Güncelleme Tarihi:
ESİAD Liderler Buluşması kapsamında düzenlenen toplantıya İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, milletvekilleri, ESİAD yönetim kurulu üyeleri ve iş dünyasından çok sayıda temsilci katıldı. İçişleri Bakanlığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) terör örgütleriyle iltisaklı personel olduğu yönünde ihbarlar üzerine konunun soruşturulması için özel teftiş başlattığını hatırlatan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "Buradan şunu söylemek isterim; beyler gerçekten aklınızı başınıza alın. Milli iradeye her el uzattığınızda elinizin üstüne şamar yiyorsunuz. Bütün belediyelere işe alınan insanların, GBT denilen durumlarına, güvenlik durumlarına bakılır. Acaba hukuki problemleri var mıdır diye bakılır. Devleti yönetenlerin görevi, herhangi bir terör örgütüyle irtibatlı olanların, bu sorgulamalarının karşısında gereğini yapmaktır. Terör örgütüne yardım ve yataklık eden insanlar eğer bilinmiyorsa ya da bilinip işe alanlara dair tuzak kuruluyorsa özel sektörde de olabilir, zaten bu bambaşka bir biçimde tartışılması gereken bir konudur ve bir suçtur. İstanbul'da daha önce 13 bin 500 oy farkıyla büyükşehir belediyesini alan Millet İttifakı'nın adayı İmamoğlu'nun sonucunu iptal ettiniz. Bir şey olmuştur dediniz. İstanbullular ikinci turda sizi cezalandırdı. Bu millet, sandıkta hür iradesiyle attığı adımların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır. Yapmayın beyefendiler. Kendi kendinize sandıkta şamar yemenin taşlarını döşemeyin. Türkiye huzursuzluktan, gerilimden, ucuz kutuplaştırmalar üzerinden birbirine düşman eyleme eylemlerinden bıktı. Bu insanlar, 'Biz artık huzurla üretmek istiyoruz. Dürüst, namuslu çalışıp istihdam yaratmak istiyoruz ve her dakika başımıza bir iş gelecekmiş tedirginliği ile bu hayatı sürdürmek istemiyoruz' diyor. Bunlara kulak verin. Benden söylemesi. Sonra uyarmadı demeyiniz" dedi.
'EKONOMİNİN PATRONU GÜVENDİR'
Ekonominin patronunun güven olduğunu dile getiren Akşener "İYİ Parti olarak projeci çözüm odaklı bir partiyiz. Aklı öne koymuş, rasyonel bakış açısı olan bir siyasi partiyiz. Bugün yatay hiyerarşinin yönetim anlayışlarının değiştiği, toplam kalite yönetiminin getirdiği grupların oluştuğu, fikrin eşitlendiği yeni değer setleri oluştu. Türkiye, dünyanın gidişine ters bir yönetim anlayışıyla partili cumhurbaşkanı sistemine geçti. Her gün 32 bin imza atma atmak mecburiyetinde kalan bir cumhurbaşkanı var. Dikey hiyerarşinin yeniden tahkim edildiği bir Türkiye'deyiz. Dünya böyle giderken Türkiye tersine gidiyor. Bunu gördük ve İYİ Parti'yi kurduk. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin kimseye faydası yok. 'Parlamenter sisteme geçilsin' diye organize olduk. İş insanlarının üretmesi için kuralların önceden ilan edildiği güven ortamının kurulduğu bir düzeni yaratmak için yola çıktık" diye konuştu.
'BİRÇOK KİŞİNİN 'BAŞARABİLİRİZ'DEMESİNE SEBEP OLDU'
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Akşener, şunları söyledi:
"24 Haziran'ı doğru anlamalıyız. Cumhurbaşkanı adayıydım. Bu sistemi istemeyenlerin büyük bir heyecan içinde sandığa koştuğunu gördüm. Sonuçta başarı gösterilemedi. 31 Mart'a giderken o seçmenin ayağa kaldırılması için CHP'ye, 'yerel seçimlere beraber girelim' diye bir teklif götürdük. Bizim amacımız 'İYİ Parti aşağıdadır, canımızı kurtaralım' düşüncesi değildi. Millet İttifakı'nın başarı kazanması için ne yapıldığını anlatmak istiyorum. Beraber seçime gidildi. 19 ilçe aldık, yalnız gitseydik 15 ilçe alırdık. İzmir alınırdı ama İstanbul, Ankara, Antalya, alınır mıydı? Bizim oylarımızla alındı demiyorum. Ama bu birçok kişinin 'başarabiliriz' demesine sebep oldu. Şimdi ikili bir yolculuk yapılıyor. Birincisi cumhurbaşkanlığını almak, ikincisi ise Meclis'te çoğunluğu elde etmektir. Burada siyasilerin kanaat önderlerinin son derece soğuk kanlı, akıllı, matematik bilir bir tutum belirlemesi gerekiyor. Bu işi başarırız akılla, mantıkla matematikle."
'AK PARTİLİ SEÇMEN VAZGEÇİYOR AMA AYIPLANIP YARGILANMAK İSTEMİYOR'
20 Ocak 2020'den itibaren ilçe ilçe esnaf gezmeye başladığını kaydeden Akşener, "Sizin ürettiklerinizi esnaf satar. O küçük dükkanların içinde inanılmaz hikayeler vardır. Bugüne kadar yapılan kutuplaştırma siyasetini kırmak gibi bir iddiamız doğdu. Bu ülkede seçmen velinimet olmaktan çıktı. Seçmen velinimet olmaya hazır. Kendi çocuğu işsizken 50 puanla atanmış çocukların varlığından şikayetçi. Köy, tarım, besicilik bitmiş. Darmaduman bir Türkiye ile karşı karşıyayız. AK Parti'li seçmen vazgeçiyor ama ayıplanıp yargılanmak istemiyor. Mümkünse o fikri değişenlerin oy vereceği bir parti olmak hedefimiz var" dedi. İYİ Parti'nin dış politikaya bakışı ile ilgili de bilgi veren Akşener, "Komşularımızla dövüşmek istemiyoruz. Birinci derecede sınırdaşlarımızla 7 trilyon karşılığı bir paranın bulunduğu bir yerdeyiz. Türk cumhuriyetlerinde 21 trilyon dolarlık bir hacim var. Niçin herkesin iç işlerinde taraf oluruz, anlamak mümkün değil. Dolayısıyla iç siyasette aklı ve saygıyı ön plana koyacaksak, dış politikada da mantığı karşılıklı çıkarı, saygıyı, kendi çıkarlarınızın savunucusu olmayı öne koyan bir bakış açımız var" ifadelerini kullandı.
'KURDAKİ DÜŞÜŞ MEMNUNİYET VERİCİ'
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı da pandeminin ortaya çıktığı 2020 yılından bu yana küresel ekonominin daraldığına işaret ederek "Ciddi tehditler iş hayatımızı etkilerken ciddi de fırsatları beraberinde getiriyor. Ancak hammaddeye erişimdeki sıkıntılar, çok uzun teslim süreleri, konteyner yokluğu krizi ve lojistik problemleri, sanayi ve iş dünyasını meşgul etmeye devam ediyor" dedi.
Karabağlı, Merkez Bankası'nın Kur Korumalı TL Vadeli Mevduatı uygulaması olarak adlandırılan modeli açıkladığını belirterek, kurdaki yükselişin durdurulması ve düşüş yaşanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Bu modelin nasıl işleyeceğine dair belirsizliklerin devam ettiğini de hatırlatan Karabağlı, "Bununla birlikte TL karşısında döviz kurunu bu denli hızlı düşüren Kur Korumalı TL mevduat uygulamasının ileriki dönemlerde planlandığı ve duyurulduğu tarihte sona ermesi ama başka bir sebeple uygulamadan kaldırılması veya değiştirilmesi gündeme geldiğinde nasıl bir sonuç doğuracağını kestirmek de oldukça güç görünmektedir" dedi.
İzmir'in çok partili hayata geçişte demokrasinin ve değişimin temsilcisi 'Demokrat İzmir' olarak anıldığını ifade eden ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer ise "Bu kentin insanları, demokrasinin temel değerlerine sahip tüm siyasi oluşumlara her zaman kucak açmıştır. Bu ülke kutuplaşmalardan çok yoruldu. Bu anlamıyla sizin şahsınızda ülkeyi yönetecek liderlerimizden, farklılıklarımızın zenginliklerimiz olduğu şiarı ile her yönüyle huzur, barış, istikrar özlemlerimizi ifade etmek istiyoruz. Diyeceğimiz, sizler gibi çağdaş liderlerle bu ülkenin iyiliklere ulaşacağına dair umutlarımızı ifade ediyoruz" diye konuştu.