Güncelleme Tarihi:
ESKİŞEHİR’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında 2 Haziran 2013’te polisten kaçarken dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013’te yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz ile ilgili davaya dün Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 1’i polis olmak üzere 5’i tutuklu 8 kişi hakkında ‘kasten adam öldürmek’ten ömür boyu hapis, ‘bu suçu kolaylaştırmaktan’tan da 10-15 yıl hapis istemiyle Eskişehir’de açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Kayseri’ye nakledilmişti.
Duruşmaya tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatanseven, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları katıldı. Uluslararası Af Örgütü Gözlemcisi Andrea Ruijeter da gözlemci olarak yer aldı.
GÖRÜNTÜ 4 KEZ SİLİNMİŞ
Adli Tıp Genel Kurulu raporunda Ali İsmail’in vücudunda pek çok kırık tespit edildiği, ölümün darpa bağlı olduğu vurgulandı. Mahkeme Başkanı’nın okuduğu TÜBİTAK raporunda Harman Ekmek Fırını kamerası cihazındaki sürücülerin 4 kez silindiği tespit edildi.
5 SANIĞA TAHLİYE YOK
Mahkeme 5 sanığın tahliye ve tutuksuz Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebinin reddine karar verildi. Duruşma 26 Kasım’a ertelendi.
MAHKEME başkanı, Beşik Otel kamera kayıtlarında kameranın kapatılmasının istendiğiyle ilgili coplu bir kişi ile otel görevlileri arasında geçen diyaloğu okudu. Tutuksuz polis Hüseyin Engin coplu şahsın kendisi olduğunu kabul etti ama diyaloğu reddetti.
ELLERİ SOPALI KİŞİLER KABUL ETTİ
GÖRÜNTÜLERDEKİ elleri sopalı kişiler tek tek ayrıştırılıp netleştirildi. Bireyler numaralandırıldı. “1’inci Şahıs”, sanık İsmail Koyuncu’ya gösterildi, kendisi olduğunu söyledi. Sonraki görüntüde döven kişinin kendisi olduğunu kabul eden tutuklu polis Mevlüt Saldoğan, “Şahıs Ali İsmail değildi, keşke silinmeseydi de nasıl saldırıya uğradığımız görülseydi” dedi.
‘TC’NİN ŞEREFLİ POLİSİYİM’
MÜDAHİL sıralarından “Şerefsiz” sözü duyulunca Saldoğan, “Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli bir polisiyim” diye bağırdı. Abi Gürkan Korkmaz ise “Şerefli olduğunu nereden çıkarıyor” sözleriyle tepki gösterdi. Sanıklar Muhammet Vatansever ve Ramazan Koyuncu da görüntüleri kabul etti.
‘BANA BENZİYOR’ LAFI GÜLDÜRDÜ
BEŞİK Otel kamerasını kapatan kişinin görüntüsü gösterilen sanıklardan tutuksuz polis Hüseyin Engin, “Bana benziyor, bununla ilgili soruşturma Eskişehir’de devam ediyor” dedi. Bu sözler gülüşmelere neden oldu. Bir izleyici “Sen değil misin” diye seslendi.
ANNEYLE BABA GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEMEDİ
DAHA sonra salondaki ekrana görüntüler yansıtıldı. Anne Emel Korkmaz sanıklara, “İyi bakın, yapmadığınızı söylüyordunuz” diye bağırıp beddua etti, ağladı. Anne Emel ve baba Şahap Korkmaz, video görüntülerinin ekrana yansıtılmaya başlanmasıyla birlikte dayanamayıp salon dışına çıktılar.
DEVLETİN POLİSİ ‘TUT’ DEDİ TUTTUK
Sanıklar özetle şunları söyledi:
- Mevlüt Saldoğan: “Nereye kaçacağım sayın başkan, devletin memuruyum. Tahliyemi istiyorum.”
- Ebubekir Harlan: “O şahıs üzerimize küfür ederek geldi.”
- İsmail Koyuncu: “Devlete olan saygımdan kaçan şahsı yakalamaya çalıştım, hırsız da olabilirdi. Biz tamamen günah keçisiyiz, kader kurbanıyım.15 aydır hapis yatıyorum, tahliyemi istiyorum.”
- Şaban Gökpınar: “Kimseyi darp etmedim, beraatimi istiyorum.”
- Muhammet Vatansever: “Bu şahıs Ali İsmail değildir. Bir şüpheliyi devletin polisi ‘Tut’ dedi tuttuk.”
- Yalçın Akbulut: “Kovaladım ama darp etmedim. Kendisi zaten hastanede merdivenden düştüğünü söylemiş.”