Güncelleme Tarihi:
DGM'lik olan Akkuyu Nükleer Santral ihalesinin danışmanı Prof Dr. Ahmet Yüksel Özemre, bu yüzden hasta olduğunu söyledi. İhalede ‘Kanadalıların adamı’ olmakla suçlanan Özemre, ‘‘İhale beni hem kanser, hem kalp hastası yaptı’’ dedi.
PERDE arkasında büyük kavgalara sahne olan ve tam açıklanacağı sırada hükümet tarafından son anda durdurulan Akkuyu Nükleer Santral ihalesi, TEAŞ'ın bu ihaledeki danışmanı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) eski Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'yi hasta etti. Bu ihalede TEAŞ yönetimini, ‘Almanları kayırmakla’ suçlayan, ancak kendisine de ‘Kanadalıların adamı’ suçlaması yöneltilen Özemre, danışmanlığını yaptığı ihalenin kendisini hem kanser, hem de kalp hastası yaptığını söyledi.
Özemre, ‘‘Daha önce iki kanser geçirmiştim. Üçüncü kanserimi ise bu ihale sürecinde geçirdim. Cilt kanserine yakalandım ve alnımın üzerinden ameliyat oldum. Yüksek tansiyon ve asabi şeker illetine de burada yakalandım. Görevim bittikten sonra bir kalp spazmı, ardından enfarktüs, sonra da aviral bir hepatit geçirdim’’ dedi.
KAVGALI İHALE DGM'LİK
1958'de Fransa Nükleer Bilimler ve Teknoloji Milli Enstitüsü'nden, Türkiye'nin ilk atom mühendisi olarak mezun olan Özemre, hazırlıkları 1996'da başlayan Akkuyu Nükleer Santralı ihalesinde uzun süre TEAŞ'a danışmanlık yaptı. Bu görevi sırasında hazırladığı raporlarla ihalenin, Beyaz Enerji Operasyonu'nu yürüten Ankara DGM Savcılığı'nca mercek altına alınmasını da sağlayan Özemre, ihaleyi yürüten TEAŞ yönetimini, Alman-Fransız ortaklığındaki NPI firmasını kayırmaya çalışmakla suçladı. Buna karşılık Özemre'ye de, yine aynı ihalede görev alan TEAŞ uzmanlarınca, NPI'ın rakibi Kanadalı AECL firmasının ‘lobiciliğini yaptığı’ suçlaması getirildi. Özemre ise bu iddia için ‘‘İftira’’ dedi.
Özemre, 5 yıllık hazırlığın ardından geçen yıl tam açıklanacakken son anda hükümet tarafından durdurulan bu ihale sürecinin sağlığını nasıl etkilediğini şöyle anlattı:
SAĞLIĞIMI KAYBETTİM
24 ay son derece gizli çalışmak zorunluluğu nedeniyle TEDAŞ misafirhanesinin bir odasında hapis hayatı yaşadım. 2 senede 20 bin 500 sayfa ihale dokümanı okudum. Aynı şeyi Prof. Dr. Ahmet Bayülken de yaptı. 1300 sayfa gizli rapor yazdım. Geceleri 2-3 saatten fazla uyumadım. Çoğu sefer günde 14-20 saat bilgisayar önünde oturdum.
3'üncü kanserimi burada geçirdim. Cilt kanseri oldum ve alnımın üzerinden ameliyat geçirdim. Yüksek tansiyon, asabi şeker, egzama oldum.
Göz bozukluğum 1.5'ar derece arttı. Görevim bittikten sonra 21 Temmuz 2000'de önce kalp spazmı, sonra 21 Ağustos'da bir enfarktüs, bunu takiben aviral bir hepatit geçirdim. Bunun sıkıntısını hálá çekmekteyim.
Gerçek yaşı: 66
Fizyolojik yaşı: 85
AKKUYU Nükleer Santral ilahesi, belki de en çok, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun eski Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'yi etkiledi. Özemre, ‘‘Daha önce de iki kanser geçirmiştim. Hayatım boyunca bugüne kadar 10 defa ameliyat oldum. İlki, 1959'da kalın bağırsağımdan, ikincisi de 5 sene önce sırtımdan alınan büyük bir parçayla ilgili. Ayrıca, 5 seneden beri de bütün bu tedaviler nedeniyle aldığı ilaçların etkisiyle ‘agronilositoz' denilen bir kan hastalığı çekiyorum. 66 yaşındayım ama doktorlar fizyolojik yaşımın 85 olduğunu söylüyor’’ dedi. Özemre, 3’üncü kanserini de bu ihale sürecinde geçirdiğini anlattı. Bir kalp spazmı, Ardından gelen enfarktüs de cabası. Özemre, şimdi bembeyaz olmuş saçları ve sakallarıyla, Üsküdar Doğancılar'daki deniz manzaralı dairesinde sağlık sorunlarıyla boğuşup duruyor.