Akdoğan’dan HDP’ye: Barajı aşarsan ’Özerklik ilan ediyoruz’ demeyeceğinin garantisi var mı?

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Konya’nın Kulu İlçesi’nde Hükümet Meydanı’nda partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Ak Parti’nin hükümete gelmeden önceki Türkiye’nin durumunu anlatan Akdoğan, "Özal’dan sonra Erdoğan’a kadar Türkiye her şeyini kaybetti. Hak, hukuk, özgürlüklerini kaybetti. 2 büyük kriz yaşandı. Bu krizler küresel kriz değildi. Bunların kendi beceriksizleri nedeniyle yaşanan krizlerdi. Türkiye uçurumun kenarına gelmişti" dedi.

MISIR’DA İDAM

Ak Parti için çeşitli oyunlar oynandığını, önce kapatma davası, sonra Gezi olayları, bunlardan da 2 hafta sonra Mısır’da darbe yapıldığını belirten Akdoğan, "Mısır’da milletin iradesiyle seçilmiş iktidarına, darbe yapanlar ne kadar alçaklık yaptıysa, milletin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na idam cezası verenler de o kadar büyük alçaklık yapmaktadır. Milletin seçilmiş iktidarını devirdiler. Ama o plan burada tutmadı" diye konuştu.

"HDP BARAJI AŞARSA, AK PARTİNİN BİLEĞİNİ BÜKERİZ"

Akdoğan, şimdi de ’HDP seçim barajını geçerse Ak Parti’nin bileğini bükeriz’ anlayışının hakim olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:

”Ne olacak; eski Türkiye’ye dönecekler. Koalisyonlar dönemine. Sizin hiç utanmanız yok mu? Birbirlerinize demedik laf bırakmadınız. Nasıl yan yana gelebiliyorsunuz. Ey HDP; sen bunların nasıl değirmenine su taşıyorsun?. Hiç utanmıyor musun? Çözüm sürecinin düşmanı olan paralel yapı ile paralel çete ile kol kola giriyorsun. Hiç utanmıyor musun?Çözüm sürecinde her türlü zorluğu çıkaran ulusalcı zihniyetle şu an da işbirliği yapıyorsun. Hiç utanmıyor musun? Hiç ilkeniz kalmadı mı sizin."

"ÖZERKLİK İLAN EDİYORUZ DEMEYECEĞİN GARANTİ Mİ?"

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin oyunu artırdığını belirten Yalçın Akdoğan, şöyle konuştu:

"Sen güçlendiğin zaman demokrasi mi güçleniyor. Cumhurbaşkanlığında 9’u geçtin ne oldu. 2 ayda makyajları döküldü. Milleti sokağa döküp onlarca insan hayatını kaybetti. Oyun arttı, daha çok demokrat olmadın. Şimdi barajı geçersen tehdit etmeyeceğinin, şantaj yapmayacağının, milleti sokağa dökmeyeceğinin garantisi var mı? Bundan sonra biz burada özerklik ilan ediyoruz demeyeceğinin garantisi var mı?" dedi.

"ELİNDE SİLAH OLAN ADAM KONUŞUYOR"

Akdoğan, demokratik siyaseti güçlendirdiklerini, her türlü sorunun siyaset ile çözülebileceğini anlatırken, "Ama o siyaset böyle birilerinin uydusu, kuklası olmayacak. Kandil üfleyecek bunlar oynayacak. Bunlar bir şey diyecek, Kandil fırça atacak. Senin bütün yönetimini, aday listeni, Kandil yapacak bir şey dediğin zaman Kandil’in dediği olacak. Bunlara oy veriyorsunuz ama bunların diyeceği bir şey yok. Arkadaki, elinde silah olan adam konuşuyor. Onun dediği oluyor" diye konuştu.

Kukla bir yönetim olduğunu öne süren Akdoğan, "Bunlara daha fazla destek vermek demokrasinin önünü açmıyor. Bunlar vesayet altında. Vesayetten kurtulmadıkları sürece demokrasi havarisi kesilemezler. Bunlar kıbleyi nişan taşına çevirdiler. Merkez medya, güç odakları, sermaye baronları birlikte hareket ediyorlar. Niye? Ak Partiyi nasıl yıpratırız. Şu an da seçimi kazanalım diye bir dertleri yok. Ak Parti kaybetsin diye bir dertleri var" dedi.

Akdoğan, vesayetçi anlayışa, derin devlet yapılanmalarına, paralel devlet ve KCK yapılanmalarına yeni Türkiye’de yer olmadığını ekledi.

AKDOĞAN: 28 ŞUBAT’IN TÜRKİYE’SİNE DÖNMEK İSTİYORLAR

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kulu’dan Cihanbeyli İlçesi’ne geçti. Partisine ait seçim bürosunun açılışı yapan ve burada partililerine seslenen Akdoğan, muhalefet partilerini eleştirerek, "Şimdi 28 Şubat’ın Türkiye’sine dönmek istiyorlar. Bakın CHP’nin beyannamesine. Özellikle de eğitim sistemi, 28 Şubat’ın eğitim sistemi. ’İmam hatiplerin orta bölümünü kapatalım.’ Öteki zaten ’Din dersini kaldıralım, diyaneti kapatalım.’ Bunlar bu anlayışta" dedi.

AK Partiyi iktidardan indirmek için birçok oyunlar oynandığını ileri süren Akdoğan, arkalarında millet olduğu için bu oyunların tutmadığını söyledi.

’HDP’NİN KUYRUĞUNA TAKILDILAR’

Çözüm süreci ile ilgili açıklamalarda bulunup, HDY’ye yüklenen Akdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi takıldılar HDP’nin kuyruğuna. Türkiye’de çözüm sürecini Ak Parti, Tayyip Erdoğan başlattı, Ahmet Davutoğlu sürdürüyor. Peki biz başlattığımızda bunlar var mıydı mecliste. HDP var mıydı? Yoktu. Sen barajı geçmezsen çözüm süreci olmazmış. Çözüm süreci başladığında sen var mıydın arkadaş. Yoktun. Çözüm atılan adımlar, reformlar bunları kim yaptı? Kürt meselesinde asimilasyon politikalarına kim son verdi ? Ana dilin gelişmesi, ceza evlerinde konuşma, propaganda yapma, yayın, televizyon, enstitülerin kurulması, Kürtçe hutbe, Kürtçe’nin temel klasiklerinin yayınlanması bunları kim yaptı? Ak Parti yaptı. Siz ne yaptınız HDP. Görmezden geldiniz. Takoz oldunuz. Takoz olmaktan başka ne yaptınız? Kürt meselesinin çözümünde her şeyi biz yaptık. Siz sadece engel oldunuz."

’ORTADA BİR MAŞA VAR’

Akdoğan, çözüm sürecinin AK Parti olmazsa yürümeyeceğini belirterek, çözüm süreciyle ilgili muhalefet partilerini ve paralel yapıyı eleştirdi. Akdoğan, ”CHP ile mi olacak. MHP ile mi olacak. Şimdi paralelcilerle kol kola, aşk yaşıyorlar. Kim bu paralelciler. Çözüm sürecini sabote edenler, provoke edenler. Bunlarla sen nasıl kol kola giriyorsun. Ulusalcılarla kol kola giriyorsun. AK Parti’yi devirmeyi bir hedef olarak kuruyorsun. Peki o zaman nasıl süreç olacak. MHP mi yapacak süreci. Bu bir kandırmacadır. Bir oyundur. Bu darbeci vesayetçi anlayışa, çözüm sürecinin karşıtlığına kullandıran bir anlayıştır. Bunları şu an da maşa olarak kullanıyorlar. Ortada bir maşa var o maşa ile ateşi kaldırmaya çalışıyorlar. Ama onların maşası odundan tahta maşa. Maşa yanmaya başladı farkında değiller. Çünkü bu kaybetme koalisyonudur. Bunlar yine kaybedecekler. Milletin dediği olacak" dedi.

’YATIRIM YAPAN DEVLET, BASKI KURAN ÖRGÜT’

İsim vermeden terör örgütü PKK’yı eleştiren Akdoğan, "Bugün hizmet eden devlet var, tehdit eden örgüt var. Yatırım yapan devlet, baskı kuran örgüt var. Bunları çok iyi bilmemiz gerekiyor. Devlet demokratikleşti. Bugün millete sahip çıkan, kucaklayan, hakkını, hukukunu, geliştiren bir hükümet var. Ama sürekli zorluk çıkaran, engel olan baskı yapan tehdit eden bir örgüt var. Kapı kapı geziyorlar. Sanmayın ki gönlünü kazanmak için geziyorlar. Tehdit ediyorlar tehdit. Milleti fişliyorlar. Kim oy verdi, vermedi. Peki sen silahın gölgesinde örgütün kampanyasıyla oy alırsan, bu oylara şaibe karışmayacak mı? Nasıl diyeceksin bu oyu millet iradesiyle verdi. Silahlı adamlarla buluşma şenlikleri yaparsan, sokak aralarında gezerlerse, diğer partilerin kampanya yapmalarını engellerlerse, elinde silah olan adamın sözü geçiyorsa, sen göstermelik orada ardaysan buna kim inanacak. Nasıl ben bu oyu aldım diyeceksin" diye konuştu.

’ÖRGÜTÜN VESAYETİ ALTINDA’

HDP’nin terör örgütünün vesayeti altında olduğunu öne süren Akdoğan, şöyle konuştu:

"Bunlar örgütün vesayeti altında. Listeleri kim belirliyor. Selahattin Demirtaş mı belirliyor. Kandil belirliyor. Belediye başkanını halk seçiyor, örgütün gönderdiği bir adam yönetiyor. Ne diyorlarsa o oluyor. Peki bu milletin seçtiklerine revamıdır. Bunların güçlenmesi, demokrasinin güçlenmesi olmuyor. Bir kere bunların bu bağı koparması, vesayeti kesmesi lazım. Birilerinin bu yöntemi kınaması lazım. Bu örgüt, hep Kürtlerin başına bela olmuştur. 44 bin insan hayatını kaybetmiştir. Sizin yüzünüzden. Hastalıklı ideolojiniz yüzünüzden. Kürt meselesinde tüm adımları Ak Parti attı. Siz sadece ölümle baskı ve şiddetle anılıyorsunuz. Bunu birbirine karıştırmamak lazım."

Akdoğan, akşam Konevi Kültür Merkezi’nde partisinin gençlik kolları tarafından düzenlenecek olan ’Başkanlık sistemi’ ile ilgili konferans programını iptal edip, İstanbul Maltepe’deki mitinge katılmak için kentten ayrıldı.