sürü hata yapıyorum.
Mesela, Ali Kırca’nın “Dünya yuvarlak değildir!” başlıklı bu yazısı şöyle başlıyor:
“Galileo Galilei, yalnızca dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ettiği ve son nefesine kadar sözünden dönmediği için giyotinde can verdi.
Bağnaz kilisenin aforoz ettiği bilim adamına yaşamak için son bir şans verilmişti aslında. "Dünyanın 'tepsi gibi düz' olduğunu söyle, hayatını bağışlayalım" demişti engizisyon yargıçları... "Peki, tamam, dünya düzdür!" dedi ve kurtuldu. Tam giderken yanındakilere dönüp fısıldadı: "Ama dünya yine de yuvarlaktır!”
Şimdi Ali Kırca,
(1) Galileo Galilei’nin “dünyanın yuvarlak olduğunu” değil “güneşin etrafında döndüğünü” savunduğu için yargılandığını; (*)
(2) İdam edilmediğini, ev hapsindeyken eceliyle öldüğünü;
(3) Ayrıca Engizisyon mahkemesinden çıkarken (rivayete göre) ‘Ama dünya yine de yuvarlaktır!’ değil, ‘Eppur, si muove’ yani ‘Yine de dönüyor!’ dediğini;
(4) Üstelik giyotinin ilk kez Fransız İhtilali’nden sonra, 1792’de ‘kullanıldığını’, zaten mucidi olan Doktor Joseph Ignace Guillotin’in de Galilei’nin ölümünden neredeyse bir asır sonra dünyaya geldiğini...
... bilmez mi, bilmese de internete girip bakmaz mı?
(*) Hâlâ okumadıysanız eğer Prof. Carl Sagan’ın (Reşit Aşçıoğlu’nun 1982’de yaptığı mükemmel tercümesiyle) Kosmos – Evren’in ve Yaşamın Sırları adlı kitabını mutlaka okuyun. Burada, Eratosthenes’in, Galilei’den yaklaşık 1800 yıl kadar önce, Dünya’nın yuvarlak olduğunu bırakın iddia etmeyi, ispat edişi anlatılıyor. Eratosthenes, Haziran’ın 21. günü saat 12.00’de Siyene’de (Ebu Simbel) heykeller hiç gölge yapmadığını, oysa İskenderiye’de heykellerin 7 derecelik bir gölge yaptığını fark eder. Bir adam çıkarır, iki kent arasını adımlarla ölçtürür. Çıkan rakamı (360 derece / 7 =) 50 ile çarparak, dünyanın çevresini (doğru olarak) hesaplar. Yani, dünyanın en büyük astronomlarından biri olan Galileo Galilei, 17.yüzyılda ‘Dünya yuvarlak!’ deseydi, herhalde ‘Günaydın!’ diye yüzüne tükürürlerdi!
Resim: “Galileo Roma Engizisyon Mahkemesi karşısında” Cristiano Banti (1857)