"AKP, MHP, HDP’yi de kucaklayan bir kampanya yürüteceğiz"

CHP Grup Başkanvekili Gök, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP’li Gök, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a "Bu cevabı kim verirse versin 4 gün önce sorduğumuz sorununu takipçisiyiz. 2 Ocak 2017 tarihli bakanlar kurulu kararıyla aynı kişiler nasıl oluyor da meslekten ihraç ediliyor ve aynı tarihli kurul kararıyla göreve iade ediliyor? Biri bunu anlatsın. Bu sorular hükümetin peşini bırakmaz. Numan Kurtulmuş bundan kaçamazsın. Size bu soru soruldu ve 4 gündür açıklamıyorsunuz. Neden açıklamıyorsunuz?" diye sorarak, sorunun cevabını alana kadar konunun takipçisi olacaklarını söyledi. 

"TÜRKİYE’DE CİDDİ ŞEKİLDE SİLAHLANMA BAŞLADI"

AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem’in "Referandumda ’Evet’ çıkmazsa Türkiye iç savaşa sürüklenir" sözlerini hatırlatarak, şunları söyledi: "Bu sıradan bir söz değildir. Birilerinden destek aldı bu sözü söylerken. Olaylar azmettirici var. İstifa ile bu iş geçiştirilemez. Bu sıradan bir hadise değil. Türkiye’de ciddi bir silahlanma işi başladı. Çok kişi ruhsat almaya çalışıyor ve evini silahlarla dolduruyor. Durum vahim. Bakın 2016 yılı itibariyle Türkiye’de ruhsatlı ve ruhsatsız silah sayısının 25 milyona ulaştığı ifade ediliyor. Şeref Malkoç’un Cumhurbaşkanı baş danışmanı iken ’Milletin meşru müdafaa hakkını savunması için ruhsatlı silah verilmesinin önünün açılması lazım’ diye söyledi. Niçin bir devlet silahlanmayı teşvik eder? Manisa İl Başkanının ifade ettiği düşüncenin altında bu tablolar var. İstifası da sorunu çözmez. Ciddi bir silahlanma durumu söz konusudur. Silah ve ruhsat almak çok basittir. Silah cennetine dönüşmüştür Türkiye"

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford’ın Türkiye ziyaretinin anımsatılması üzerine Gök, şöyle konuştu: "Trump yönetimi Türkiye’de siyasi yetkili göndermeden önce CIA Başkanı geldi. Bir siyasal temsilcinin henüz gelmediği atmosferde önce CIA Başkanı, Sonra Genelkurmay Başkanının Türkiye’ye gelmesi Türkiye’nin bir stratejik ortak olmaktan çıkartılıp operasyonel bir ortak izlenimi uyandırıyor. Operasyonlara itilen bir Türkiye ile ortaklık çerçevesi gibi bir tablo var şu anda. Türkiye El Bab’da yaşadığı sıkıntılardan ders almalıdır. IŞİD ile mücadele Türkiye sınırları içinde niye yapılmıyor? Çok dikkatli olunması gereken bir süreçten geçiyoruz"

"HAYMANA’NIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Ankara’nın Haymana İlçesi’nde, cinsel istismara uğradığı iddia edilen öğrenciler konusunun takipçisi olacaklarını da belirten CHP’li Gök, "Pazartesi günü haberi alır almaz gittim. Konunun titiz bir takipçisi olacağız. Necati Yılmaz ve Ali Haydar Hakverdi şu anda Haymana ilçesinde incelemelerde bulunuyor. Konuyu yakından takip ediyoruz" dedi.

Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin yürütecekleri kampanya boyunca herkesin kapısını çalacaklarını dile getiren CHP’li Gök, şunları söyledi: "Hayır, diyenler üzerinden bir algı operasyonu yürütülmesine fırsat verdirmeyeceğiz. Halkımız evet diyecekse uyacaksınız hayır derse uymayacak mısınız? Cumhurbaşkanı başbakanın öncülüğünde yürütülen bu algı operasyonu halkımızı tarafından elinin tersiyle itilmiştir. Halkı bölen kutuplaştıran bu söylemleri Türkiye’de ciddi infial yaratmıştır. Halkı birleştirmesi gereken başbakan ve cumhurbaşkanının sözlerinin aksine ana muhalefet olarak herkesi kucaklıyoruz. Kimseyi hiçbir şekilde fiziki, sözlü yada aklınıza ne gelirse gelsin hiçbir karşıtlık içermeden medeni ve güler yüzlü bir şekilde AKP, MHP, HDP’yi de kucaklayan bütün Türkiye’yi kucaklayan bir kampanya yürüteceğiz. Neden hayır denmesi gerektiğini ifade edeceğiz. Herkesin kapısını çalacağız. Kimsenin korkmayacağı geleceğinden endişe etmeyeceği bir ortamı Türkiye’ye hazırlayacağız. Herkesi kampanyamız çerçevesinde kenetlemeyi düşünüyoruz. Yolumuza devam edip Türkiye’nin geleceğini açacak bir kampanyayı yürüteceğiz. Bu ay sonunu buluruz"

"SAYIN BAŞBAKAN, SİZ SÖZÜNÜN ERİ DEĞİLSİNİZ"

Olağanüstü hal (OHAL) sürecinde, referanduma gidilmesiyle ilgili bir soruyu ise CHP Grup Başkanvekili Gök, şöyle yanıtladı:
"Başbakan’ı 26 Kasım 2016’da ’OHAL döneminde referandum yapılıyor dedirttirmeyiz’ demişti. Türkiye’yi yönetme erkinde bulunan bir başbakanın dedi. Hodri meydan sayın başbakan. Sözünün eriysen kaldır OHAL’i. Başbakan afaki konuşuyor, veremeyeceği sözleri söylüyor ve o sözler yakasını bırakmıyor. Binali Yıldırım sözünün eriysen mertsen bu sözün gereğini yap. Ben itham ediyorum. Siz o sözün altında kaldınız. Siz sözünün eri değilsiniz. Nerede sözün Sayın Başbakan? O sözün arkasındayız, takip ediyoruz. Geldikleri durum bu. OHAL dönemi Türkiye’nin sıkıntılı bir dönemidir"