Güncelleme Tarihi:
Heyet, seçim ittifakı oy hesabının karışık olduğunu ve sandık güvenliği kaygıları taşındığını dile getirdi. AKPM’den gelen seçim öncesi gözlem heyeti, önceki gün siyasi partilerin ardından Kahraman’ı ziyaret etti. Heyet, özellikle muhalefetin eleştiri ve kaygılarını Meclis Başkanı’na aktararak iki konuda saptamalarını paylaştı. AKPM heyeti, “Yeni seçim sistemi çok karışık. Özellikle ittifak oylarının hesaplanması yöntemiyle ilgili kaygılar var. Kim, nereye, nasıl oy verecek bilemeyebilir. Adil bir sonuç olamayabilir” dedi.
SANDIK GÜVENLİĞİ
AKPM heyeti, seçimde şeffaflık konusunda da endişeleri olduğunu, özellikle sandık güvenliği, sandık birleştirme ve taşıma yönünde alınan kararların, demokratik bir seçim yapılamayacağıyla ilgili kaygıları atttırdığını ifade etti. Seçmenin daha kolay oy kullanmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı. Kahraman ise seçimlerle ilgili eleştiri ve kaygıların doğru olmadığını belirterek şu yanıtı verdi:
“Biz ülke olarak 1800’lü yıllardan beri seçim yapıyoruz. 1950’den beri Türkiye’de çok partili sistem söz konusu. Kim, nereye, nasıl oy vereceğini iyi bilir. Bu konuda bir karışıklık da yok. Oy pusulaları çok net. Türkiye’nin en iyi yaptığı işlerden biri seçimdir. Ama seçimi kaybedenler, bunu hazmedemediği için hile yapıldığı gibi iddialarda bulunur. Tüm partilerin sandık müşahitleri seçim boyunca ve sayımda görev alıyor. Tutanaklar alınıyor. Burada müdahale yapılması mümkün değil.”
VENEDİK HATIRLATMASI
AKPM, daha önce Strasbourg’da, Türkiye’de seçim kanununun seçim kararından sadece bir ay önce değiştirilmiş olması, OHAL uygulamasına devam edilmesi, seçimlerin güvenliği ve saydamlığı konusundaki şüpheler ve tartışmalı mühürsüz oy pusulası kararının “seçimlerin demokratik bir ortamda düzenlenemeyeceğini gösterdiğine” ilişkin rapor hazırlamıştı.
Raporda, yeni seçim kanunu ile seçimlerin düzenleneceği tarih arasındaki kısa sürenin siyasi partilere hazırlanma süresi bırakmadığı yer almış, seçim kurallarının seçim tarihinden üç ay önce değiştirilmesinin Venedik Komisyonu tarafından belirlenmiş ilkelere aykırı olduğu belirtilmişti.