OluÅŸturulma Tarihi: Mart 09, 2002 00:00
Ä°nsan her gün yaÅŸayan bir efsaneyle telefonda konuÅŸmuyor. Dolayısıyla Marianne Faithfull ile Dublin-Ä°stanbul hattında yaptığımız görüşme bizde küçük çapta bir sarsıntı yarattı. 60'ların kült isimlerinden Marianne Faithfull baÅŸarılı ve iyi bir ÅŸarkıcı olmasına raÄŸmen yıllarca Mick Jagger ile yaÅŸadığı çalkantılı aÅŸkın gölgesinde kaldı. Bugün 56 yaşında, matrak ve cazibesinden hiçbir ÅŸey kaybetmemiÅŸ. O dumana boÄŸulmuÅŸ karakteristik sesiyle yeni bir albüm çıkardığı için de keyfi yerinde.Marianne Faithfull aradan yıllar yıllar geçmesine, yüzlerce ÅŸarkıdan oluÅŸan müzik külliyatına raÄŸmen, gazetecilerin hálá Mick Jagger ile ilgili sorular sormasına sinir oluyor. Hatta bu konuda bir Ä°ngiliz gazetesine şöyle dert yanıyor: ‘‘Bunu sadece Ä°ngilizler yapmıyor. Geçenlerde bir Alman gazeteci bana ‘Mick Jagger'ın penisinin boyu ne kadardı?' diye sordu. Sinirlerim altüst oldu ve bütün gece aÄŸladım.’’ Biz kendisine hayran olduÄŸumuz için böyle terbiyesizlikler yapmadık, sadece müzikten ve son albümünden bahsettik.Son albümünüz ‘‘Kissin Time’’da Beck, Pulp’tan Jarvis Cocker, Smashing Pumpkins'den Billy Corgan ile çalıştınız. Birlikte albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?-Beck ile birbirimizi birkaç yıldan beri tanıyoruz, ondan ve yaptığı müzikten çok hoÅŸlanıyorum. DiÄŸerlerine gelince, zaten onlarla da bir tanışıklığımız ve muhabbetimiz vardı. Neden birlikte çalışmayalım dedik ve benim albümüme katkıda bulundular. Müzik dünyası o kadar büyük deÄŸil, bir ÅŸekilde yollarınız kesiÅŸiyor. Albümü yaparken neler vardı aklınızda?- Albüme ilham veren en önemli ÅŸey, yaÅŸadığımız yüzyılın bitmesi ve yepyeni bir yüzyıla geçmemiz. Bu yüzden kendi çalışmalarımda da benim için önemli sayılabilecek bir deÄŸiÅŸiklik yaptım ve biraz daha elektronik bir sound denedim. Tabii müziÄŸimin deÄŸiÅŸmesi biraz da hayatın ve aÅŸkın biçiminin de deÄŸiÅŸmesiyle ilgili. Ä°nsanların bu müzikle eÄŸlenmesini umut ediyorum. Bu albümde akıllı ve düşünen insanlar için dans müziÄŸi yaptığımızı söyleyebilirim. Size göre iyi müziÄŸin tanımı nedir?-Bu konuda Keith Richards'ın söylediÄŸi ÅŸeye katılıyorum: ‘‘İyi müzik sizi olduÄŸunuz yerde bırakmaz, mutlaka baÅŸka bir yere götürür.’Albümdeki en sevdiÄŸiniz ÅŸarkı hangisi?- Günden güne deÄŸiÅŸiyor, bu konuda tam olarak bir ÅŸey söylemeyeceÄŸim.Bugünkünü söyleyebilir misiniz?- Albümü bugün daha hiç dinlemedim (Gülüyor). Ama hepsini çok seviyorum, onları birbirinden ayıramıyorum. Onlar sadece ÅŸarkı, iyisi kötüsü yok benim için. Sex With Strangers, The Pleasure Song, Sliding Through Life on Charm...Albümde Velvet Underground'un unutulmaz ismi Nico için yaptığınız bir ÅŸarkı var. Song For Nico'nun öyküsünü anlatabilir misiniz?-Aslında ÅŸarkının adı ne demek istediÄŸimi tam olarak anlatıyor. Ben Nico'nun yeterince takdir edilmediÄŸini ve deÄŸerinin tam olarak anlaşılmadığını düşünüyorum. O benim için çok önemli ve deÄŸerli biriydi, bunu göstermek istedim. Ayrıca bu ÅŸarkıda onun ve benim geçmiÅŸte yaÅŸadığımız o çok karmaşık dönemi de anlatmaya çalıştım. Ama bunu kendimi bir baÅŸkasının, yani Nico'nun yerine koyarak yaptım.Sizin için Marianne Faithfull geri döndü diyorlar. Geri mi döndünüz, yoksa hep burada mıydınız?- Geri dönmek mi dediniz? Ben hiçbir yere gittiÄŸimi zannetmiyorum. Yıllardır hiç durmadan çalışıyorum, bir ÅŸeyler yapıyorum bunlardan bazıları insanların gözüne sokulmamış olabilir ama buradaydım. Tabii ki neyi kastettiÄŸinizi anlıyorum. Ä°nsanlar ortalarda görünmediÄŸim için neden göstermek zorunda olduÄŸumu düşünüyor ama bir neden gösteremeyeceÄŸim doÄŸrusu.Sizin ‘rock'n'roll'un vahÅŸi çocuÄŸu' imajınız yeni kuÅŸağı da etkiliyor. Hayranlarınız arasında genç sanatçılar var...-(Gülüyor) Bunun ÅŸu an benimle hiçbir ilgisi yok. Bu konuda söyleyecek sözüm yok, aslına bakarsanız bu konuyla fazla da ilgilenmiyorum. Tabii ki yaÅŸadığım hayatı inkar edemem ama benim kendi gerçekliÄŸim sadece bundan ibaret deÄŸil.Hala moda dergileri sizin stilinizi taklit ediyor. Aynı zamanda bir stil ikonu da olmuÅŸ durumdasınız.-Bunu biliyorum ama ben bu deÄŸilim, ben çalışan, üreten bir müzisyenim. Geçen yüzyılda gerçekten harika modacılar vardı ve bana bazı giysiler verdiler. Ben de bunları taşıdığım için kendimi çok ÅŸanslı hissediyorum, sadece o kadar.ÅžAHANE BÃœYÃœKANNESizin bir yaÅŸayan efsane olduÄŸunuzu düşünen bir dolu insan var, bunlardan biri de benim.-Ä°nsanlar yaptığım iÅŸlere ve hayatıma bakarak benim çok çılgın bir hayatım olduÄŸunu düşünüyor. SöylediÄŸiniz ÅŸey biraz da bundan kaynaklanıyor. Oysa ben aynı zamanda iki tane torunu olan bir büyükanneyim. Sakin bir hayatım, arkadaÅŸlarım var. Bütün bunlar beni bir efsane olmaktan daha çok memnun ediyor.Bir yandan oyunculuk kariyeriniz devam ediyor deÄŸil mi?-Evet, oyunculuÄŸu çok seviyorum. En son Patrick Chereau'nun yönettiÄŸi Intimacy (Mahremiyet) filminde oynadım. Christian Leigh ile Far From China adlı filmi tamamladık. Albüm çıktıktan sonra (dünyada bu ay çıktı) büyük bir turneye çıkacağım. Bu aralar neler dinliyorsunuz?Aslında döne döne caz dinlediÄŸimi söyleyebilirim. Billie Holiday, John Coltrane, Miles Davis. Bir de PJ Harvey'yi çok seviyorum.Mick Jagger'in son albümünü de dinlemiÅŸ olmalısınız. Nasıl buldunuz?Benim favorilerimden deÄŸil ama iyi bir albüm. Mick ile rekabet içinde deÄŸilim, hiçbir zaman da olmadım. Kendimi onunla kıyaslamamın delilik olduÄŸunu düşünüyorum.TÃœRKÄ°YE'DEN HARÄ°KA BÄ°R ARKADAÅžIM VARMaalesef Türkiye'ye hiç gelmedim. Ama bir mavi yolculuk yapmak her zaman hayallerimi süslüyor. Türkiye'den harika bir arkadaşım var, Rıfat Özbek. Onun pek çok kıyafetini de çok severek taşıyorum. Rıfat'tan Türkiye hakkında çok ÅŸey duydum. Türkiye'yi çok merak ediyorum.Â
button