Güncelleme Tarihi:
Küresel ekonominin nabzı EKONET'te atıyor                             Â
 Â
Yunanistan'da ortaya çıkan kriz, kurları birleÅŸtirme düzenlemelerinin kritik önem taşıyan kırılgan tarafını bir kere daha gösterdi. Bu sistemde oluÅŸturulan önemli deÄŸer, en çok grubun finansal olarak en zayıf üyesini kayırmak için tasarlanmıştır. Bu da, sıkı ÅŸekilde kontrol edilmediÄŸi zaman geçmiÅŸ yıllarda Yunanistan yaptığı gibi avantajlı ülkelerin bu durumu kendi lehlerine kullanması durumunu ortaya çıkarıyor.      Â
Euro bölgesinde istikrar ve büyüme paktı ile getirilen kısıtlamalarla euro cinsinden yapılan borçlanmanın sınırlandırılması amaçlanıyordu. En büyük testini 2003 yılında yaÅŸayan bu pakt baÅŸarısızlığa uÄŸradı. Bu baÅŸarısızlığın sonuçları birikirken en sonunda Yunanistan ve diÄŸer euro bölgesi ülkelerde bir mali krize dahi yol açtı...    Â
Neyse ki; şimdiye kadar Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ortaklaşa yaptığı başarılı müdahaleler Avrupa para birliğini tehdit eden unsurları bertaraf etmeyi başardı. Kur problemleri şimdi ise; sürdürülmesi için tıpkı euro bölgesi gibi belirli kurallara bağlı hareket etmesi gereken küresel finansal sisteme sıçradı. Bu durum, sadece ABD ve Çin arasındaki çekişme ile de sınırlı kalmıyor ve ihracatta rekabet avantajı sağlamak isteyen diğer ülkelerde de görülüyor.
Çin son yıllarda büyük bir ekonomik güç halini aldı. Ancak, bu ülke ekonomik gücünüm gerektirdiği küresel sorumluluğu üstlenmiş değil. Çinli politika yapıcılar hala benim yanlış olduğunu düşündüğüm bir anlayışı savunuyor. Onlara göre, zayıf kur sayesinde ihracatlarını yüksek seviyede tutamazlarsa ekonomileri gerileyecek ve siyasi istikrarsızlık baş gösterecek. Ancak Çin, diğer taraftan da zenginliğini artırmak için küresel piyasaya ihtiyacı olduğunu da biliyor. Bu nedenle eğer, küresel ticarette korumacılık önlemleri öne çıkarsa, Çin'in zenginliği aslında kendisine en çok zarar veren şey halini alacak. Çin, şimdilerde yuanın dolar karşısında değer kazanmasına izin vererek bir denge arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Ancak, Asya devi bu hamlesini kısıtlı şekilde yerine getiriyor.
Çinle birlikte ABD de zayıf kur politikası uyguluyor. Gerek yuan üzerindeki baskı gerekse de doların son dönemde yaşadığı değer kaybı, dünyanın geri kalan ekonomilerinin para birimlerinde yükselişi beraberinde getiriyor. Bu, iki ülke tarafından da görüldüğü üzere ihracatta diğer ülkeler aleyhine bir durum yaratıyor.
Kriz döneminde hızla gerileyen küresel ticaretin, toplam gayri safi yurtiçi hasılaya oranı bu yılın ikinci yarısı itibariyle neredeyse tamamen toparlandı. Ancak, üçüncü çeyrek için yapılan ilk öngörüler ise bunda hafif bir yavaÅŸlama görüleceÄŸi yönünde.Â
Küresel ticaretteki artış, 50 yıldan fazladır küresel gayri safi yurtiçine kıyasla daha hızlı büyüyor. Bu durumun, Çin ve daha öncesinde Asya Kaplanları olarak tanımlanan ekonomilerinin, hızla büyüyen küresel ihracat pazarlarına dayalı bu modelinin başarılı olmasında önemli katkısı bulunuyor. Ancak, korumacılık politikaları olmasa dahi küresel ticaretin büyümesinin önünde de net sınırlar bulunuyor. Korumacılık ise bu alandaki yavaşlamayı daha da hızlandıracaktır...
Küresel ticaret sistemi kısmı miktarda korumacılığa göz yumabilir. Finansal sistemle de bağlantılı olarak büyük miktarda tasarruf bu şekilde, en verimli yatırımlara yönlendirilebilir. Bu genellikle, hem küresel verimlilik artışını hem de yaşam koşullarını yükselten bir etki yapar. Ancak, küresel ticarette bundan çok daha büyük ve endişe verici gedikler bulunuyor.
Piyasa güçleri tarafından yönlendirilen ve kaynakların farklı sınırlar arasında değişimini sağlayarak küresel verimliliğini güçlendiren bu sermaye akışını dizginlememiz gerekiyor. Bu sermaye akımları, kurlar üzerinde arzu edilen düzenlemeleri sağlaması açısından da önem taşıyor. Ancak, sadece kuru baskı altında tutarak, ihracat rekabeti sağlamak için yapılan rezerv biriktirme uygulamalarının önüne geçmeliyiz. Çin'in 2000 yılında beri topladığı 2 trilyon dolardan fazla döviz rezervi buna iyi bir örnek oluşturuyor.
G20 bu konuda IMF'nin de yardımıyla rezerv birikimine ve sermaye akışını sınırlama getiren kuralları devreye alabilir...
* ABD Merkez Bankası'nın Eski Başkanı olarak görev yaptı.
** Bu yazı Financial Times'ta,"The eurozone’s stark lessons for the G20" başlığıyla yayımlanan makaleden derlenmiştir.
Â
http://www.facebook.com/#!/HurriyetEkonet                                                                      EkoNet'i Twitter'da takip etmek için:      http://twitter.com/HurriyetEkonet         Â