Güncelleme Tarihi:
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, grup konuşmasına başlamadan önce deprem felaketinde hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı.
Akşener, 1999 depremini bizzat yaşamış, yakınlarını kaybetmiş biri olduğunu dile getirerek, "99 depremi hepimize çok şey öğretti. Mesela bunlardan biri; ilk 72 saatin önemiydi. Arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı yerlerde ayak altında dolaşmamak, oradaki çalışmalara engel olmamak çok önemlidir. Çünkü ilk 72 saatte en büyük ihtiyaç enkaz altındaki vatandaşlarımızın kurtarılması ve bölgeye gerekli desteğin en hızlı şekilde sağlanmasıdır. Özellikle ilk 3 gün boyunca bölgede yaşanan organizasyon krizi, vatandaşlarımızın canını yakan başlıca konulardan biri oldu. 5’inci günde bil hala arama kurtarmanın ulaşamadığı enkazlar vardı. O enkazların başında binlerce insanımız yakınlarının enkaz altında gün geçtikçe azalan seslerini dinlediler. Depremin 7’nci gününde bile çadır bekleyen aileler vardı. Dondurucu soğukta, barınma, ısınma ve hijyen ihtiyaçlarını karşılayamayan, günler boyunca tuvalet sorunuyla uğraşan vatandaşlarımız vardı. 24 yıl sonra hiçbir dersin alınmadığı gerçeğiyle yüzleştik" ifadelerini kullandı.
'KİMSE İSTİFA ETMİYOR, HESAP VERMİYOR'
Depremin ilk gününden itibaren iktidarın acizlik içinde olduğunu söyleyen Akşener, "Vatandaşımız enkaz altında yardım bekliyor, soğukta çadır bekliyor, tuvalet bekliyor, aş bekliyor; ve biz iktidarın hiçbir ciddi hazırlığının olmadığını, afet yönetiminin çöktüğünü, Sayın Erdoğan ve ekibinin, acizliğini görüyoruz. AK Parti iktidarında hiç kimse sorumluluk almıyor. Hiç kimse hesap vermiyor. Bir Allah’ın kulu bile istifa etmiyor. Onlar zerre utanmıyor; ama ben utanıyorum. Onlar adına utanıyorum. Bu ciddiyetsizlikten utanıyorum. Bu yüzsüzlükten utanıyorum. Bu arsızlıktan utanıyorum. Kızılay'ın içini boşaltıp, AFAD’ı arpalığa çeviren; devletin en kritik kurumlarının tepelerini çapsız, birikimsiz, yetersiz kadrolarla dolduran sensin, sen. Bilim insanlarının, jeologların, jeofizikçilerin, televizyonlarda yıllardır bağıra bağıra anlattıkları, ‘Kahramanmaraş’ta 7.5 şiddetinde deprem olacak' sözüne kulak asmayan sensin, sen. Deprem için toplanan paraları çarçur edip, kanal projesi peşinde, yılları heba eden sensin, sen. Milletimiz, kapıdaki depremi çaresizlik içinde beklerken, imar affı ile para toplayıp, çürük binaları aklayan sensin, sen. Bu afetin felaketle sonuçlanmasının sorumlusu bizzat Sayın Erdoğan’dır. Doğrudur, kaderde doğal afetler vardır. Ama devletin kurumlarını felç edip, felakete davetiye çıkartan bu ucube sistemdir" dedi.
'YABANCIYA KONUT SATIŞI DURDURULMALI'
Akşener, deprem bölgesinde göç hareketliliği olduğunu belirterek, "2,5 milyondan fazla vatandaşımızın tahliyelerle ve kendi imkanlarıyla bölge dışına çıktığı tahmin ediliyor. Mevcut sığınmacı sorunuyla birlikte irdelendiğinde bu durum gelecekte bölgedeki insanlarımız için, bir demografik değişim tehlikesini gözler önüne seriyor. Nüfusumuzun yüzde 16’sını oluşturan deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Hatay’dan başlayarak tüm Türkiye’de, yabancılara konut satışının durdurulması çağrısını yineliyorum. Bizim amacımız insanlarımızın evlerine, yurtlarına geri dönmesi, hiçbir vatandaşımızın herhangi bir hakkının kaybolmamasıdır. Artık sığınmacı problemini çözme vakti gelmiştir. Buradan iktidarı, başlayacak olan yeni inşa süreci kapsamında sığınmacıları ülkelerine geri göndermeye, bunun için de gerekli adımları atmaya ve diplomatik görüşmeleri derhal başlatmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Bu konuda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni görüşmeye çağıracaklarını belirten Akşener, "Milletimiz için, devletimiz için, ben bu görüşmeleri yapıp, bu sorunu çözmeye hazırım. Bizler hazırız" dedi.