Güncelleme Tarihi:
AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları tarafından Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen “Küreselleşme” konulu “III. Kadın Şurası”nda konuşan Başkonsolos Jones, küreselleşmenin, bazı Amerikalılar için rahatsız edici bazı imajı ve korkuları akla getirdiğini, bazıları için ise yeni olanak ve ufukları temsil ettiğini söyledi.
ABD'lilerin küreselleşme hakkında sahip oldukları birçok korkuyu Türkiye ve bölgedeki insanların da paylaştığını ifade eden Jones, ”Belki de dev bir kültürel tsunaminin yerel kültürleri ve kimlikleri gelip boğmasından korkuluyor” dedi.
“Günümüzde küresel kültürün bazı unsurları bizim ayak uydurabileceğimizden daha büyük bir süratle yayılmaktadır” diyen Jones, buluğ çağındaki kızının video, bilgisayar ve müzik gibi zevklerini buna örnek gösterdi.
Küreselleşmenin olumlu özelliklerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Jones, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu da gerek sanal, gerekse gerçek anlamda sınırlar arasında bilgi ve insan akışının artmasıdır. Damak tadımızı artırmanın yanı sıra küreselleşme, bir ülkede araştırma sonucu bulunan bir aşının diğer ülkelere de gönderilmesini sağlamaktadır. Küreselleşme, Tayland'daki tsunami ve New Orleans'taki sel kurbanlarının, bilgilenmiş ve endişeleri paylaşan bir dünyadan büyük yardımlar alması demektir. Bilginin paylaşılması, kadınların birbirleriyle direkt olarak iletişim ve sınırlar ötesi dayanışma kurmalarını ve paylaştıkları değerleri koruyup çözüm üretmelerini sağlamaktadır.Küresel güçlerin durdurulması imkansız, tarihsel akışından kaçmamız mümkün değil. Ama bu güçleri yönetmeyi seçebiliriz. Bu amaçla demokrasiyi ve hoşgörüyü, esasen sadece hoşgörüyü değil, çeşitliliğe değer verilen ve değişik inanç ve geleneklerden insanlara eşit davranılan bir ortamı geliştirecek kurumlar oluşturabiliriz. Dünyamızın canlı, heyecan verici bir yer olarak kalmasının teminatı budur.”
“ATATÜRK GÖREBİLMİŞTİ”
ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Jones, Atatürk'ün, kadınların özgürleşmesi ve seçme hakkına sahip olmalarının ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu görebildiğine de dikkat çekti.
'Evet hatalar yapıyoruz. Bazen çok büyük hatalar yapıyoruz, kölelik kurumu gibi...” diyen Jones, ancak ABD'nin kendi kendini düzelten, bunu yaparken de bireyin korunmasına yönelik kurumların sağladığı güven ortamından yararlanma yeteneğine sahip olduğunu anlattı.
Türkiye'nin kuruluşundan bu yana kadın haklarını koruyan önemli yasal düzenlemelere sahip olduğunu dile getiren Jones, ancak yasal değişikliklerin mantaliteleri ve davranışları bir gecede değiştiremediğini, bunun için eğitime ve zamana ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
ABD'de kadınların halen eşit iş için eşit ücret ödenmesi konusunda farklı uygulamalarla karşı karşıya kalabildiğini ifade eden Jones, çocuk bakım hizmetlerine devlet yardımı açısından bazı Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldıklarını bildirdi.
Jones, ABD'de de aile içi şiddetin süregelen bir sorun olduğunu belirterek, kadınların yasama meclisine katılım oranının da hala yüzde 15 seviyesinde bulunduğunu, ancak kadınların yasama sürecinde olmasa da sivil toplum adına yaptıkları çalışmalar ve siyasi parti üyelikleriyle politik sürece katılımlarının muazzam bir fark yarattığını söyledi.
“BU YOLCULUĞUNUZDA ABD DAİMA YANINIZDA”
Kadınların kendi haklarına sahip çıkmalarının anahtar unsurunun kamu alanında aktif katılım olduğuna işaret eden Deborah Jones, sözlerini şöyle tamamladı:“Türkiye'de ve ABD'de, sıklıkla kadınların siyasetle ilgilenmedikleri ifade edilir. Siyaset kelimesinin olumsuz çağrışımları vardır. Ancak gerçek şudur ki, birden fazla kişinin bulunduğu her odada siyaset vardır ve ister anne, eş, öğretmen, kız çocuğu ya da kız kardeş rolünde olsun, kadınlar daima aile politikasının içinde olmuşlardır. Siyaset kelimesinden vazgeçip onun yerine eğitim, sağlık veya kaynak dağılımı gibi daha somut kavramlar kullanıldığında, kadınların ilgisinin arttığını görüyoruz.Bilmelisiniz ki, kadın için daha iyi bir konum elde etme yönündeki bu yolculuğunuzda, ABD'yi daima bir dost, bir ortak olarak yanınızda bulabilirsiniz. Çünkü bu, bizim de Amerika'da kendi kadınlarımız için başladığımız ve halen devam etmekte olduğumuz bir yolculuk.”
“SORUNLAR TÜM KADINLARIN SORUNU”
AK Parti Kadın Kolları Başkanı Selma Kavaf da sadece öteki dünyanın, gelişmemiş ülkelerin, Müslüman olan ülkelerin kadınlarının değil, tüm dünyadaki kadınlarının sorunu olduğunu ifade etti.
Ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal açıdan birçok sorununu halleden ülkelerin de kadın sorunlarını aynı derinlikte yaşadığını kaydeden Kavaf, dünyadaki sistemlerin kadınları bu sorunları yaşar hale getirdiğini söyledi.
Kadınların bu sorunların üstesinden gelebilmeleri için örgütlenmeleri gerektiğini vurgulayan Kavaf, bu anlamda da sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere çok büyük görev düştüğünü bildirdi.
Kadınların hayatlarını etkileyen karar süreçlerine katılmalarının önemine işaret eden Kavaf, demokratikleşmenin kadınların katkısı olmadan gerçekleşemeyeceğini dile getirdi.
Selma Kavaf, küreselleşmenin aileyi tehdit eden önemli konulardan biri olduğunu belirterek, kadınların temel vatandaşlık haklarını kullanmalarının önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.Kavaf, “Bu engellerin kaldırılması demokrasinin gereğidir” dedi.
AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Yaman ise küreselleşmenin zengini daha zengin, fakiri daha fakir ettiğini kaydederek, kültürel değerlerin küreselleşme içinde eridiğini ifade etti.
Yaman, “İster istemez küreselleşmenin bir parçası oluyoruz” dedi.
Açılışa, eski Devlet Bakanı ve AK Parti Milletvekili Güldal Akşit, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş ile çok sayıda davetli katıldı.