Alanya: Yeni Almanya

İlçenin müftüsü Muhammed Gevher Hıristiyan bir kişinin ölümü üzerine, dinsel görevini yerine getiriyor. Mezarı başında Kuran okuyarak, onun toprağa verilmesine yardım ediyor. Hıristiyan aile de bunu kabulleniyor.Müslüman mezarlığından ayrı olarak, ilçede şimdi bir de Hıristiyan Mezarlığı yapılıyor.Tapu kayıtlarına göre, iki bin ev ya da yerleşim alanı Almanların üzerine geçiyor. Tapudaki başvuru sayısı şu anda dört bini geçiyor. Sürekli yerleşen Almanların sayısı ise, on bine yaklaşıyor. Almanları, son aylarda Hollanda, İngiltere ve Belçika yurttaşları izliyor.Almanlar bir süre önce Alanya'yı keşfediyor!.. Bu keşfin sonucunda, Alanya, tüm sosyologlara ciddi bir araştırma konusu olmak üzere, çarpıcı bir değişimden geçiyor.Önce tatile geliyor Almanlar. Normal ve yeni bir şey değil. Çünkü, Alanya çevresi ve deniziyle, tam bir tatil cenneti. Yılın on ayı temiz ve ılık bir hava. On ay denize girmek mümkün. Tipik, Akdeniz. Çevredeki 110 bin yatak kapasitesi, turizmi teşvik eden özelliklere ek olanaklar sağlıyor.Dönüşünüm başlangıcı Alman emekliler. Onlardan gelen bir grup, soğuk, güneşin pek az görüldüğü, kent hayatının yıpratıcılığından bıkarak, kendilerine yeni bir yurt arıyor. Emeklilikle birlikte başlayan yeni yaşamlarında, yeni bir yurt edinme isteği.Derken aralarından biri, Alanya'da önce ev kiralıyor. Bakıyor ki, yıllık kira, bir-iki bin Euro'dan fazla değil. Ya evi satın alsa?.. Yüz metre karelik evin fiyatı 60 bin Euro'yu geçmiyor. Satın alıyor. Onu diğer arkadaşları izliyor. Öyle ya, İtalyan ve Fransız Rivierası ya da İspanyol kıyılarında aynı tip evler, bunun üç katı fiyatına. Üstelik, güneş, kum ve deniz, belki de, burada daha iyi.Ayrıca, Alanya'da hayat çok daha ucuz. Zaten, Alman emeklilerinin yerleşme hızına paralel olarak, Alanya'da aniden ilginç dükkanlar açılmaya başlıyor. Şarküteriler domuz eti, Frankfurt sosisi, siyah ekmek, ekşi lahana, incir pastası, köpek maması satıyor.Açılan Kneipe'lerde, yani kafelerde filtre kahvenin envai türlüsü, tatlı tuzlu kuru pastalar, bonbonlar, hafif alkollü içkiler, kiraz likörü, elbette bol bira, yanında votka ve viski eksik değil.Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu cin gibi. Alanya'nın fışkıran bir kent olarak, yükselişe geçtiğinin farkında. Hemen bir Türk-Alman Dostluk Cemiyeti kuruluyor. Festivaller, kültür etkinlikleri, ulaşımı kolaylaştıran otobüs ve uçak servisleri, onların büroları emre amade tutuluyor. Almanlara sürekli ikamet izni için, her türlü belge verilmesi, şipşak!.. Kein Problem!.. (Sorun yok!..)E, ama din ve dinsel farklılık ve dinsel alışkanlar?.. Onun da kolayı var. Uygarlıklar Çatışması’na nazire olmak üzere, Hıristiyan mezarlığına eş olarak, Ortaçağ'dan kalma Alanya Kalesi içindeki küçük bir kilise onarılıyor. Alman ya da daha sonra gelme kararı veren diğer yabancıların pazarları dua etme alışkanlıkları, bu kiliseyle karşılanıyor. Geriye, papaz ithal etmek kalıyor. Papazlar gelinceye kadar, ne gam, bizim müftü ne güne duruyor!..Unutmadan, Alanya'da şimdi bir de haftalık Almanca gazete yayınlanıyor.Alanya, emekli Almanların cenneti. Alanya şimdi Türkiye'deki Almanya!..