Güncelleme Tarihi:
AKUT Kocaeli Ekip Lideri Abdurrahman Eke, meydana gelen sel felaketleri nedeniyle vatandaşlara uyarılarda bulundu. Şanlıurfa ve Adıyaman’da, 4 ilden AKUT’a bağlı 36 gönüllünün çalışma faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Eke, vatandaşların sel sırasında alması gereken tedbirleri vurguladı. Yalnızca deprem için değil diğer doğal afetler için de bir acil durum çantası hazırlanması gerektiğini belirten Abdurrahman Eke, şunları söyledi:
“Doğal afetlerin hepsi için bizim öncesinde, esnasında ve sonrasında neler yağacağımızı çok iyi bilmemiz gerekiyor sel de bunlardan bir tanesi. Bunun için ilk yapacağımız şey yerleşim yerimizin yani bulunduğumuz yerin sel riski ile karşı karşıya olup olmadığını resmi kaynaklardan öğrenmemiz gerekiyor. Güvenli yerleri ve kaçış yerlerini öncesinden bilmemiz gerekiyor. Bunun dışında daha önce yaşamış olduğumuz sel felaketlerinden öğrendiğimiz ve acı tecrübe ettiğimiz olaylar da oldu. Özellikle elektrik sistemlerinin ve elektrik panolarının yüksekte olması gerekiyor. Yeni yapılan binalarda bunu göz önünde bulunduruyorlar ama eski binalarda genellikle alt taraflarda oluyor prizler ve elektrik sistemleri. Bunu da mümkünse daha yükseğe almamız isabetli olacaktır. Deprem çantası diye lanse edilen bir acil durum çantamız var. Acil durum çantamızı da mutlaka hazırlamamız gerekiyor çünkü bu çantayı biz bütün doğal afetlerde ilk 72 saatte bize yetecek şekilde hazırlamamız gerekiyor.”
’30 SANTİM YÜKSEKLİĞİNDEKİ SU, ARACI RAHATLIKLA SÜRÜKLEYEBİLİR’
Sel sularının oldukça kuvvetli olduğunu anlatan Eke, “Öncelikle evimizin bulunduğu konumun sel yatağında ya da sel oluşabilecek bir alanda olmaması gerekiyor. Sel ile karşılaştığımız anda bina içerisindeysek acil durum çantamızı alıp mutlaka yükseklere çıkmamız gerekiyor. Yalnız çıkarken şunu unutmuyoruz, önce doğal gazı sonra elektriği, en son suyu kapatıp bulunduğumuz yeri ondan sonra terk etmemiz gerekiyor. Sele evde değil, dışarıda da yakalanabiliriz. Örneğin dışarıdaysak şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. 15 santim yükseklikteki bir suyun insanı devireceğini ve sürükleyebileceğini, 30 santim yükseklikteki bir suyun bir aracı çok rahatlıkla sürükleyebileceğini unutmamalıyız. Bu yüzden sel anında dışarıdaysak kesinlikle sel suyu içerisinde yürümemeliyiz. Araç sürmemeliyiz. Mümkünse sel geldiği anda eğer araçtaysak ya da dışarıdaysak suyun akış istikametinin ters yönünde yürüyerek ya da araçla daha yüksek bir alana çıkmamız gerekiyor” dedi.
SEL SULARINA MARUZ KALAN YİYECEKLERE DİKKAT
Paketli yiyecekler ve konservelerin bile sel sularına maruz kalması durumunda tüketilmesi halinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini anlatan Abdurrahman Eke, “Selden sonra birtakım olumsuz durumlar yaşanacaktır. Elektrik direkleri devrilebilir, elektrik telleri kopabilir. Bununla temas edilmesi halinde ölümlere yol açan olumsuz durumlarla karşılaşılabilir. O yüzden bunlara çok dikkat etmeliyiz. Özellikle gıdalar paketli dahi olsa, konserve tarzı gıdalar veya kullandığımız ilaçlar da buna dahil, sel sularına maruz kalması, su ile temas edilmesi halinde kesinlikle bunları tüketmiyoruz. Çünkü nasıl bir tehlikeye maruz kaldığını o an bilemeyebiliriz dolayısıyla daha fazla bir riskle karşı karşıya kalmamak için bunları tüketmiyoruz” dedi.
‘SU ÖNÜNE GELENİ ALIR, GÖTÜRÜR’
Afetlere karşı insanların bilinçli olmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Abdurrahman Eke, “Bütün doğal afetler tehlikelidir ama su gerçekten çok daha tehlikelidir çünkü önüne geleni alır ve götürür. Ben çok güçlüyüm, ben çok kuvvetliyim, 5 santim suda, 15 santim suda yürüyebilirim, arabamla kaçabilirim gibi şeylere kesinlikle güvenmemeliyiz. Gerçekten su önüne gelen her şeyi alır, götürür, çok acı sonuçlara yol açılabilir. Her afette olduğu gibi selde de ne yapmamız gerektiğini öncesinde veya sonrasında ne yapmamız gerektiğini mutlaka öğrenmeliyiz. AFAD ve Meteoroloji’nin uyarılarını dikkate almalıyız. Selden sonra da yetkili birimler uyarmadığı sürece ve bütün sistemi kontrol ettirmeden eve dönmemeye özen gösteriyoruz” dedi. (DHA)