Akman'ın avukatı Kılıçdaroğlu'na yüklendi
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2008 17:59
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Ali Yıldız, müvekkilinin Almanya;da kurulmuş olan Offenbacher und Frankurter Wohnunggsbaugenossenschaf e.G isimli kooperatife 2004 yılında fahri üye olarak seçildiğini, ancak anılan kooperatifin hiçbir toplantısına katılmayarak bir süre sonra da bu görevden ayrıldığını bildirdi.
Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün bir basın toplantısı düzenlediğini anımsattı. Yıldız, açıklamada şunları kaydetti:
“Almanya;da kurulmuş olan Offenbacher und Frankurter Wohnunggsbaugenossenschaf e.G. isimli kooperatife müvekkilim 2004 yılında fahri üye olarak seçilmiştir. Ancak müvekkilim anılan kooperatifin hiçbir toplantısına katılmamış ve bir süre sonra da bu görevden ayrılmıştır. Fahri üyesi olmasından dolayı kooperatifin almış olduğu hiçbir kararında ve işleminde de imzası bulunmamaktadır. Bu kooperatifle müvekkilimin ilişkisi sadece ve sadece fahri üyelik ilişkisinden ibarettir.
Kısa bir süre fahri üyesi olduğu ve daha sonra ayrıldığı, hiçbir toplantısına katılmadığı bir kooperatifle ilgili olarak sanki hukuki bir sorumluluğu varmış ve bir takım kişilerin mağduriyetine sebep olmuş gibi gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimi karalamak; vicdana, insafa, ahlaka sığmadığı gibi hukuka da aykırıdır.”
-“ZAHMET EDİP ARAMIŞ MIDIR?”-
Kooperatifin Başkanı Abdullah Özer'in dün yaptığı basın açıklamasında iddiaları yalanladığını ve bunlara ilişkin bilgilerin kamuoyuna sunulduğunu belirten Yıldız, Özer'in açıklamasında telefon numaralarını vererek bu konudaki tüm belgelerin istenildiği takdirde kamuoyu ile paylaşılacağını da açıkça bildirdiğini ifade etti. Yıldız, şöyle devam etti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, zahmet edip kooperatif başkanını aramış mıdır? Alman makamlarınca bu kooperatifte yapılmış denetim raporlarını istemiş midir? Yoksa zaten iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu bildiği için araştırma gereği dahi duymamış mıdır? Niyet, gerçekleri öğrenmek yerine, iftiralarla saygın insanların şeref ve haysiyetlerine saldırmak olunca, maalesef müvekkilim tarafından yapılan tüm açıklamalar, müvekkilim lehine Türk Mahkemelerince verilmiş tekzip kararları ve sunulan belgeler görmezden gelinerek gerçekler çarpıtılmaya devam edilmektedir.
Müvekkilimin Almanya'da devam eden dava ile bir ilgisi bulunmamaktadır ve bu konuda çıkan haberlerin daha önce defalarca tekzip edildiği, basın açıklaması ve basın toplantısı ile kamuoyuna duyurulmuş ve mahkeme kararları basına dağıtılmıştı. Bir diğer husus da Almanya;daki Deniz Feneri e.V davasının iddianamesinde müvekkilin adının geçtiği iddiasıdır. Artık internetten bile erişilebilen bu davanın iddianamesi incelendiğinde müvekkilimin isminin sadece sanıklardan birinin ifadesinde geçtiği ve bu şahsın iftiralarının da Alman makamlarınca ciddiye alınmadığı duruşma tutanaklarından açıkça görülecektir.”
“Akman'ın hakkında iddia edildiği gibi bu davayla ilgili bir suç isnadı olsaydı davanın sanıkları arasında yer alacağı” görüşünü aktaran Yıldız, Akman'ın Almanya'da açılan davayla ilgisi bulunmadığını ifade etti. Yıldız, “Sayın Kılıçdaroğlu da müvekkilim hakkında Almanya'da açılmış bir davanın olmadığını çok iyi bilmektedir. Bu duruşmaları izleyen sadece Sayın Kılıçdaroğlu değildir. Müvekkilimin yurt dışındaki avukatları da tüm duruşmaları yakından izlemektedir” dedi.
-“ERGENEKON İDDİANAMESİNDE BAYKAL'IN ADI GEÇİYOR”-
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarının aksine yapılan duruşmalarda bir sanığın ifadesi dışında müvekkili Akman'ın adının yer almadığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:
“Müvekkil ile ilgili hiçbir somut delil ve belge olmadığı Alman makamlarınca bizzat duruşmada beyan edilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu duymaması ve bu gerçekten bihaber olması manidardır. Sayın Kılıçdaroğlu, kamuoyumuzu yanıltmaya çalıştığı gibi Alman Mahkemesi üzerinde de baskı kurmaya çalışmaktadır. Şöyle ki Alman hakimin odasına girerek mahkemeye telkinlerde bulunmaya çalıştığı ve hâkimin odasından zorla çıkarıldığı birçok basın organında haber konusu olmuştur.
Müvekkilimin adının iddianamede geçiyor olmasından dolayı istifası istenmektedir. Gerçek dışı iddia ve iftiralar sebebi ile eğer istifa etmek gerekseydi şüphesiz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu önce kendi çevresinden istemesi gerekirdi. Zira Ergenekon iddianamesinde partisinin ismi 92 kez, partisinin Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın ismi 41 kez geçmektedir. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda ne düşünmektedir? Sayın Kılıçdaroğlu, yakın çevresi ve partisi içinde de aynı tavsiye ve taleplerde bulunmuş mudur? Bunlar Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilk iftiraları değildir.”
Kılıçdaroğlu'nun benzer iddialara bir televizyon programında da yer verdiğini ifade eden Yıldız, iddiaların gerçeği yansıtmadığının Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi ve Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin tekzip kararlarıyla tespit edildiğini belirtti. Yıldız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, mesnetsiz iftiralarla kamuoyunu yanıltmaya çalışarak milletvekilliği görevini kötüye kullanmaktadır. Müvekkilim hakkında bir medya grubu ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun mensubu olduğu parti tarafından yürütülen linç kampanyası halkımız tarafından da ibretle izlenmektedir. Bu yalan ve iftiralara kendilerinden başka kimseyi inandıramadıklarından her geçen gün mantık ve muvazenelerini kaybettikleri hayretle görülmektedir.
Gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimin karalandığı elbette ortaya çıkacaktır. O zaman geldiğinde iftira sahiplerinin ne cevap vereceğini sağduyulu kamuoyu ve müvekkilim merakla ve sabırla beklemektedir.”
Yıldız, müvekkili hakkında kamuoyunda yanlış bir kanaat oluşmasını sağlayacak şekilde yapılan açıklamalara karşı hukuki ve cezai müeyyidelerin uygulanması için yasal yollara başvuracaklarını bildirdi.
“Almanya;da kurulmuş olan Offenbacher und Frankurter Wohnunggsbaugenossenschaf e.G. isimli kooperatife müvekkilim 2004 yılında fahri üye olarak seçilmiştir. Ancak müvekkilim anılan kooperatifin hiçbir toplantısına katılmamış ve bir süre sonra da bu görevden ayrılmıştır. Fahri üyesi olmasından dolayı kooperatifin almış olduğu hiçbir kararında ve işleminde de imzası bulunmamaktadır. Bu kooperatifle müvekkilimin ilişkisi sadece ve sadece fahri üyelik ilişkisinden ibarettir.
Kısa bir süre fahri üyesi olduğu ve daha sonra ayrıldığı, hiçbir toplantısına katılmadığı bir kooperatifle ilgili olarak sanki hukuki bir sorumluluğu varmış ve bir takım kişilerin mağduriyetine sebep olmuş gibi gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimi karalamak; vicdana, insafa, ahlaka sığmadığı gibi hukuka da aykırıdır.”
-“ZAHMET EDİP ARAMIŞ MIDIR?”-
Kooperatifin Başkanı Abdullah Özer'in dün yaptığı basın açıklamasında iddiaları yalanladığını ve bunlara ilişkin bilgilerin kamuoyuna sunulduğunu belirten Yıldız, Özer'in açıklamasında telefon numaralarını vererek bu konudaki tüm belgelerin istenildiği takdirde kamuoyu ile paylaşılacağını da açıkça bildirdiğini ifade etti. Yıldız, şöyle devam etti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, zahmet edip kooperatif başkanını aramış mıdır? Alman makamlarınca bu kooperatifte yapılmış denetim raporlarını istemiş midir? Yoksa zaten iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu bildiği için araştırma gereği dahi duymamış mıdır? Niyet, gerçekleri öğrenmek yerine, iftiralarla saygın insanların şeref ve haysiyetlerine saldırmak olunca, maalesef müvekkilim tarafından yapılan tüm açıklamalar, müvekkilim lehine Türk Mahkemelerince verilmiş tekzip kararları ve sunulan belgeler görmezden gelinerek gerçekler çarpıtılmaya devam edilmektedir.
Müvekkilimin Almanya'da devam eden dava ile bir ilgisi bulunmamaktadır ve bu konuda çıkan haberlerin daha önce defalarca tekzip edildiği, basın açıklaması ve basın toplantısı ile kamuoyuna duyurulmuş ve mahkeme kararları basına dağıtılmıştı. Bir diğer husus da Almanya;daki Deniz Feneri e.V davasının iddianamesinde müvekkilin adının geçtiği iddiasıdır. Artık internetten bile erişilebilen bu davanın iddianamesi incelendiğinde müvekkilimin isminin sadece sanıklardan birinin ifadesinde geçtiği ve bu şahsın iftiralarının da Alman makamlarınca ciddiye alınmadığı duruşma tutanaklarından açıkça görülecektir.”
“Akman'ın hakkında iddia edildiği gibi bu davayla ilgili bir suç isnadı olsaydı davanın sanıkları arasında yer alacağı” görüşünü aktaran Yıldız, Akman'ın Almanya'da açılan davayla ilgisi bulunmadığını ifade etti. Yıldız, “Sayın Kılıçdaroğlu da müvekkilim hakkında Almanya'da açılmış bir davanın olmadığını çok iyi bilmektedir. Bu duruşmaları izleyen sadece Sayın Kılıçdaroğlu değildir. Müvekkilimin yurt dışındaki avukatları da tüm duruşmaları yakından izlemektedir” dedi.
-“ERGENEKON İDDİANAMESİNDE BAYKAL'IN ADI GEÇİYOR”-
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarının aksine yapılan duruşmalarda bir sanığın ifadesi dışında müvekkili Akman'ın adının yer almadığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:
“Müvekkil ile ilgili hiçbir somut delil ve belge olmadığı Alman makamlarınca bizzat duruşmada beyan edilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu duymaması ve bu gerçekten bihaber olması manidardır. Sayın Kılıçdaroğlu, kamuoyumuzu yanıltmaya çalıştığı gibi Alman Mahkemesi üzerinde de baskı kurmaya çalışmaktadır. Şöyle ki Alman hakimin odasına girerek mahkemeye telkinlerde bulunmaya çalıştığı ve hâkimin odasından zorla çıkarıldığı birçok basın organında haber konusu olmuştur.
Müvekkilimin adının iddianamede geçiyor olmasından dolayı istifası istenmektedir. Gerçek dışı iddia ve iftiralar sebebi ile eğer istifa etmek gerekseydi şüphesiz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu önce kendi çevresinden istemesi gerekirdi. Zira Ergenekon iddianamesinde partisinin ismi 92 kez, partisinin Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın ismi 41 kez geçmektedir. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda ne düşünmektedir? Sayın Kılıçdaroğlu, yakın çevresi ve partisi içinde de aynı tavsiye ve taleplerde bulunmuş mudur? Bunlar Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilk iftiraları değildir.”
Kılıçdaroğlu'nun benzer iddialara bir televizyon programında da yer verdiğini ifade eden Yıldız, iddiaların gerçeği yansıtmadığının Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi ve Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin tekzip kararlarıyla tespit edildiğini belirtti. Yıldız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, mesnetsiz iftiralarla kamuoyunu yanıltmaya çalışarak milletvekilliği görevini kötüye kullanmaktadır. Müvekkilim hakkında bir medya grubu ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun mensubu olduğu parti tarafından yürütülen linç kampanyası halkımız tarafından da ibretle izlenmektedir. Bu yalan ve iftiralara kendilerinden başka kimseyi inandıramadıklarından her geçen gün mantık ve muvazenelerini kaybettikleri hayretle görülmektedir.
Gerçeğe aykırı iddialarla müvekkilimin karalandığı elbette ortaya çıkacaktır. O zaman geldiğinde iftira sahiplerinin ne cevap vereceğini sağduyulu kamuoyu ve müvekkilim merakla ve sabırla beklemektedir.”
Yıldız, müvekkili hakkında kamuoyunda yanlış bir kanaat oluşmasını sağlayacak şekilde yapılan açıklamalara karşı hukuki ve cezai müeyyidelerin uygulanması için yasal yollara başvuracaklarını bildirdi.