Güncelleme Tarihi:
Bir oyuncağın akıllı oyuncak sayılabilmesi için video ve ses alan mikrofonu ile kamerası, hoparlörü ve ekranı, bir uygulamaya bağlanmak için bluetooth’u ya da ev Wi-Fi modemine internet bağlantısı olması gerekiyor. Tam da bu noktada tehlike başlıyor. Uzmanlara göre markası ya da üreticisi belirli olmayan akıllı oyuncaklarda işletim sistemi açıkları olabiliyor. Bu açıklar kötü amaçlı kişiler tarafından fark edildiğinde veri güvenliğini tehdit edebildiği gibi, oyuncaktan alınabilecek görüntülerle şantaja hatta çocuk kaçırmaya kadar gidebilecek kötü sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
‘SESLER KAYDEDİLİYOR’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Yengin konuyla ilgili şunları söyledi: “Akıllı olarak tanımladığımız bağlantılı oyuncaklar, özellikle çocukların güvenliği açısından kötüye kullanılabilir. Masum görünen oyuncaklar, verileri kaydederek bilgiyi işleyebiliyor ve bunu bir ürün olarak ilgili şirketlere satabiliyor. 2018 yılında CloudPets isimli şirketin piyasaya sürdüğü akıllı oyuncakların, çocukların seslerini kayıt altına aldığı ve depolanan ses kayıtlarının internet adresine gönderildiği iddiası BBC tarafından haberleştirilerek kamuoyuna duyurulmuştu. CloudPets aracılığıyla iki milyondan fazla ses kaydının ve yaklaşık sekiz yüz bin e-posta adresinin şifreleriyle birlikte depolandığı belirtiliyor. Örneğin iki yönlü ses sistemine sahip olan ve telsiz özelliği taşıyan bir oyuncağın amacı çocukların ebeveynlerine dilediği zaman mesaj göndermesini sağlamak. Fakat bazı yazılım eksiklikleri nedeniyle çocuklar bu tür bir oyuncakla bilinçsizce başka kişilerle de iletişim kurabiliyor. Yani bu durum ebeveynlerin istemediği kişilerin rahatça ağa bağlanmasına zemin hazırlayarak, çocukları kolayca tehlikeye atabilir.”
‘HERKES RİSK ALTINDA’
Kötü niyetli insanların basit taramalarla bu oyuncakları tespit edip kameralarla erişim sağlayabileceklerini söyleyen siber güvenlik uzmanı Osman Demircan ise sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocukların özel görüntülerinin kayıt altına alınabiliyor olması siber zorbalığı da gündeme getiriyor. Özellikle tanınmış kişiler bu ürünleri seçerken daha dikkatli olmalı ancak sıradan insanlar da risk altında. Uzak Doğulu firmalar ürünü daha kolay satabilmek için her türlü teknolojiyi ekleyebiliyor oyuncakların içine. Dolayısıyla adını bilmediğimiz, teknik destek vermeyen ve Türkiye’de temsilcisi olmayan ürünler tercih edilmemeli.”
AİLELER OTO DENETİM SAĞLAMALI
Prof. Dr. Deniz Yengin çocukları akıllı oyuncaklardan korumanın yollarını şöyle anlatıyor:
* İlk olarak çocukların akıllı oyuncaklarla geçirdikleri süre ebeveyn kontrolünde olmalı.
* Oyuncaklar alınmadan önce geniş çaplı bir araştırma yapılmalı. Ebeveynler kullanıcı yorumlarını okuyarak oyuncakların olumlu ve olumsuz yönlerini öğrenebilirler.
* Modemlerin kontrolleri iyi yapılmalı ve kullanılmadığı durumlarda kapatılmalı.
Çocuklar bu tür dijital bağlantılı ürünleri ebeveyn gözetiminde kullanmalı.
* Oyuncak bir güncelleme alabilen yapıdaysa düzenli olarak kontrol edilmeli ve mümkünse son sürüm kullanılmalı.
* Ebeveynler oyuncak ile bağlantı kurarken kimlik doğrulama işlemi kullanılan yöntemleri seçmeli.
* Tehditlerden korunmanın bir diğer yolu da hesap oluştururken güçlü şifreler kullanmaktır.
* Ebeveynler paylaşılan veri miktarını iyi ayarlayarak bilgilerin çalınmasına karşı daha az tehditle karşı karşıya kalmış olurlar.
* Dijital oyuncaklar hem eğitici hem de eğlendirici özelliğe sahip. Fakat, ebeveynler bilgilerinin ve çocuğunun güvenliğine öncelik tanımalı.
* Zararlı olabilecek unsurlarda yasaklar koymak yerine, çocuklara bu durumu nedenleriyle birlikte açıklayarak bir oto denetim sağlamak çok daha doğru bir yol.