Alanya'ya Antalya üzerinden yeni otoyol müjdesi

Yıldırım, Alanya Yat Limanı'nın açılışını yapmak üzere Devlet Hava Meydanları İşletmelerine (DHMİ) uçakla Gazipaşa Havaalanı'na indi. Gazipaşa'dan Alanya'ya geçen Bakan Yıldırım, Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı ve AK Parti İlçe Teşkilatını ziyaret etti. İlçe teşkilatında partililere hitap eden Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptığı dönemde Türkiye'de 92 katrilyonluk yol, havayolu, liman, havalimanı, telekomünikasyon, demiryolu gibi alanlarda yatırım yapılarak Cumhuriyet tarihinin ilklerine imza attıklarını söyledi.

Türkiye'yi bir baştan bir başa bölünmüş yollarla donattıklarını anlatan Bakan Yıldırım, “79 yıl içerisinde Türkiye'de yapılan bölünmüş yol miktarı 6 bin 100 kilometre. Biz bunun üzerine 14 bin kilometre bölünmüş yol koyduk. Şimdi artık Anadolu'nun her yerine bölünmüş yollarla gidebiliyorsunuz” dedi.

Antalya-Alanya yolunu da örnek gösteren Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: “O da ihtiyaca cevap vermiyor. Şimdi Alanya'ya yeni bir yol daha yapacağız. Alanya'ya Antalya üzerinden bir otoyol yapacağız. Bunun projesini yapıyoruz. Antalya'ya inecek, Antalya'dan da Alanya'ya devam edecek. Alanya'dan Gazipaşa'ya olan bölünmüş yolun da 26 kilometresi bitti. 14 kilometrelik kısmı da Haziran ayına kadar bitecek. Böylece Antalya-Alanya-Gazipaşa arasını da bölünmüş yolla bağlamış olacağız. Bunu bağlayınca Antalya Gazipaşa Havaalanı da daha etkin bir şekilde hizmete girmiş olacak.”

GAZİPAŞA HAVAALANI

Gazipaşa Havaalanı'yla ilgili de Yıldırım, havaalanının 2009 sonunda hizmete açıldığını, 2010 yılında Ankara ve İstanbul'a seferler başladığını, ancak devam ettirilemediğini anımsatarak, “Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Ancak burada şunu açıklıkla sizlere ifade etmek istiyorum. Çünkü bu tartışmaların haksız ve yersiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

THY ALANYA'YA SEFER DÜZENLEYECEK

Gazipaşa Havaalanı'nın, 3 C denilen üçüncü kategori bir havaalanı olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Üçüncü kategori havaalanı demek, bazı kısıtlamaları olan, ancak küçük ve orta gövdeli uçakların inip kalkmasına müsaade eden bir havaalanıdır. Bu çerçevede 100 yolcu kapasiteli uçaklar pilot mesuliyetinde inebilir. Buraya inecek pilotların mutlaka eğitim almaları şartıyla buraya sefer yapabilirler. Bu havaalanı stoll havalanıdır, 3. sınıf bir havaalınıdır” diye konuştu.

Avrupa'nın bir çok ülkesinden havaalanına iniş yapacak uçakların olacağını, bu uçaklarının 100 tipinin bulunduğunu belirten Yıldırım, durum böyleyken bazılarının, Gazipaşa Havaalanı'nın Antalya Havaalanı'yla aynı olmasını istediğini belirterek, şunları söyledi:
“Antalya Havaalanı dünyanın en gelişmiş havaalanlarının ilk 5'i arasında yer alır. Birbirinden bağımsız pistleri olan, yılda 150 bin uçağın indiği ve 22 milyon yolcunun kullandığı bir havaalanıdır. Antalya havaalanını görünce hemen karşınızda bir dağ görebiliyor musunuz? 'Antalya Havaalanı ile Gazipaşa Havaalanı aynı olsun' demek işi bilmemektir. Bu havaalanı iş görür. Lüzumsuz tartışmalarla zaman kaybedeceğimize bu havaalanının tanıtılması için gayret gösterelim. Yapılması gereken budur. Havaalanı için yapılabilecek her şey yapılmıştır havaalanı da açıktır. Yaz tarifesinden itibaren Türk Hava Yolları uygun uçaklarla buraya tarifeli seferlere başlayacak. Ayrıca, yine charter dediğimiz düzenli tarifeli olmayan uçuşlar da bu yaz buraya artacaktır.”

Kendileri için insan hayatından daha değerli bir şey bulunmadığının altını çizen Yıldırım, “Parayla pulla şanla şöhretle asla bunu değişmeyiz. Bizim hassasiyetimiz Gazipaşa'yla ilgili budur. Bunun dışında kim ne düşünüyorsa hakkımızda, ne iftira ediyorsa Allah onların müstahakını versin. O hesap ayrı. Hukuki süreci de başlattım. O süreç de devam ediyor yargıda. Bu konuda bize yöneltilen, hiç hakketmediğimiz iftiraların cevabını da mutlaka verecektir” diye konuştu.
Bir gazetecinin Gazipaşa Havaalanı'na büyük gövdeli uçakların inip inemeyeceği sorusuna Yıldırım, “İmkansız. İnsan hayatını riske sokacak hiç bir şeyi yapamayız. İnsan hayatı olunca elimiz kolumuz düşer. 7 kilometre pist yapmamız gerekir deniz tarafına ki o zaman büyük gövdeli uçaklar inebilsin. Fiziki şartlar bizim boynumuzu büküyor. Dağı kaldırmamız lazım o da imkansız bir şey. Bunun da hesabı yok, ekonomisi yok. Bu havaalanı bu haliyle iş görür” yanıtını verdi.

Alanya'yı Konya ve Sarıveliler'e bağlayan Kuşyuvası yoluyla ilgili çalışmalar konusunda da bilgi veren Bakan Yıldırım, yolun bütün güzergah araştırmalarının yapıldığını ve yolla ilgili proje çalışmasının sürdüğünü, Gazipaşa'dan Anamur ve Silifke'ye kadar olan çalışmaların da devam ettiğini belirtti.

BBP'LİLERİN PROTESTOSU

Bakan Yıldırım, parti teşkilatında konuşurken, caddede toplanan Büyük Birlik Partisi mensubu bir grup, Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldüğü kazanın aydınlatılmasını isteyen döviz ve pankartlar taşıdı. Gruptakiler, zaman zaman da çeşitli sloganlar attı.

YAT LİMANI AÇILIŞI

Daha sonra yat limanına giden Yıldırım, açılış töreninde yaptığı konuşmada, dünya deniz turizminin Akdeniz'deki kalbinin Alanya olduğunu söyledi. Akdeniz'in dünya deniz ticaretinin en canlı merkezlerinden birisi olmaya devam ettiğini anlatan Bakan Yıldırım, “Bereketiyle bu bölge üç kıtayı beslemeye devam ediyor” dedi.Türkiye'nin yat turizminde çok önemli bir ülke olduğunun altını çizen Yıldırım, ancak yat turizminden hak edilen payın alınamadığını belirterek, şunları söyledi:“Neden? Bugün Akdeniz'e kıyısı olan 23 tane ülke var ve Akdeniz çanağında bir milyona yakın yat var. Bu yatların yüzde 85'i üç ülke tarafından konaklatılıyor ve barındırılıyor. Bu ülkeler ise Fransa, İspanya ve İtalya'dır. Geri kalan 20 ülke ise maalesef denize bakıyor ve bundan nasibini alamıyor. Türkiye'nin bu pastadan pay alamaması çok hazin bir durumdur. Deniz turizminde Türkiye Akdeniz çanağında hak ettiği payı almalıdır.

Bunun için şu anda sayısı 46 olan ve bağlama kapasitesi 15 bini bulan yat bağlama ve konaklama tesislerinin sayısını hızla arttırıyoruz. Kısa vadede bu kapasiteyi, 2015 yılına kadar 26 bine çıkaracağız. Geldiğimizde 9 bin 200 idi, şu anda 15 bine çıktı. 2015 yılında 26 bine, 2023 yılında 56 bine çıkaracağız. Bu hedefi koyduk. Bu sektörden ülkemizin 4 milyar dolara ulaşan gelirini tamamlayacağımız bu tesislerle 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. 8 yıl içinde sıfırdan yapılan ve yarım kalan yat limanlarının tutarı, 300 milyon doları aşmıştır. Buna yap işlet devret modeliyle yaptıklarımızı dahil etmiyorum. İşte bu da kamu ve özel sektör ortaklığının en güzel örneklerinden bir tanesidir.”