Güncelleme Tarihi:
Kuruyan gölde yaban hayatı sona ererken, havzadaki tarım alanlarını da önümüzdeki yıllarda büyük tehlike bekliyor. Eskiden kayıklarla gezilen gölün bulunduğu alanda, artık traktörle geziliyor. Akşehir Gölü’nün bir an önce kurtulması için acil önlem alınması gerektiğini belirten Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu, “Akşehir’de meyvecilik ön plandadır. Özellikle ‘Akşehir Kirazı’ dünyanın en önemli aromasına sahiptir. Aromasını sağlayan da gölün mikro klima etkisidir. Gölün ortadan kalkması ile Akşehir Kirazı’nın da aroması bozulacak ve yok olacak” dedi.
Akşehir Gölü ile doğrudan ilginenen bir kurumun olması gerektiğine dikkat çeken Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu şöyle devam etti:
“Çevre ve Orman Bakanlığı 2005 yılında bir çalışma başlattı ve bu çalışma Aralık 2007’de sona erdi. Artık gölün yönetim sistemi, planı projesi elimizin altında. Gölün hangi koşullar altında bu hale geldiği ve bundan sonra neler yapılabileceği hakkında bilgiler mevcut. Bize düşen görev, gölün bugünkü durumunu geliştirip, eski haline getirebiliriz, onunla ilgili çalışma yapmalıyız. Fakat burada en büyük sorun gölün sorumlusunun olmamasıdır. Çevre ve Orman Bakanlığı mı, Valilik mi, yerel yönetim mi, yoksa birlikler mi? Bunu netleştirmemiz gerekir. Bir sorumlu kurum olup, elinde göl ile ilgili veriler olmalıdır.”
DERİN KUYULAR DİSİPLİN ALTINA ALINMALI
Akşehir Belediye Başkanı Baloğlu, gölün yağış ve akarsular tarafından beslendiğini belirterek, yağış azlığı nedeniyle gölün tamamen kuruma noktasına geldiğini ifade etti. Baloğlu şöyle konuştu: “Akşehir Çayı ile birlikte gölü besleyen 7 tane akarsu var. Bu akarsuların, 10- 15 yıl önceki debileri, Ağustos aylarında bile akar halde idi. Maalesef şu an, kış aylarında bile o akarsularda su göremiyoruz. Gölün eski haline dönüştürülmesi için bir takım çalışma yapılması gerekir. Bununla birlikte bilinçsizce açılan derin su kuyularının disiplin altına alınmalıdır. Devletin, acil su politikası uygulaması gerekir. Özellike vahşi sulamadan, damla sulamaya dönüştürülmelidir. Ayrıca RAMSAR Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşma Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması) kriterlerini yerine getirerek, uluslararası kaynak aktarmalıyız.”
HARİTADA ‘AKŞEHİR ÇÖLÜ’ YAZILSIN
Akşehir Gölü’nün kurduğu için artık haritadan silinmesi ve yerine ‘Akşehir Çölü’ yazılması gerektiğini belirten ve gölün kurumadan önceki kıyı şeridindeki belde olan Gölçayır Belediye Başkanı Hüseyin Cavit Kılınç da, 2003’ten itibaren gölün kurumaya başladığını söyledi. Başkan Kılınç, “Su hayattır. Bu gölün çevresindeki köy ve beldelerin hayatı da bitmek üzeredir. Çünkü tarımda hayvancılıkta bu göl sayesinde yapılmaktadır. 1980’li yıllarda burada balıkçılık yapılmaktaydı. O dönemler göl 350 kilometrekareydi. Derinliği de 9 metre civarında. Şu an bulunduğumuz bölge, gölün neredeyse ortası sayılır, fakat etrafımıza baktığımızda göl diye birşey göremiyoruz. Göl, çöle dönüşmüş durumda. Artık haritalara Akşehir Gölü, yerine Akşehir Çölü yazılmalıdır.”
KURAKLIK GÖÇ ETTİRDİ
Göl kurumadan öncebalıkçılık yaptığını anlatan 39 yaşındaki Adem Yıldız da duygularını şöyle dile getirdi:
“1978 ve 1980’lı yıllarda babamla birlikte gölde balıkçılık yapardık. En az 70- 80 tekne vardı. Her bir tekne günde 250 kilo balık tutardı. Göl kuruyunca, insanlar meyvecilik yapmaya başladı. Bir kısmı İzmir, İstanbul ve Ankara’ya göç etti. Ben de İzmir’e göç ettim. Burada vişne ve kiraz bahçeleri olanlar kaldı. Fakat göl tamamen kuruduğunda ki, kurumuş vaziyette, artık sulama yapılamadığı için meyvecilik de bitecek. 5- 10 yıl sonra Akşehir Havzası'nda hayat duracak.”