Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2005 00:00
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) yeni Başkanı Hollandalı Rene van der Linden, Annan Planı’nı reddeden Rumların tutumunun hayal kırıklığına yarattığını söyledi. Türkiye’nin Rum Kesimini tanımasının "şart" olduğunu ifade eden van der Linden, "Eğer Kıbrıslı Rumlar çözüm konusunda ayak sürer ve olumsuz tavır alırsa, AB’nin diğer üyeleriyle karşı karşıya kalacaklar" diyerek Rumları uyardı. 24 Ocak’ta AKPM başkanlığına seçilen van der Linden, ABHaber’e verdiği demeçte Türkiye’deki reform sürecini takdir ettiğini söyledi. Hıristiyan Demokrat van der Linden, Türkiye’nin son iki yılda yürüttüğü reform sürecini "çok şaşırtıcı" olarak nitelendirerek şöyle dedi: "Bu konuda Türk hükümetini takdir ediyorum. Umuyorum ki AB üyeliği için Türkiye’nin yakaladığı bu hız artarak devam etsin. AB üyeleri içerisinde Türkiye’ye karşı önyargıları olanlar var, ancak bu önyargılar Türkiye’nin AB ile müzakere süreci içerisinde daha iyi anlaşılmasıyla ve üyeliğin her iki taraf için faydalı olacağının farkına varılmasıyla kırılacaktır." Rumların Annan Planı’nı reddetmesi konusunda hayal kırıklığını yaşadığını ifade eden van der Linden, "Referandumda Kıbrıslı Rumların reddetmesi sonucu hayal kırıklığı yaşadığımı söylemeliyim. Avrupa Konseyi’nin Kıbrıslı Türk temsilcileri kabul etmesi ise, çözüme doğru atılmış bir adımdır" diye konuştu. KIBRISLI TÜRKLERİN AB’YE ENTEGRASYONU ÇOK ÖNEMLİ Rene van der Linden, Kıbrıs adasının tamamının ve özellikle Kıbrıslı Türklerin AB’ye entegrasyonunun kendileri için çok önemli olduğunu belirterek "Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyetini (Rum Kesimi) tanıması, her ne kadar Türkiye’nin iç politikasında tartışmalı olacaksa da, hem uluslar arası kamuoyu, hem de AB açısından bir şart" ifadesini kullandı. Buna karşın, Kıbrıs’ta çözüm konusunda AB’nin aktif rol alacağını belirten van der Linden, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması konusunda Rumları uyarırken şöyle dedi: "Eğer Kıbrıslı Rumlar çözüm konusunda ayak sürer ve olumsuz tavır alırsa, AB’nin diğer üyeleriyle karşı karşıya kalacaklar. 25 kişilik bir kulüp içerisinde sadece kendilerinin destekledikleri bir tutumu savunmaları imkansız. Bu tutumda kalmaları ise, oldukça zor. Çözüm için Kıbrıs Türk tarafı kadar en az Kıbrıslı Rumlar da çaba göstermeli." “AB DİN BİRLİĞİ DEĞİL” Van der Linder, AB içerisindeki bazı gruplarda AB’yi dine dayalı bir kültürel birlik içerisinde görmek isteyenlerin bulunduğunu belirterek "Avrupa Birliği bir Hıristiyan Kulübü değildir. Ben buna kesinlikle karşıyım ve çok saçma buluyorum. Laik Avrupa’da dini dayalı farklılıkların bir önemi yok, olamaz da. Türkiye’nin üyeliği iste bu tabuyu yıkmak için büyük bir fırsat" diye konuştu.
button