Ali Abunimah'ın tek kişilik intifadası
Güncelleme Tarihi:
‘İntifada’yı duymuşsunuzdur. Türkçesi ‘silkinme’ demektir. Filistinlilerin İsrail işgali karşısındaki direnişini anlatır. Birincisi vardır, ikincisi vardır.
Bir de elektronik intifada var son yıllarda çok sık konuşulan. Yanlış anlamayın Arap Baharı’ndan, Twitter devriminden filan bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey, ‘Electronic Intifada’ isimli bir haber blog’u. Filistin toprakları ve Filistinlilerle ilgili olanı biteni dünyaya duyurmayı amaçlayan, İngilizce yayın yapan bir internet sitesi. Kurucusu da Ali Abunimah adlı bir gazeteci.
Abunimah, ABD doğumlu ama Filistin asıllı. En iyi okullarda okumuş, bugün Ortadoğu’yla ilgili meseleler konusunda sık sık fikrine danışılan bir kanaat önderi haline gelmiş durumda. Ve Abunimah geçtiğimiz hafta tek başına çabalayarak dünya basınında ses getiren bir iş başardı. İngiltere’nin en saygıdeğer gazetelerinden Guardian’ın İslam ve Filistin karşıtı olduğu öne sürülen Joshua Trevino’yu işe almasını engelledi.
“GEMİDEKİ ABD’LİLERİN ÖLMESİNİ DERT ETMEM”
Her şey Guardian’ın Trevino’yu muhabir ve köşe yazarı olarak kadrosuna kattığını duyurmasıyla başladı. Birçoğumuz için ‘Joshua Trevino’ ismi bir şey ifade etmese de kendisi 2011 yılının Haziran ayında Yunanistan’dan Gazze’ye yola çıkacak özgürlük filosuna İsrail ordusunun ateş açması gerektiğini savunmasıyla o dönem ABD kamuoyunda büyük gürültü koparmıştı. Zira filoda Pulitzer ödüllü yazar Alice Walker ve Hedy Epstein gibi isimler de vardı ve Trevino, “Gemideki ABD’lilerin ölmesini ben dahil birçok Amerikalı dert etmez” diye bir tweet atmıştı.
Dahası kendisi George W. Bush yönetimini döneminde Beyaz Saray’da konuşma metinlerini yazmakla görevliydi ve aşırı sağcı bir ABD’li olarak tanınıyordu.
Abunimah, Trevino’nun bu tartışmalı duruşunu önce Electronic Intifada’da, birkaç gün sonra da El Cezire’nin internet sitesinde yayımlanan “Guardian’da kötü giden ne?” başlıklı makalesinde dile getirdi.
Sol çizgisiyle tanınan Guardian’ın ekonomik sıkıntılar nedeniyle politik tavrından ödün vermeye başladığını ve ABD’li okuru çekebilmek için bu ülkedeki faaliyetlerin artırdığını, hatta gazetenin “Siyonist kökenlerine” dönüş yaparak Filistin düşmanlığına başladığını ifade eden Abunimah, Trevino’nun bu gazetede yazmasına neden karşı olduğunu da örneklerle anlattı.
MAVİ MARMARA HAKKINDA SERT YORUMLAR
Trevino’nun eski yazılarını, tweet’lerini analiz eden Abunimah, yazarın savunduğu bazı görüşlerin ifade özgürlüğünün ötesine geçerek nefret söylemine dönüştüğünü savundu. Trevino sadece 2011’deki filo için değil 2010’daki Mavi Marmara filosu için de müdahaleyi savunmuş ve İsraillilerin gemiye çıkartma yaparak dokuz sivilin ölümüne sebebiyet verirken haklı gerekçeleri olduğunu öne sürmüştü.
Dahası Abunimah, Trevino’nun Temmuz 2011’de Malezya hükümetinden gelen paralarla desteklenen “Malaysia Matters” isimli bir blog’la ilgili karanlık ilişkiler olduğunu da belirterek, “Trevino’nun Guardian’daki yeni patronları bundan haberdar mı? Trevino’nun kimimn adına yazdığını biliyorlar mı? Ve daha da önemlisi bunu okurlarıyla paylaşmaya hazırlar mı?” diye sordu.
“KADROLU DEĞİL FREELANCE”
Önce Guardian’dan Abunimah’a, “Trevino köşe yazarı ya da muhabir olarak kadromuza katılmamıştır, anlaşma üzerinden yorum sayfamıza katkıda bulunacak freelance yorumcudur. Yazınızda bunu düzeltirseniz memnun oluruz” şeklinde bir mesaj geldi. Halbuki gazetenin Trevino’yla ilgili ilk açıklamasında köşe yazarı ve muhabir olduğu açık bir dille belirtilmişti.
Abunimah bu durumu Guardian’ın duyduğu utanç sonucu Trevino’nun konumunun düşürülmesine bağlarken dünya basınında da tartışma büyüdü. Özellikle Arap dünyasından birçok blog yazarı ve gazeteci Abunimah’a destek çıktı. Filistin yanlısı akademisyenler, siyasetçiler ve kanaat önderlerinin Guardian’a yazdığı tepki mektubu yine Guardian’da yayımlandı.
Bu arada El Cezire okurlarının da yardımıyla Abunimah, Electronic Intifada üzerinden Trevino’yla ilgili ifşaatlarını sürdürdü. Trevino’nun özellikle Mavi Marmara baskının hemen ardından attığı tweet’lerin ortaya çıkması Müslüman grupları öfkelendirdi, zira yazdıkları arasında Hz. Muhammed’e hakarete varan sözler bulunuyordu.
Bu arada Trevino’nun zaman zaman tweet’lerinde Aya Sofya’nın
Bütün bu gürültüye rağmen Trevino’nun ilk yazısı 20 Ağustos’ta Guardian’da yayımlandı. ABD’deki sağlık politikalarıyla ilgili yazıya gelen yorumların neredeyse tamamı Abunimah’ın başlattığı tartışma üzerineydi. Diğer taraftan Abunimah eleştirilerini sürdürdü. Trevino’yu Geert Wilders, Anders Behring Breivik gibi İslam düşmanlığının bayrağını taşıyan isimlerle kıyaslayan gazeteci, bir sonraki aşamada Trevino’nun California senatörlüğü için yarışan ABD’li siyasetçi Chuck DeVore’un iletişim direktörü olduğu dönemde DeVore’un kampanyasındaki İslam karşıtı ifadeleri ortaya koydu.
SONUNDA İPLER KOPTU
Ve en sonunda Cuma günü Guardian Trevino’yla çıkar çatışması yüzünden yollarını ayırdığını açıkladı. Açıklamada, Trevino’nun 2011 yılında gazete için bir makale yazdığı dönemde “Malaysia Matters” sitesiyle ve Kuala Lumpur hükümetiyle bağlantısını ortaya koymadığı ve bir çıkar çatışmasına neden olduğu, gazetenin etik ilkeleri doğrultusunda bunun kabul edilemez olduğu belirtildi.
Son olarak dün Guardian’ın okur temsilcisi Chris Elliot bir yazı yazarak tartışmaya müdahil oldu. Bugüne kadar yaşananları özetledikten sonra, Trevino’nun geçmişte kişisel hesabından yazdığı tweet’lerin Guardian’ı bağlamayacağını, dahası Trevino’nun bunları yazarkenki niyetinin o kadar da kötü olmayabileceğini belirtti. Elliot’ın yazısına da Guardian’ın eski çizgisine sahip çıkan onlarca okurdan tepki var. Abunimah ise şimdilik sessiz.
Bundan sonra ne olacağını bekleyip görmek lazım. Ancak şunu söylemek mümkün: Dünya bugün Abunimah’ın tek kişilik intifadasını konuşuyor.