Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2004 00:00
Avusturya'nın başkenti Viyana'da Eyalet Mahkemesi'ne çıkarılan Alaattin Çakıcı hakkında Türkiye'ye iade kararı verildi. Çakıcı, "Devletimle hesaplaşmak istiyorum" dedi.Viyana Eyalet Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmada, organize suç örgütü üyesi Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'ye iade edilmesine karar verildi. Alaattin Çakıcı karara karşı yasal itiraz hakkını kullanmayacağını belirterek, “Türkiye'de 1946 yılından bu yana ilk kez sessiz bir devrim gerçekleşti. Ben ülkeme dönüp devletimle hesaplaşmak istiyorum” dedi. Gardiyanlar tarafından mahkeme salonundan çıkarılırken hakimin, ”Bir kez daha yasal itiraz hakkınız var. Avukatınız sizi bilgilendirsin” şeklindeki uyarısı karşısında Çakıcı tekrar geri dönerek hakime şunları söyledi: “Teşekkür ediyorum. Verdiğiniz karara saygı duyuyorum. Daha önceki yıllarda olsaydı dönmek istemezdim, şimdi itiraz hakkımı kullanmak istemiyorum ve ülkeme dönmek istiyorum.” ÖNCE SUÇLADI SONRA SAHİP ÇIKTI Duruşma hakimi Peter Seda'nın iade dosyasındaki suçlamaları okuduktan sonra söz alan Çakıcı'nın avukatları Dr. Karl Bernhauser ile Dr. Walter Rosenkranz, “Türkiye'de işkence yapıldığını, Çakıcı'nın Fransa'dan iade edildikten sonra da yıllarca hücrede izole edilerek intihara sürüklendiğini” iddia ederek, iade edilmemesini talep ettiler. Hakimin, söz hakkı vermesi üzerine konuşan Çakıcı da ”Avukatlarının savunmasına katıldığını” belirterek, şunları söyledi:“1998 yılı Ağustos ayında Fransa'da tutuklandım ve sadece 2 davadan yargılanmak üzere iade edildim. Zamanın DSP'li Adalet Bakanı da tüm savcılara emir vererek, sadece 2 davadan yargılanacağımı bildirmişti. Sanırım elinizdeki dosyada da bu emir var. Ancak tahliye olmama 3 ay kala dışarıda bir olay oldu. Bu olayı da bana mal ettiler. Ancak olayı düzenleyen kişi ne ziyaretime gelmiş ne de kendisiyle bir telefon görüşmem olduğuna dair bir kayıt var. Mahkemeye çıkarıldım ve serbest bırakıldım. Savcı ikinci bir mahkemeye havale ederek, hukuk dışı bir şekilde tutuklandım. Altı ay sonra yeğenim Barış Çakıcı Bulgaristan'da silahla yakalanarak Türkiye polisine teslim edildi. Poliste ölüm tehdidiyle aleyhimde ifadesi alındı. Tüm bu gelişmeler sonunda cezamı tamamlayarak tahliye oldum.” Tahliye olduktan sonra 45 günlük hakkını kullanarak pasaport talebinde bulunduğunu kaydeden Çakıcı, “ikinci bir mahkemenin yasal olmadan yurtdışına çıkış yasağı koyduğunu ve pasaport alabilmek için 17 ay sabırla beklediğini, ancak alamadığını “ söyledi. Çakıcı, “Ankara'daki yüksek mahkemeye (Yargıtay) güveniyordum. Ancak yüksek mahkeme 18 aylık cezayı onayladı. Daha sonra ise 25 yıla çıkarıldı. Eğer kaçmak isteseydim neden 17 ay bekleyeyim ki? Ama Ankara'dan (Yargıtay) tutuklama kararı çıkınca yurtdışına çıktım” diye konuştu. TÜRK AVUKATIN TANIKLIĞI KABUL EDİLMEDİÇakıcı'nın bu detaylı açıklamalarından sonra söz alan Avukatı Karl Bernhauser, “Türkiye'deki işkence” iddialarını yineleyerek, müvekkilinin iade edilmemesini ve Türk avukatı Şeyda Yıldırım'ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Hakim Peter Seda, avukat Şeyda Yıldırım'ın tanık olarak dinlenmesini kabul etmedi ve Savcı Michael Klackl'a söz verdi. Savcı Klackl, Çakıcı'nın “Tehlikeli bir suçlu olduğunu, Türkiye'ye iade edilmesi önünde hukuki ve insan hakları bakımından bir engel bulunmadığını” belirterek, Türkiye'ye iade edilmesini istedi. Savcı Klackl'ın bu isteğinden sonra Avukat Karl Bernhauser, savunmasında şu iddialarda bulundu: “Müvekkilimin de anlattığı gibi Fransa'dan sadece 2 olaydan yargılanmak üzere iade edilmesine rağmen kendisine 4 suç isnat edildi. Tahliyesinden sonra yasal olarak 45 gün içinde alması gereken pasaport verilmedi. Tüm bunlar Türkiye'nin hukuka aykırı hareket ettiğini ve hakimlerin siyasi baskı altında karar verdiklerinin bir delilidir. Müvekkilim ayrıca siyasi kimliği olan bir kişidir. Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ın iktidardan düşmelerine yol açacak araştırmalar yapmıştır. Sahip olduğu bilgi ve belgeler Türkiye'de çok sayıda siyasetçiyi ve bürokratı zor durumda bırakacaktır. Siyasi bazı güçler müvekkilimin iadesini sağlayıp yeni suçlar isnat ederek, bunalıma ve intihara sürüklemek istiyorlar.” Avukatın Türkiye'ye yönelik bu ağır suçlamalarına itiraz eden savcı Klackl, “tüm bu anlatılanların çok saçma olduğunu” belirterek, Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara taraf bir hukuk devleti olduğunu ve Çakıcı'nın iade edilmesinde sakınca olmadığını kaydetti. ÇAKICI'DAN “DÖNMEK İSTİYORUM” MANEVRASIÇakıcı'yı, avukatlarını ve savcıyı dinledikten sonra iade dosyasından Çakıcı'ya isnat edilen suçları ve bu suçların Avusturya ceza yasasında hangi maddelere tekabül ettiğini okuyan hakim Seda, 1 saat 15 dakika süren duruşma sonunda kararını, “Avusturya'ya sahte pasaportla girmek suçu dışındaki tüm suçlardan Türkiye'ye iade edilmesi önünde hiçbir engel yoktur” sözleriyle açıkladı. Hakim Seda, Çakıcı'nın, avukatlarının ileri sürdüğü gibi Türkiye'de işkenceye tabi tutulması veya insan haklarına aykırı bir muameleye muhatap olması halinde Avusturya'nın Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerine başvurarak yardım talep edeceğini de belirterek, Çakıcı'ya son sözünü sordu. Çakıcı, duruşma süresince yaptığı suçlamaları bir kenara bırakarak, “Teşekkür ediyorum ve verdiğiniz karara saygı duyuyorum. Türkiye'ye iade edilmek istiyorum” dedi. Çakıcı gardiyanlar tarafından salondan götürülürken yarı yolda geri dönerek hakime hitaben kısa bir konuşma daha yaptı ve şunları söyledi: “Kararınıza saygı duyuyorum. İtiraz hakkımı kullanmak istemiyorum. Daha önceki yıllarda olsaydı Türkiye'ye dönmek istemezdim, ancak 1946 yılından beri ilke kez Türkiye'de sessiz bir devrim gerçekleşti. Türkiye'ye dönüp devletimle hesaplaşmak istiyorum.” Duruşmadan sonra Çakıcı'nın avukatı Rosenkranz, Çakıcı'nın iade işlemlerinin birkaç gün içinde tamamlanabileceğini söyledi. Duruşmanın başında Çakıcı ile sözbirliği etmişçesine Türkiye'yi suçlayıp iade edilmemesini istediklerini, ama Çakıcı'nın son anda ”dönmek istiyorum” demesini nasıl yorumladığı sorusuna ise avukat Rosenkranz, “Bu Çakıcı ile konuşarak yaptığımız bir savunma taktiğiydi” yanıtını verdi. İşlemlerin en kısa sürede tamamlanması ve Çakıcı'nın Türkiye'ye getirilmesi bekleniyor.TEMMUZ'DA YAKALANMIŞTIOrganize suç örgütü üyesi Alaattin Çakıcı, Türkiye’den kaçtıktan dört buçuk ay sonra, 14 Temmuz’da Avusturya’nın Graz kenti yakınında, İtalya’ya gitmek isterken yakalanmıştı. Viyana Eyalet Mahkemesi’nde hakim karşısısına çıkan Çakıcı’nın,”iade edilecek suçlular” biriminde hücrede tutulmasına karar verilmişti.
button