Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2007 00:00
Rakip partiler bile kendi oy oranlarından çok AKP’yi merak ediyor. Enis BERBEROĞLU AKP'nin önde gelen isimleriyle konuştu ve tahminleri yazdı...
Herkes 27 Nisan bildiri sürecinin sandığa etkisini öngörmeye çalışıyor. AKP’nin oyu artacaksa, muhalefette birkaç partinin oyu düşecek demek. Veya tam tersi!
AKP Grup Başkan Vekili
Salih Kapusuz ile Fasulyeci Hüsrev’de buluştuk. Önce AKP’ye ünlü aday başvurusu var mı diye sorduk, sadece sayı alabildik: 3 bin 370.
Sonra asıl konuya geçtik: AKP ne alacak, kaç partili Meclis olacak.
Salih Kapusuz, "Asıl rakamı 8 Haziran’da vereceğim" dedi,
"geçici tahmin" açıkladı:
- AK Parti şu anda yüzde 38-45 oy bandında. İki partili Meclis daha muhtemel ama üç partili olabilir. Ak Parti milletvekili sayısı 300 civarında olur, tek başımıza hükümet ederiz.
AKP, CHP, peki üçüncü parti kim?
Salih Kapusuz’a göre MHP’nin pek şansı yok.
Barajı olsa olsa güçlü liste çıkarması halinde DP aşabilir.
CHP’de Derviş sendromuMEDYADA "Zafer Çağlayan AKP adayı" haberleri çıkınca ASO Başkanı’nı aradım.
Zafer Çağlayan’ı fuar yolunda buldum,
"Doğru mu?" diye sordum.
Yanıtını biraz kararsız buldum,
"Mevcut görevime devam eğilimi ağır basıyor."
Geçen yıl
Deniz Baykal nereye gitse yanında
Zafer Bey’le,
Sinan Aygün vardı. Ama mesele adaylığa gelince
Çağlayan’ın ismi AKP ile anılıyor.
Sinan Aygün ise iki merkez sağ partinin birleşmesi için çalışıyor.
Gerçi
Sinan Bey’in
Erkan Mumcu nedeniyle DP’ye girmekten vazgeçtiğini de duyuyoruz.
Başkentin iki sivil toplum lideri, işadamı adaylık için neden CHP’yi düşünmüyor?
Galiba
"Kemal Derviş sendromu" nedeniyle. 2002’de CHP’ye giren
Derviş’in başına gelenler iş dünyasını üzdü. Seçimde vitrin malzemesi olarak kullanılıp sonra bir kenara atılma korkusu doğdu.
Hazır söz
Kemal Derviş’ten açılmışken... UNDP Başkanı
Kemal Derviş’in geçen hafta sessiz sedasız Ankara’ya gelmesi heyecan yarattı. Önce siyaset merakı sanıldı. Ama sonra askerliğini yapan oğlunun Kırıkkale’deki yemin törenini izleyeceği anlaşıldı.
Derviş cuma günkü törenin ardından ABD’ye döndü.
Korkma Özal kadar olur
TÜRK Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Başkanı
Kemal Baytaş’ın akşam yemeği
Mehmet Ağar ile
Erkan Mumcu’yu buluşturdu.
Ağar, Yıldırım Avcı ile buluşmak üzere erken ayrılınca
Mumcu basınla baş başa kaldı.
Emin Çölaşan, Mumcu’yu
"cumhurbaşkanını halkın seçmesi" yönündeki Anayasa değişikliğine verdiği destek nedeniyle sıkıştırdı durdu. Sonunda
Mumcu işi kişilere dökerek
Emin Bey’i iknaya çalıştı:
- Bakın bu halka güvenin, bu ülkede seçilecek en muhafazakár cumhurbaşkanı ancak Özal kadar olur.
Tabii bu yanıt,
"Turgut nereye koşuyor" kitabının yazarı
Çölaşan’ı ne ölçüde tatmin etti bilinmez.
Gündem birleşme olunca Anavatan Genel Başkan Yardımcısı
Edip Safter Gaydalı’nın isyanı gecenin esprisi seçildi.
Gaydalı, birleşme görüşmeleri sırasında çektiği azabı bakın nasıl anlattı:
- DYP’ye gidiyoruz, 46 ruhu, bizimkiler tutturmuş 83 ruhu. Bir gün dayanamadım çıkıştım: ’Arkadaş yetti, bıktım artık ruh çağırma seansınızdan. Bugüne bakalım...’