Güncelleme Tarihi:
1997 YILINDA evlenen C.Ç ve Y. Ç. çiftinin bir çocukları oldu. Çift arasında bir süre sonra geçimsizlik baş gösterdi. Eşi Y.’nin telefonda gizlice başkası ile konuştuğunu fark eden C. Ç. durumdan şüphelendi. Bir süre eşini takip eden Ç., eşi Y.’nin kendisini aldattığını öğrendi. İstanbul Aile Mahkemesi'nde 2014 yılında boşanma davası açan C. Ç. aynı süreçte bir dava daha açtı. Ç., eşi Y. ile ilişkisi olduğunu iddia ettiği E. Ş.’ye karşı da 30 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.
YOĞUN ACI YAŞADI
Mahkeme 2016’da Ç. çiftini boşadı. Ç.nin Ş.’ye karşı açtığı ve İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava da 2016 yılında karar çıktı. Mahkeme, Ş.’nin Ç.’ye 6 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Mahkeme kararında Ç.’nin aldatılma olayı nedeni ile yoğun acı ve elem yaşadığı kaydedildi.
TAZMİNAT KARARI BOZULDU
Mahkemenin bu kararına davalı E.Ş’nin avukatı itiraz etti. İstinaf başvurusunda “Müvekkilin (E.Ş.), doğrudan davacının (C. Ç.) bedensel ve ruhsal bütünlüğüne aykırı bir fiili bulunmuyor” denildi. Dosyaya bakan İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği tazminat ödenmesi kararını oy birliği ile bozdu.
ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK
Daire kararında bozma gerekçesi şöyle anlatıldı: “Sadakat yükümlülüğü eşler arasında olur. Bu yükümlülüğün ihlali boşanma sebebi sayılır ve eşler birbirlerinden manevi tazminat talep edebilir. Davalının (E.Ş.), davacıya (C. Ç.) karşı sadakat yükümlülüğü yok. Borçlar Kanununa göre tazminatla sorumlu tutulamaz. Yasada da böyle bir sorumluluk yok”
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR