Güncelleme Tarihi:
Ula'da, 25 yıl öncesine kadar kimsenin bilmediği küçük bir balıkçı köyü olan ve Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 2011'in Haziran ayında 'Sakin Şehir' ilan edilen Akyaka'da, deniz suyu yaklaşık 30 metre çekildi.
Çekilmeyi ilk defa görenler, deprem endişesi yaşarken, Akyakalılar ise bunun her yıl yaşanan bir doğa olayı olduğunu söyledi.
MSKÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, bölgeye gelerek ölçümler yaptı.
Ölçümlerde 30-50 metre arasında çekilme, su seviyesinde ise ortalama 30 santimetre bir alçalma gözlendi.
Doç. Dr. Özçelik, ayın çekim etkisine bağlı olarak günde 2, ayda ise 60 kez gel-git gözlemlendiğini belirtip, "Ayın yörüngesel hareketi sebebi ile dolunay ve ilk ay zamanlarında ay, güneş ve dünyanın aynı hizaya gelir.
Birleşen çekim kuvveti bu etkiyi maksimum seviyeye ulaştırır. Ayın, güneşin ve dünyanın periyodik hareketlerine bağlı olarak çekim kuvvetlerinde değişiklikler meydana gelmektedir.
Özellikle ay ile yer küre arasındaki mesafenin en az olduğu zamanlarda dolunay gerçekleşmesi durumunda süper ay zamanlarına bu etki çok daha hissedilebilir hale gelir. Gel-git süreçleri günlük, haftalık, aylık ve yıllık salınımlar içeren doğal süreçlerdir.
Şu an için korkulacak sıra dışı bir durum görülmüyor. Bir depremin habercisi olarak yorumlamak uygun değildir" dedi.
Doç. Dr. Özçelik, deniz gel-gitleri gibi karasal gel-gitlerin de söz konusu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Suların kabarması ve çekilmesi gibi yerkürede bu tarz çekme ve gevşeme süreçlerine maruz kalır. Yerkürenin reaksiyonu bir katı davranışı olup, deniz sularının davranışından farklıdır. Deniz gel-gitlerine benzer bir biçimde dolunay ve ilk ay zamanlarında güneş, ay ve dünya aynı hizaya geldiklerinden karasal çekim de fazla olmaktadır.
Yer kabuğunun dönemsel periyodik gerilme ve gevşemeye maruz kalması özellikle küçük çaplı depremlerle ilişkili olduğuna yönelik literatürde çeşitli çalışmalar bulunuyor.
Bu bir yayın sürekli olarak gerilip bırakılması gibi düşünülebilir.
Bu nedenle sürekli olarak gerilip bırakılan yer kürede dinamik etkiler beklenebilir. Ancak, bu dinamik etkilerin ne zaman, nasıl ve ne ölçüde yer küreyi doğrudan ve dolaylı olarak etkileyeceği detaylı analiz gerektiren konulardır.
Konun yer bilimcileri tarafından değerlendirilmesi uygun olacaktır."