Akman'a evrakta sahtecilik davası

CNN TÜRK'ün yayınları Alman yargısı tarafından tanık kabul edildi ve ceza davası açıldı. "Evrakta sahtecilik" suçlamasıyla açılan davanın tarihi ise 17 Haziran… Yani CNN TÜRK'ün Zahid Akman'ın belgede tahrifat yapıldığını ortaya çıkardığı yayından bir gün sonra...

Bugüne kadar Akman ile ilgili çok önemli iki belgeyi ortaya çıkaran CNN TÜRK, son olarak Akman hakkında Frankfurt Eyalet Savcılığı'nca, ismi açıklanmayan bir kişiyle beraber resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla dava açıldığını belirledi.

CNN TÜRK Almanya Temsilcisi Erhan Merttürk'ün aktardığı bilgiye göre, 17 Haziran 2009'da açılan söz konusu davanın dosya numarası 6310/JS 223836/09.

CNN TÜRK yayınına Berlin'den bağlanan ceza hukukçusu Sami Çakı, Alman ceza hukukuna göre evrakta sahtecilik suçunun para cezası veya 5 yıla kadar hapisle cezalandırıldığını söyledi. Çakı, söz konusu işlem bir kamu yetkilisi tarafından yapılmışsa cezanın ağırlaştırıldığını, 1 yıldan 10 yıla kadar hapis verilebileceğini belirtti. Çakı, hafifletici sebepler varsa cezanın 6 aydan 10 yıla kadar olabileceğini kaydetti.
 
Çakı, Akman RTÜK Başkanlığı zamanında böyle bir işlemde bulunmuşsa bunun ağırlaştırılmış olarak soruşturmaya uğrayabileceğini söyledi.

Araştırmacı Ali Gülen de CNN TÜRK yayınında yaptığı açıklamada, "Olacağı buydu desek yeridir, çünkü siz ilk yayınınızda belgeyi ortaya çıkardığınız zaman bunu vurgulamıştınız. Daha vekilimiz hakkında iki ayrı soruşturmada yürütülüyor, kişisel başvurular hariç, bir belgenin bir kısmını yok edip sunarak yanıltıcı bir karar çıkartmak tabii ki suçtur. Çünkü geri kalanını gizlediği bölüm tamamen gizlemediği bölümü düşürecek nitelikte bir bölümdür. Öyle bir şey yaptığı için de Türkiye’de de hakkında kovuşturma açılması gerekiyor. İşin o yönü şu zamana kadar konuşulmadı sanırım çünkü suçun işlendiği yer aynı zamanda Türkiye, Türkiye’de de hakkında savcılığın harekete geçmesi gerekiyor. Neden yapılmadı onu bilemiyorum. İşlenen suç yüz kızartıcı suçlardandır. Ve maalesef o belgenin 1. bölümü ile 2. bölümü tamamen birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Yani 2. bölümü çıkartıp atamazsınız, bambaşka bir şeyden bahsediyor olsa dediği doğrudur, ama bambaşka bir şeyden bahsetmiyor. 1. paragrafı açıyor ve düzeltiyordu. Ben daha önce de sizin yayınlarınızda izledim ve bu konuyu yorumlamıştım. Açıkça yanıltmaya yönelik bir harekette bulunmuştur Sayın Akman ve daha önce de söylediğim gibi bu ne göreviyle ne de üyeliği ile bağdaşır bir durum değildir” dedi.

Rıdvan Akar’ın, “RTÜK eski başkanı Sayın Zahid Akman, Hürriyet Gazetesi’nin orjinal belgeyi yayınlamasından sonra yaptığı bir açıklamada “şahsımla ilgili olarak avukatıma gönderilen maili tahrif ettiğim iddialarına gelince, tarafıma maille gönderilen belgeyi tahrif etmiş değilim, sadece Hürriyet Gazetesi’nin 5 Eylül 2008 tarihli haberindeki iddialarla ilgili olmayan bölümü avukatımın adres bilgilerini ve şahsi bir bilgi içerdiği için kamu oyu ile paylaşmamayı uygun gördüm.” diyor. Bu noktada Sayın Zahid Akman’ın bu belgenin bir bölümünü kamuoyu ile  paylaşmama hakkı var mıdır?” sorusu üzerine Ali Gülen, “Hayır çünkü Zahid Akman’ın kamuoyundan gizlediği ikinci bölüm Hürriyet Gazetesi’nin yaptığı haberin doğruluğunu kanıtlıyor. Eğer ikinci bölümü mahkemeye sunsaydı o tekzip kararını çıkartamazdı” diye konuştu.

CNN TÜRK 17 Haziran'dan itibaren 4 gün boyunca RTÜK Başkanı Zahid Akman ile ilgili yayınlar yaptı ve bu yayınlarda iki önemli belge açıkladı. RTÜK Başkanı Akman'ın kendisini akladığını iddia ettiği, Almanya'ya girişinde bir yasak ve tedbir olmadığı yönünde 3 Eylül 2008 tarihli bir belge vardı.

Almanya'nın Main Taunus bölgesi Yabancılar Dairesi'nden alınan o resmi belgeyi basına ve kamuoyuna orijinal haliyle açıklamadığını belgeledik. Bu gerçeğin ortaya çıkmasından sonra Frankfurt Kriminal Dairesi resmi belgede sahtecilik yapıldığı gerekçesiyle bir soruşturma başlattı.

Bu haberimizden sonra Zahid Akman'ın avukatlarından bir açıklama geldi. Almanya'dan gelen resmi belgenin bir bölümü özel hayatı ilgilendirdiği gerekçesiyle kamuoyu ile paylaşılmamıştı.

Peki,  kamuoyu ile paylaşılmayan o paragrafta ne yazıyordu?  Kamuoyundan gizlenen o paragrafta, Akman'ın Almanya'ya gelmesi halinde yabancılar polisi ile irtibata geçmesi isteniyordu. Akman'a göre bu uyarı özel hayatla ilgiliydi.

Haberimizden sonra Zahid Akman canlı yayında kameraların karşısına geçti ve hakkındaki iddiaların külliyen yalan olduğunu söyledi. Akman o konuşmada orjinal olmayan belgenin hiç bir resmi makama verilmediğini de iddia etti.

CNN TÜRK'ün ikinci özel haberi bu aşamada ortaya çıktı. Zira, Akman bu belgeyi Hürriyet gazetesinde hakkında çıkan bir haberin tekzibi için Ankara 5. Sulh Ceza

Mahkemesi'ne vermişti. Sonra Hürriyet gazetesi Akman'ın gizlediği orijinal belgeyi buldu. Belgede gizlenen bölümde hakkında yürüyen ceza davası nedeniyle ülkeye girişi sakıncalı kararı var, ibaresi yer alıyordu.

Zahid Akman bu orijinal belgenin yayınlanmasından sonra bir kez daha açıklama yaptı ve hakkında yapılan haberlerle ilgili olarak biz gazetecileri akıl, insaf ve izana davet etti.

Aslında Akman'ın asıl muhatabı CNN TÜRK değil, Alman yargısıydı. Son olay, Alman yargısının da CNN TÜRK gibi düşündüğünü ortaya çıkardı