Akşener: ‘Bu masa noter görevi görmeyecek’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de yayınlanan Çalar Saat programında İlker Karagöz’ün sorularını yanıtladı ve özetle şunları aktardı:

2 MART’TA YOLU VE YÖNTEMİ KONUŞULACAK

“(Aday takvimi) 2 Mart’ta bunun yolu kesinlikle konuşulacak. Eğer seçim 14 Mayıs ise bu kararları hızlı almamız lazım. Şu ana kadar herhangi bir aday ismini konuşmadık. Geç kalınmıyor. O ismin etrafında uzlaşıldığı dakikadan itibaren ‘hadi bismillah’ denilip çok hızlı yol alınır. Pazartesi milletvekilleri, çarşamba GİK toplanacak. Perşembe masa var. Cuma ve cumartesi günleri hem belediye başkanlarımız hem il başkanlarımızla toplanacağız. Masa ile ilgili konuşacağız, fikirler alınacak.

SÖYLEDİKLERİ DURUYOR

(CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun ‘Bu masanın Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulmuş olduğu ve aday olmadığı takdirde de masanın dağılacağı’ yönündeki açıklaması) Sayın Bülent Kuşoğlu’nun Sayın Hande Fırat’a verdiği bir beyanat var. Bu bir tekzip görmedi. Sayın Kuşoğlu, Sayın Kılıçdaroğlu’na çok yakın bir insandır. Bu kabul gören bir durumsa o zaman biz de Altılı Masa’nın liderleri olarak, o masaya otururkenki niyetimiz, gücümüzü enerjimizi birleştireceğiz, 13’üncü cumhurbaşkanını seçtireceğiz. Dolayısıyla o zaman rol icabı kurulmuş bir masa olur. Bu masa noter görevi görmeyecek. Bize söylenen bu değil. ‘Abi’ dediğim bir isimdir Sayın Cihan Paçacı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da okul arkadaşıdır. Yanlış anlaşılmaya müsait bir beyanat verdi. Benim haberim de olmadı, görevinden istifa etti. Kemal Bey istifasını istemedi. Yanlış anlaşılmaya müsait bir sonuç ortaya çıkınca böyle oldu. Cihan Abi böyle bir şey yapmasaydı, CHP ne yapacaktı acaba? Dolayısıyla Sayın Kuşoğlu’nun söyledikleri duruyor. Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Artık çok az kaldı. Sürekli İYİ Parti’ye bir tekdir var. Parmaklar İYİ Parti’ye sallanıyor. Yanlış kısmı bu.

EKREM BEY KONUŞURKEN...

(Saraçhane mitingi) Ekrem (İmamoğlu) Bey, ‘Kalır mısınız’ dedi. Bir Genel Başkan olarak, Ekrem Bey orada konuşurken ben de dikildim. Protokol kurallarına aykırı. Ben durdum. Bunun karşılığı ne oldu. Fırsatçı, terbiyesiz, saygısız, içişlerine karışan oldum. Ahmaklık, gerizekalılık... Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında bulunan o muhteremler veya yanımdaki arkadaşları beni ararlardı, ben o yukarı çıktığımda Hande Fırat’ın 15 Temmuz’da Sayın Erdoğan’ı aradığı gibi benim telefonumdan düzenek kurulurdu. Bunu akıl eder kurmay zekâ. Sonuç beceremediniz, sonra ne oldu. Terbiyesiz, fırsatçı, saygısız oldu.”