Güncelleme Tarihi:
HERKES DİDİK ARANDI / Foto Galeri
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Sanayi Sokağı’na giren bir gencin tekmelenerek yere düşürüldüğünü; sanıkların yerde olan gence elle ve tekmelerle vurmaya devam ettiklerini; daha sonra Mevlüt Saldoğan’ın göğsüne ve başına gelecek şekilde 3 tekme attığını belirten savcı, buna bağlı olarak hayatını kaybettiğini söylediği gencin Ali İsmail Korkmaz olduğunun da görüntülerle tespit edildiğini belirtti.
Savcı polis Mevlüt Saldoğan hakkında “kasten adam öldürme” suçlamasıyla müebbet hapis cezası isterken, sanık Yalçın Akbulut hakkında ise “kasten yaralama suretiyle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla 12 ilâ 16 yıl hapis talep etti.
Savcı, sivil sanıklardan fırıncı İsmail Koyuncu ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar hakkında ise 8-12 yıl hapis cezası talep etti. Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in ise “delil yetersizliği” nedeniyle beraatini istedi.
Savcı, tutuksuz yargılanan sanık polis memurlarından Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in beraatlerini istedi.
''ÇOCUĞUMLA GURUR DUYUYORUM''
Savcıdan sonra söz alan baba Şahap Korkmaz, şunları söyledi: ''Elinde yaralayıcı hiçbir cisim bulunmadan, olay yerinden kaçıp evine gitmeye çalışırken bu kişiler tarafından yapılan bu saldırı hangi kanuna sığar? Hepsi ölümüne sebep olmuştur. Raporlarda belirtildiği gibi herşey apaçık. Hepsi onu öldürmek için müdahale ettiler. Vücudunun her yeri morluklar içindeydi. Hiçbir zarar vermeyen bir kişiye bu şekilde saldırıyorlar.Bunlara katil dememek için hiçbir sebep yok. Gerçek bir ceza verilmesini istiyoruz. Adaletin adilce işlemesini istiyoruz” dedi.Anne Emel Korkmaz da ''18 ay önce oğlumu yitirdim. Beş kez bu katillerle yüzyüze geliyorum. 18 aydır çocuğumun nefesini sesini duyamıyorum. Polislerden biri psikolojik sorunlar yaşıyormuş. Ali İsmail onları rahat bırakmadığı için. Siz katil damgasıyla hayatta kalacaksınız. Ben çocuğumla gurur duyuyorum. Hangi anne burada söylenenleri sakin şekilde dinleyebilir? İdam da edilseler Alişim gerşi gelmeyecek biliyorum ama bu ülkede adalet varsa en ağır şekilde yargılanmalarını istiyorum. Herkes kendini benim yerime koysun” dedi.
Ağabey Gürkan Korkmaz ise Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in beraat etmelerinin doğru olmayacağını savunarak şöyle dedi: “Sokakta amir sıfatıyla yakalama emrini veren polislere beraat istenmesi CMK’ ya aykırıdır. Savcı beyin gözünden kaçmış olabilir. Son 3 tekmeyi atan kişi için kasten adam öldürme dışında diğer sanıklar korunuyor.”
SANIK POLİS SALDOĞAN'DAN SAVUNMA: DARBENİN BASTIRILMASINDA GÖREV ALDIM
Hakkında müebbet hapis cezası istenen sanık polis Mevlüt Saldoğan, mütalaaya ilişkin savunmasında görüntülerde dövüldüğü iddia edilen kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını ileri sürdü.
O sokağa 'göstericileri dağıtın' şeklindeki talimat üzerine gittiklerini belirten Saldoğan, bu nedenle gözaltı işlemi yapılmadığını ve bu tarzda müdahaleler olduğunu söyledi.
Saldoğan, ''Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ve İçişleri Bakanı 'Gezi Parkı bir darbedir' diyor. Eğer bu darbeyse ben darbenin bastırılmasında görev aldım. Beraatimi talep ediyorum'' dedi.
SALDOĞAN’IN AVUKATI: ''VALİ, BAKAN, BAŞBAKAN DA DAVAYA DAHİL EDİLMELİ''
Mevlüt Saldoğan’ın avukatı Mutlu Karayılan, savcı mütalaasını kabul etmediklerini söyleyerek, "Bu aşamaya kadar yapılan yargılama sürecinde, kesin delilden uzak nasıl böyle bir kanıya varıldı bilemiyoruz. Mahkeme de davayı bitirmenin telaşına düşmüş. Görüntüler Hollanda’ya gönderilsin ve orada darp edilen Ali İsmail Korkmaz mı değil mi o delillendirilsin. Ali İsmail, merdivenden düştüm diyor. Merdiven hususu araştırılsın. Merdivenden düşme konusunda kimse Ali İsmail’in başına silah dayamadı" dedi.
Adli Tıp Kurumu’nun raporlarının çelişkili olduğunu savunan avukat Mutlu Karayılan, sözlerine şöyle devam etti:
"Adli Tıp Raporu kopyala yapıştır, avukat anlatsın raporudur. Ali İsmail’in hastaneden çıktıktan sonraki 17 saati kayıp. Belki Ali İsmail’i bir başkası dövdü. Görüntülerdeki kişi Ali İsmail midir, değil midir önce tespit edilmelidir. Bu durumda bir kısım baskılara dayanarak bu davayı bitirme gayretinde olunduğu düşünülür. Müvekkilim kendisine verilen talimatı yerine getirmiştir. Eskişehir Emniyet Müdürü, Valisi, İçişleri Bakanı ve Başbakan da davaya dahil edilip, ifadeleri alınmalıdır. Müvekkilim, polis memurudur, kaçacak durumda değildir. Nakdi kefaletle serbest kalmasını istiyoruz."
Diğer sanık avukatları ise, savcı mütalaasının aleyhlerinde olan konuları kabul etmediklerini bildirdi.
TUTUKLU SANIKLARIN TUTUKLULUKLARININ DEVAMINA KARAR VERİLDİ, DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti daha sonra ara kararını açıkladı. Buna göre tutuklu sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan, esnaf İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar’ın tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebinin reddine, yine tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar, Yalçın Akdoğan ve Hüseyin Engin’e savunma için ek süre ve sanık müdafilerine ek süre verilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşmanın 26 Aralık 2014 tarihine ertelenmesine karar verdi.
ÇOK SIKI GÜVENLİK ÖNLEMİ
Güvenlik gerekçesiyle Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınan dava nedeniyle adliye önünde geniş güvenlik tedbirleri alındı. Adliye Sarayı çevresi polis bariyerleriyle çevrildi. Davaya destek için Kayseri’ye gelen grup adliyeyi karşıdan gören Erkilet Bulvarı üzerinde bekletiliyor. Ayrıca adliyeye çıkan bütün yollar da yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Davayı salondan takip edecekler ise polis kontrolünden sonra içeri alındı. Güvenlik tedbirleri kapsamında, adliye yakınlarında TOMA, itfaiye, çok sayıda çevik kuvvet ekibi hazır bekletiliyor.
DAVAYI TAKİP EDENLER
Duruşmayı Korkmaz’ın annesi Emel ve babası Şahap Korkmaz, abisi Avukat Gürkan Korkmaz, CHP Milletvekilleri Durdu Özbolat (Kahramanmaraş), Musa Çam (İzmir), Süheyl Batum (Eskişehir) ve çok sayıda vatandaş takip ediyor.
DURUŞMADAN NOTLAR:
KORKMAZ AİLESİ MAHKEMEYE OLAY YERİ MAKETİNİ GETİRDİ
* Ali İsmail Korkmaz'ın saldırıya uğradığı iddia edilen yerin maketi, avukatlar tarafından duruşma salonuna getirildi. Maket, mahkeme heyetinin önüne kuruldu.
SAVCININ MÜTALAASI:
* Savcı mütalaasında, Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemlerine katıldığını ve eylemlerde yaralanarak, daha sonra yaşamını yitirdiğinin belirlendiğini söyledi. Tutuksuz yargılanan polis memurları Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar’ın beraatlerine karar verilmesini isteyen savcı, mütaalasında şu görüşlere yer verdi;
ASIL ZANLI MEVLÜT SALDOĞAN
“Eskişehir ilinde düzenlenen eylemlerde Ali İsmail Korkmaz’ın katıldığı Yunus Emre caddesindeki eylemlerde müdahaleden kaçarak, Kurtuluş Mahallesi Sanayi Sokak'a girdiği, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever, Ebubekir Harlar’ın, Korkmaz ı beklediği, Ebubekir Harlar’ın tekme attığı, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever’in çelme taktığı, ekmek fırını önünde yaraladığı, Mevlüt Saldoğan’ın yerde yatan Ali İsmail Korkmaz’a vurduğu, Yalçın Akbulut’un da orada bulunduğu, Ali İsmail Korkmaz’ın küfür ettiği, sanıklardan Mevlüt Saldoğan’ın Ali İsmail Korkmaz’ın göğüs ve baş kısmına tekme attığı belirlendi.
Ali İsmail Korkmaz’ın arkadaşlarıyla birlikte hastaneye tedavi amacıyla gittiği ve burada genel durumunun iyi olduğu, eşya taşırken düştüğünü söylediği, daha sonra beyin tomografisinin çekilmesi amacıyla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne ambulansla sevk edildiği, yapılan muayenesinde çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu, Ortopedi Polikliniği’nde tedavisinin devam edeceğinin söylendiği, ardından Ali İsmail Korkmaz’ın Odunpazarı Polis Merkezi Amirliği’nde verdiği ifadede eski Tren Garı’nda 5-6 kişinin kendisinin sopayla dövdüklerini söylediği, kendisine kimin neden vurduğunu bilmediği ve şikayetçi olduğunu söylediği, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan kontrollerinde beyin kanaması geçirdiği, daha önce kalp ameliyatı geçirdiği ve buna bağlı olarak kullandığı ilaçların kan dolaşımını hızlandırdığı, kafa travmasına bağlı beyin kanaması, kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçlarla aldığı kafa travmasıyla beyin kanaması ilişkili olabileceği, Ali İsmail Korkmaz’ın dövülmesiyle, ölümünün illiyet bağı bulunduğu, kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı belirlendi.
Mevlüt Saldoğan’ın yaralamaya yönelik saldırı, ardından Ali İsmail Korkmaz’ın küfretmesi üzerine Mevlüt Saldoğan’ın başına 3 kez vurduğu ve yaralamaya yönelik saldırının kastının aştığı ve adam öldürmeye sebep olduğu anlaşılmakla, sanıklardan Mevlüt Saldoğan’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 81/1 53/1 kasten adam öldürmek suçundan cezalandırmasına, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar’ın TCK’nın 86/1, 87/4 ayrı ayrı eylemlerinin başta öldürmeye yönelik olmadığı ve nitelikli yaralamadan cezalandırılmaları, Yalçın Akbulut’un 86/3d maddesi 87/4 kasten yaralama suçundan, Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in ise kasten adam öldürmeye iştirak suçundan dava açılmış ise de Ali İsmail’in kaçtığı ve bu nedenle her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı deliller olması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi mütalaa olunur.”
Avukatlar, olayın yaşandığı yerin maketini mahkeme salonuna getirdi (Fotoğrafın büyük hali için üzerine tıklayın)
"BERAATİ İSTENEN POLİSLER OLMASAYDI ALİ İSMAİL KAÇIP KURTULURDU"
Ali İsmail Korkmaz davasında savcının mütalaasının ardından aile avukatlarından Ayhan Erdoğan, salona getirilen olay yeri maketi üstünde Ali İsmail Korkmaz’ın nasıl ve nerelerde saldırıya uğrayıp, dövüldüğünü anlattı. Avukat Ayhan Erdoğan, sanıkların maket üstünde bulundukları konumları göstererek şunları söyledi:
"Polisin amacının suç işleyen varsa yakalamak değil, pusu kurmak olduğu telsiz kayıtlarında mevcuttur. Beraati istenen polisler olmasaydı, Ali İsmail Korkmaz o sokaktan kurtulup, kaçabilirdi. Beraat kararı verilmesi haksız olur. Bu olaylarda polis, güvenlik görevi yapmamaktadır. Mevlüt Saldoğan asli faildir. Nitelikli olarak kasten adam öldürme suçu işlemiştir. Yalçın Akbulut da olayda en önemli roldedir. Ali İsmail Korkmaz’ın yakalanma talimatını Yalçın Akbulut veriyor ve 4 sivil sanık darp edip yakalıyor. Yalçın Akbulut da asli fail olarak düşünülmelidir. Yalçın Akbulut ve Mevlüt Saldoğan müşterek faildir. Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin, müşterek fail olarak düşünülmediği takdirde fiilen olaya katıldıkları görülmelidir."
TUTUKLU POLİS MEVLÜT SALDOĞAN: BEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM
Ali İsmail Korkmaz’ı öldürmekle suçlanan sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan, o gün üzerinde taşıdığı tabancanın namlusunda mermi bulunduğunu, istese çekip vurabileceğini anlattı. Ali İsmail Korkmaz’ı öldürmediğini iddia eden Mevlüt Saldoğan, "Gerek iddia makamının, gerek müdafi avukatların iddialarını kabul etmiyorum. En kilit noktada maket yanlıştır. O boşluk alanda binalar yerleştirilmiştir. Tutuklu olduğum sürede bina yapıldı mı bilmiyorum. Benim zor kullandığım şahsın Ali İsmail Korkmaz olup olmadığı belirlenmediği halde, öyle kabul edildi. Ben, Ali İsmail Korkmaz olmadığını söylüyorum. Orada geçici baygınlıktan bahsedildi. Topu topu 57 saniye müdahale edildi. O nasıl bir baygınlık? Ben yalan söylemiyorum. 42 yaşına yeni girdim, bugüne kadar kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Bir sanık yemin etmek zorunda değildir ancak, ben namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum. Benim ne zaman raporlu ve yıllık izine çıktığım özlük dosyamda var. Görüntü kayıtlarını silmedim. Müdafi heyetinin talep ettiği gibi ben de talep ediyorum, kimler sildiyse belirlensin. İlk defa yargılanıyorum. Benim için en büyük acıdır bu. 8 aydır Eskişehir’de görevliydim. Çalışan personeli bile tanımıyordum. Olaya karışan esnaflarla, jandarmanın ekip otomobilinde tanıştım. Böyle bir pusu kurmadık. 72 saat boyunca görevden ayrılmamak üzere orada bulundum. Bir insanın ne kadar uykusuz kalabileceği, psikiyatriste sorulması lazım veya nasıl bir tepki verir bunun sorulması lazım. Benim oradaki görevlendirildiğim arkadaşlara da sorabilirsiniz. Tutuksuz yargılanan arkadaşlara da sorabilirsiniz. Benim ne ceza alacağım önemli değil. Gerekirse ilmeği takarım, canımı da alırım. Benim evladım yaşındaki bir insanın canını almakla suçlanıyorum. Vallahi, kimseyi öldürmedim, kimseyi öldürecek hareket etmedim. ”
''DÖNEMİN BAŞBAKANI GEZİ OLAYINI DARBE GİRİŞİMİ OLARAK NİTELENDİRDİ''
Duruşmada olayın asli fali olmakla suçlanan polis memuru Mevlüt Saldoğan, dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adını söylemeden, ''Dönemin başbakanı. Gezi Parkı eylemlerinin bir darbe girişimi olduğunu söylemişti. Gezi olayları bir darbe girişimiyse, ben darbe girişimini bastırmak amacıyla görevlendirildim. Adalet herkese lazım'' diyerek, savunmasını şöyle sürdürdü:
''Kasten adam öldürmekle suçlanmak benim için çok büyük hakaret. Benim o gün silahımın namlusunda mermi vardı. Öldürmek isteseydim, çeker vururdum. Allah hepsini biliyor, tahliyemi talep ediyorum."
Fırıncı Ramazan Koyuncu ise "Önceki ifadelerim geçerlidir. 16 aydır cezaevindeyim. Ben ne Ali İsmail Korkmaz’ı, ne polisleri, ne de bizi durduran polisleri tanırım. Kimseye kastım, husumetim yoktur" dedi.
Sanıklardan İsmail Koyuncu da olay yerinde müdahale ettikleri kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını savundu. Sadece olay yerinde gördüğü polis memurları ve kişileri kıyafetlerini değiştirseler bile tanıdığını söyleyen İsmail Koyuncu ancak, Ali İsmail Korkmaz’ı hastanede çekilen güvenlik kamera görüntülerinden tanıyamadığını anlatarak, önce tahliye, ardından beraatini istedi.
Ebubekir Harlar da savunmasında, ”16 aydır mağdurum tahliyemi talep ediyorum” ifadesinde bulundu.
Zanlılardan Muhammet Vatansever de "Suçlamaları kabul etmiyorum, kasten öldürme ve yaralama yapmadım. İşbirliği yaptığımız söyleniyor. Görüntülerde açıktır ki ben sadece orada bekliyorum. Bu şahıs da Ali İsmail Korkmaz değildir. Üzerinde kırmızı bir mont yoktur. Açık yeşil renkli kıyafet vardır. Güvenlik kamera görüntülerinde bizleri netleştirmişler, Ali İsmail’i değil" dedi.
Tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut, "Savunma için süre istiyorum. Talimat verdi diyorlar. Ancak, talimat vermedim. Sivil şahısları yakalayın diye talimat verdiğim söyleniyor, böyle bir şey yok" dedi.
Beraatleri istenen polis memuru Şaban Gökpınar, "Savunma için süre istiyorum. Savcı görüşlerine katılıyorum. Ali İsmail’in avukat Ayhan Erdoğan’ın söylediklerine katılmıyorum. Açık Öğretim Fakültesi sınavı için idari izinliydim. Gece saatlerinde telefonla görevlendirildim. Ben, amir değilim, başpolis memuruyum. Sıfatım memurdur" diye konuştu.
Beraatleri istenen polis memuru Şaban Hüseyin Engin de savcı mütalaasına katıldığını ancak Korkmaz ailesinin görüşlerine katılmadığını, savunma için süre isteğini belirtti.