Güncelleme Tarihi:
OTOMOBİL içinde başına sıkılan kurşun ile infaz edilen Akın Kaşıkçı'nın babası Prof. İsmail Kaşıkçı tanık olarak dinlendi. Acılı baba, "Hayatımız tamamen değişti. Eşim, ben ve küçük oğlum ruh tedavisi görüyoruz. Küçük oğlum ağabeyine tapardı. Akın öldürüldükten sonra odasına kapandı, bizimle konuşmaz oldu. Eşim ise tamamen çökmüş durumda. Geçen hafta bana intihar edeceğini söyledi. Ben Almanya'ya öğrenci olarak geldim. Çalıştım çabaladım. Uyum sağladık. Çocuklarım burada dünyaya geldi. Her şey yolunda derken başımıza bu iş geldi. Her şey boşuna imiş. Eşim kendine zarar vermesin diye akrabalarıma bizde kalmaları için ricada bulunuyorum. Biz bu olaydan sonra artık tamamen bittik. Üniversitedeki çalışmalarımı da en aza indirdim. Mümkün olduğu kadar ailemin yanında olmaya çalışıyorum" dedi.
Hakim Prof. Kaşıkçı'ya, "Zanlı olarak yargılanan Dilaver Oruç (Deniz), Fatih Erdoğan ve Kaliniç'i tanıyıp tanımadığını sordu. Bunun üzerine oğlunu kaybeden baba şu bilgileri verdi:
"Oğlum, Deniz lakaplı Dilaver Oruç'u ve dün burada tanık olarak dinlenen Gümüş adındaki genci bir defa evimize getirdi. Onların işadamı olduğunu ve tanışmamı istedi. Bu insanların işadamı olduğuna inanmadığımı söyledim. bana, 'Önyargılısın' diye kızdı. Oğluma 40 bin Euro'ya bir dükkan satmaya kalkıştılar. Dükkanın değerinin 18 bin Euro olduğu ortaya çıkınca bu iş yapılmadı. Oğlumun kullandığı 318 i marka BMW marka otomobil annesinin üzerine idi. Bize kaza yaptığını, otomobilin tamirde olduğunu söyledi. Sonunda otomobilin Oruç'ta olduğunu ve parayı ondan alacağını söyledi. Ancak ses çıkmadı. Sonra olan oldu. Akın kayboldu". Mahkeme heyeti Akın'ın annesi Müzeyyen'in tanık olarak dinlenmesinden annenin psikolojik durumu nedeni ile vazgeçti.
PİS KATİL
Duruşmada Akın'ı yakından tanıyan ve son 15 yıldır diskoteklerde koruma görevlisi olarak çalışan H. S. (37) tanık olarak dinlendi. H.S. duruşma salonuna girer girmez sanık sandalyesinde oturan Oruç'a ters ters baktı. Oruç'ta buna karşılık verdi. Bunun üzerine yargıç tanığa, 'Nereye bakıyorsun' diye sordu. Tanık, 'Kime olacak, pis katile bakıyorum' dedi. Yargıç tanığı, "Kimin katil olduğuna biz karar vereceğiz, yorumlarınızı kendinize saklayın" diye uyardı.
Tanık "Akın çok iyi, saf bir çocuktu. Yaşı daha 23 idi. Sıkı sık görüşüyorduk. Temiz bir insandı. Ancak kısa yoldan zengin olmanın hayalini kuruyordu. 'Ben 50 yaşıma geldiğimde artık çalışmayacağım' diyordu.Oruç ile işler yaptı. Oruç'u bir defa gördüm. Akın'ı uyardım. Bu adamın belalı olduğunu söyledim. Akın saflığının kurbanı oldu. Dışarıdaki kurtları tanımıyordu. Akın Oruç ile pahalı otomobillere kaza yapmış süsü vererek sigortayı dolandırıyordu. Akın bana Oruç'tan para alacağı olduğunu söylüyordu. Oruç onu hep oyalıyordu. Öldürülmeden önce Oruç'un yanına gideceğini anlattı. Otomobilini vermezse Oruç'un Porsche'sine el koyacağını söylüyordu. Ona yanlız gitmemesini, Oruç'un tehlikeli olduğu uyarısında bulundum. Dinlemedi. Yanlız gitti, gidiş o gidiş"
PARA İSTEMİŞLER
Mahkeme heyeti tanığa, "Akın'ın babasından Akın'ın bulunması için para istemişsin. Doğru mu" sorusunu yöneltti. Tanık bunun üzerine, "Sizler dışarıdaki hayatı bilmiyorsunuz. Ben bu alemi çok iyi bilirim. Akın ortadan kaybolunca harekete geçtim. İlişkilerimi kullanarak bir kişiye ulaştım. Bu insan Akın'ın yerini tespit edebileceğini, Oruç'u 24 saat içinde yakalayarak konuşturabileceğini söyledi. Bunu yapacak güçte idi. Oruç'u zaten bu alemde herkes tanıyor, ne olduğunu biliyorlardı. Hizmeti için, 'Akın benim akrabam değil, oğlum değil. Para istiyorum' dedi. Sanırım beş on bin Euro istedi. Beş bine pazarlık ettik. Olayı aydınlatabileceğini biliyordum. Gidip Akın'ın babasına durumu anlattım. Parayı kendim için değil, bu insanlar için istedim. Ancak Prof. Kaşıkçı bu tür insanlarla ilişkiye geçmek istemediğini, durumun polis kontrolünde halledilmesini istedi. Babasını, 'Polis gerektiği zaman yerinde olmaz. İşi polise bırakırsan oğlunu mezarda görürsün' diye uyardım" dedi. İfade üzerine zanlı Erdoğan'ın avukatı, "Kimdi bu görüştüğün kişi" diye sordu. Tanık, "Sen beni ne sanıyorsun. Hatırlamıyorum. Tamam adı Hans Peter olsun" dedi. Mahkeme heyeti tanığı sıkıştırdı, ancak tanık sadece güldü ve isim vermedi. Avukatlar, 'Sende Oruç'u aramışsın. Bulup ne yapacaktın? diye sordu. Tanık bunun üzerine de, "Ne mi yapacaktım. Boynunu kıracaktım" diye cevap verdi.