Güncelleme Tarihi:
'HERKESE ANLATTI'
Dava konusu olay, 2006 sonunda yaşandı. Resmi nikâhlı eş Ş.C., eşi M.C.'nin kendisini G.G. isimli kadınla aldattığını, 3 çocuğunun babası eşinin âşığının yanına yerleştiğini, bu birlikteliği akraba ve arkadaş ortamında da rahatça anlatarak kendisini küçük düşürdüğünü ileri sürdü ve eşi ile sevgilisinden manevi tazminat talep etti. Davaya komşular, ortak tanıdıklar, hatta çocuklar bile tanıklık yaparak, baba M.C.'nin G.G. ile ilişkisini anlattı. Yerel mahkeme ise görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu belirterek, manevi tazminat ödenemeyeceği yönünde karar verdi. Davacı da dosyayı temyiz ederek, dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi de "Evlilik dışı birliktelik yaşayan koca ile sevgilisinin, resmi nikâhlı eşe manevi tazminat ödemesine" hükmetti ve dosyayı bozarak yerel mahkemeye yolladı.
FAİZİYLE ÖDEYECEKLER
Yargıtay kararında, "Uzun süredir devam eden evlilik dışı birliktelik, resmi nikâhlı eşin sosyal ve kişilik değerlerine zarar verir. Davaya Asliye Hukuk Mahkemeleri de bakabilir'' denildi. Dosya da yeniden Ankara 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne geldi. Yerel mahkemedeki duruşmada davalı vekili Yargıtay'ın bozma kararının usule ve yasaya uygun olmadığını savundu. Hâkim Hüseyin Ünaldı'nın kararı ise Yargıtay'ın bozma kararına uyulması yönünde oldu. Mahkeme, "10 bin TL manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan (resmi nikâhlı eş ve metresi) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" karar verdi.