Güncelleme Tarihi:
Resul Tosun, Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşe yazısında Ankara’nın askeri çehresinden şikayet etti. Tosun, "Siyasetin merkesi olan Başkent Ankara siyasi görüntüden ziyade askeri bir görüntüye sahiptir. Başka bir ifadeyle Ankara’da attığınız her adım askerin siyasi Başkent üzerindeki etkisini hal diliyle haykırmaktadır" dedi.
AB BAŞKENTLERİNDE YOK
AB’nin bir çok başkentini ziyaret ettiğini dile getiren Tosun, ancak hiçbir başkentte Ankara kadar "askeri renk" görmediğini söyledi. Tosun, Ankara’nın giriş ve çıkışlarının kışlalarla dolu olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Asıl milli iradenin yansıdığı yer olan TBMM çevresindeki görüntü, Ankara’ya sivil bir başkent olmaktan çok askeri bir başkent görüntüsü vermektedir. Askerin siyaset üzerindeki ağırlığını çok bariz bir şekilde göstermektedir. Demokrasinin temel unsuru olan halk iradesinin yansıdığı TBMM’nin hemen yanı başında yer alan Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Kara Harp Okulu hiçbir AB üyesi ülkede benzerine rastlanmayan bir görüntü vermektedir."
"VEKİL ER’E KİMLİK BİLDİRMEK ZORUNDA"
Tosun, TBMM’nin orta yerinde milletvekili bürolarının bitişiğinde bulunan kışlanın, milletvekillerinin çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Tosun, "Milletvekilleri askeri eğitim sedalarının gölgesinde görev yapmaktadır, bürolarına gelen misafirler şaşa kalmaktadır" dedi. Resul Tosun, "Akşam saat 19.00’dan sonra ise TBMM’nin güvenliği askere tevdi edilmekte, bu saatten sonra bürosuna gitmek isteyen milletvekili kapıdaki nöbetçi ere kimliğini göstermek zorundadır" dedi.
CHP’Lİ İNCE İLE ASKERLER ARASINDAKİ GERİLİM
Tosun, Meclis’teki bu duruma CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin yaşadığı bir olayı örnek gösterdi. Tosun olayı, "Hatta geçen sene CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce saat 19:00’dan sonra bürosuna gitmek üzere Meclis kapısına geldiğinde nöbetçi erler kendisinden milletvekili olduğunu ispat etmesini istemişler ve kısa süreli bir gerginlik yaşanmış ve olay basına yansımıştı" diye anlattı. Tosun, yazısını Genelkurmay’a çağrı yaparak şöyle sürdürdü: "AB tarafı Türkiye’de askerin siyaset üzerindeki etkisini sık sık gündeme getirmektedir. Müzakere sürecinde bunlar gündemden düşecek gibi de gözükmemektedir. Bence bunlar gündeme gelmeden Genel Kurmayımız (Genel Kurmayımız şu anda zaten demokratikleşme sürecine gereken katkıyı sağlamaktadır) Muhafız Alayı’nı Meclisten çekmeli, Kara Harp Okulu’nu başka bir şehre veya en azından şehir dışına çıkarmalı, kuvvet komutanlıklarını daha sakin semtlere taşımalı ve Ankara’nın sivil görünüm kazanmasına yardımcı olmalıdır."