Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2011 00:00
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarıyla, yıllar içinde toplumsal taleplere göre şekillenmiş toplumsal yapının, altüst olmaya başladığını söyledi. Bahçeli, “Zira yaşadığımız sancılar mutlaka olması gereken toplumsal değişim arzusundan ziyade, kötü bir yönetimin neden olduğu kriz, kargaşa, kaos, korku, kutuplaşma, kavga ve karanlıktan oluşan 7 K’lı tahribat zinciridir” dedi.
Bahçeli, partisinin Antalya’nın Manavgat İlçesi Sueno Otel’de, 44 üniversiteden 567 akademisyenin katılımıyla düzenlediği Akademisyenler Çalıştayı’nın açılışında şunları söyledi:
Zarar vericiler
- Bir toplumu değiştirmek isteyenlerin başvurduğu en kestirme yapay yol, toplumsal kurumları değiştirmektir. Ne var ki toplumsal kurumları ortadan kaldıran, yerine yenilerini koymaya çalışanlar kadar mevcut yapıları ve özürlü siyaset algılarıyla, kötü yönetimleriyle tahrip edenler de aynı çıkmaz yolun yolcularıdır. Zarar vericilerdir. AKP iktidarının 3 çocuk tavsiyesi dışında aileyi koruyucu hiçbir tedbir almadığı gerçektir. İstismar edilen, şiddete maruz kalan çocukların varlığı bu kurumun üzerindeki ağır tahribatın eseridir. Kadınların sorunları da çocukların sorunlarından az değildir. Aile maalesef ahlaki yozlaşmanın kaynağı haline gelmiştir.
Din-laiklik yıprandı- İnananlar üzerindeki ağır siyasi istismar, bu kurumu da yıpratıyor. Üzerinde tartışmaların yapıldığı laiklik de bu yıpranmadan payını almakta, toplumun hayattaki yapı taşları yerinden oynamaktadır. Eğitim, milli heyecan ve beklentilerden uzak, kimliksiz, yetersiz hale dönüştü. Eğitim sistemi AKP zihniyetinin emrinde, geleceğin Türkiyesi’ni inşa edecek beşeri kaynakları yetiştirmekten çok uzak kalmıştır.
Üstünlerin hukuku - 12 Eylül 2009’daki Anayasa referandumu öncesi ve sonrasında yaşananlar, hukukun üstünlüğündeki alaborayı netleştirmiştir. Üstünlerin hukukunun nasıl olacağını göstermesi bakımından herkese fikir vermiştir. AKP hükümeti mültezim (İltizam yöntemine göre kendi nam ve hesabına vergi toplama görev ve yetkisi verilen kişi) gibi milletimizi soymuş, fakirleştirmiş ve takatsız bırakmış. Önümüzdeki
seçim Türk milleti ve Türkiye için bir kader seçimi olacaktır.
8 yıl içinde toplumu yozlaştırdı
AKP ile geçen 8 yılda, üretimden çok tüketim, kazançtan çok harcama, tasarruftan çok borçlanma eksenli anlayış, önce bireyi, ardından toplumu yozlaştırmıştır. Özellikle AKP zihniyetinin gerilimden medet uman, her türlü istismarı siyaset adına mübah gören, milletin sosyolojik süreçlerini altüst eden, tahripkar gafleti, ihanete varan uygulamaları ve geçmişle bağlantılı nefreti bugün karşımızda karanlık ve vahim tabloyu çıkarmıştır. Devletin toplum hayatında sahip olduğu üç önemli hak, yasama yapabilme, yürütmede bulunma ve yargılama hakları ve bunları icra eden müesseseler arasındaki gerilimler, tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.Yozlaşma kültürü, her alanda kök salmıştır. Bunun sonucu olarak Türkiye, yolsuzluk ve kanunsuzluk ülkesine dönüşmüştür. Geçen yıllar içinde toplum şiddet sarmalına girmiş, aile dramları, cinnet ve cinayet vakaları, tecavüz ve taciz hadiseleri endişe verici şekilde artış göstermiştir.
Şu an için gündemde bulunmuyor(Ergenekon davası kapsamında tutuklu Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın partisinden aday gösterileceğine yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine) Şu an için öyle bir gündem yok. Kamuoyunda son günlerde Silivri ve siyaset arasında ilişki kurmaya çabalayan ve Türkiye’nin gündemini değiştirmeye yönelik faaliyetlere şahit oluyoruz.