Güncelleme Tarihi:
Geçen yasama yılında hazırlınan ancak, "af" niteği taşıyor şeklindeki eleştireler nedeniyle rafa kaldırılmıştı. AKP'li Üskül tekifini bu yasama yılında yeniden Meclis gündemine taşıdı.
TBMM Başkanlığı’na sunulan yasa teklifiyle; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu”nda değişiklik öngörüyor.
Düzenleme ile dava süreci bitmemiş dahi olsa bir mahkum, şartlı salıverme hakkına sahip olmuşsa, bu haktan yararlanmasına imkan sağlanıyor.
ZAFER ÜSKÜL KİMDİR Mehmet Zafer Üskül 1944 yılında Mersin’de doğdu. Anayasa hukuku profesörü olan Üskül, 1982 Anayasası yerine sivil bir anayasa hazırlanmasına yönelik çalışmalarıyla adını duyurmuş, 2007 Genel Seçimleri'nde Adalet ve Kalkınma Partisi'nden Mersin milletvekili seçilmiş ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı seçimişti. Zafer Üskül Adana Erkek Lisesi'ni, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Marmara, İstanbul ve Yıldız Üniversitesi'nde bir süre ders verdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Türk Anayasa Hukuku profesörlüğünü üstlendi. Avrupa Birliği'nin desteklediği "Göç ve Kalkınma" konulu projede çalıştı. İnsan Hakları Yüksek Danışma Kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı yaptı, Kültür Bakanlığı danışmanı olarak görev aldı. Üskül Temmuz 2007'de AKP hükümeti tarafından hazırlanması tasarlanan yeni Anayasa'nın "Atatürkçülük" dahil olmak üzere her türlü ideolojik referanstan arındırılmasını savunarak dikkatleri üzerine çekti.
Fransa'da, Grenoble Üniversitesi'nde siyaset bilimi doktorası yaptı. 1974'te doçentliğe 1979'da profesörlüğe yükseldi. Anadolu Üniversitesi'nde ve Mersin Üniversitesi'nde çalıştı. Mersin Üniversitesi'nde rektör yardımcılığı görevini yürüttü.
Tek maddelik yasa teklifinin gerekçesinde, duruşmaları tutuklu olarak devam eden veya hükümle birlikte tutuklanan sanıkların, şartla salıverilme hükümlerinden yararlanamadığına dikkat çekildi. Bu durumun Anayasa’da yer alan "hukuk devleti", "insan haklarına saygı", "eşitlik", "adil yargılanma hakkı" ilkelerine aykırılık teşkil ettiği ifade edilen gerekçede, Ceza İnfaz Kanununa göre, şartla salıvermeden yararlanmanın belli koşulları olduğu belirtildi.
Üskül hazırladığı yasa teklifinin gerekçesinde; “Hükümlü olması, iyi hal ve benzeri koşulları var. Ancak bir kişi hükümlü duruma gelmemişse, hükümlülüğü konusunda Yargıtay karar vermemişse şartla salıvermeden yararlanamıyor. Bu haksızlığa ve eşitsizliğe yol açıyor. Düzenleme ile dava süreci bitmemiş dahi olsa bir mahkum, şartlı salıverme hakkına sahip olmuşsa, bu haktan yararlanacak” görüşlerine yer verdi.
"YARGITAY AŞMASANIN UZUNLUĞU NEDENİYLE HAKLARINDAN MAHRUM EDİLEMEZLER"
Gerekçede; bu düzenlemeler gereğince, yapılan yargılama sonunda mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşmesi ile sanık hükümlü statüsünü almakta ve alınan cezanın hürriyeti bağlayıcı ceza olması durumunda da hükümlü şartla tahliye (koşullu salıverilme) hükümlerinden yararlandığına dikkat çekilerek, şöyle denildi.
“ Buna karşılık, duruşmaları (yargılamaları) tutuklu olarak devam eden veya hükümle birlikte tutuklanan sanıkların, duruşmaları sona erip hüküm tesisinden kararın kesinleşmesine kadar geçen süre içindeki durumları ‘hükümözü tutuklu’ yahut ‘hükmen tutuklu’ adı verilen kişiler şartla salıverilme (koşullu salıverilme) hükümlerinden yararlanamamaktadır
Gerçekten de, aleyhlerindeki dava gecikmeden sona eren ve aleyhlerindeki hüküm kesinleşen hükümlüler, şartla salıverilmeden yararlanırlarken; hükümözü tutukluların, Yargıtay aşamasının uzunluğu gibi nedenlerle bundan mahrum edilmelerinin haklı ve kabul edilebilir yanı yoktur.”