Güncelleme Tarihi:
AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında, 2021 yılında yapılan organ nakilleri hakkında değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, AÜ Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid, Organ Nakli Koordinatörü Öğretim Görevlisi Nilgün Bilal ve öğretim üyeleri katıldı.
'204 BÖBREK NAKLİNİN 19'U ÇOCUK NAKİLLER'
Prof. Dr. Bülent Aydınlı, organ nakli merkezinin bu yıl 40'ıncı yılını tamamlamakta olduğunu söyledi. 40 yılda gelinen noktanın ülke adına çok büyük olduğunu belirten Prof. Dr. Aydınlı, "Bu yıl içinde 204 böbrek nakli, 56 karaciğer nakli, 2 kalp ve 2 kompozit doku nakli yapılmış durumda. 204 böbrek naklinin 19'u çocuk nakiller. 56 karaciğer naklinin de 8'i çocuk nakiller. Çocuklardan yaptığımız nakillere özellikle önem veriyoruz. Çünkü çocuklarımıza organ bağışı daha az olduğu için çok fazla bağış çıkmıyor. Bazen büyüklerden bağışlanan organlardan, bazen anne ve babalarından bağışlanan organlarla çocuklarımızı hayatta tutmaya çalışıyoruz" dedi.
'NAKİLLERDE EN ÜST SIRADA YER ALIYORUZ'
Pandemiyle beraber tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de beyin ölümünden organ bağışı azaldığını aktaran Prof. Dr. Aydınlı, "Bu durum da bizi ciddi etkiliyor. Bu yıl sadece 204 böbrek naklinin 9'u beyin ölümünden, karaciğer naklinde de 4 kişiye yaptığımız nakil beyin ölümünden ki; böbrekte bu 40-50 civarında, karaciğerde ise 15 civarında olmaktaydı. Böyle bir düşüşümüz var. Buna rağmen bağış oranı, yüzde 42 oranında. Şu an kamu hastaneleri arasında total nakillerde en üst sırada yer alıyoruz ki; bu bizim için bir gurur" diye konuştu.
'YÜZDE 10'U ORGAN BULAMADIĞI İÇİN HAYATINI KAYBEDİYOR'
Organ nakillerinde eğitimin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Aydınlı, "Burası aynı zamanda bir eğitim kurumu. Onlarca insan burada hem karaciğer hem böbrek hem de kompozit doku naklinde eğitim alarak memleketin birçok yöresine gitmiş durumda. Şu an bizden eğitim alarak böbrek ve karaciğer nakli yapan ülkemizde oldukça fazla kişi var. Umarım ki; pandemi biraz daha gevşer, yoğun bakımlarımızda normal vatandaşlarımız yatar. Normal zamanlarda karaciğer bekleme listemizde her yıl hastalarımızın yüzde 10 civarını organ bulamadığımız zaman kaybediyorduk. Ama şimdi bu yüzde 30'lara çıkmış durumda. Bu bizi üzüyor. Bu arada 5 bininci böbrek naklini geçmişiz. İnşallah 5 bininci nakil hastasını hep beraber sizlere sunacağız" ifadelerini kullandı.
'YÜZDE 10 ÇOCUKLAR, YÜZDE 90 BÜYÜKLER'
Çocuklara yapılan organ nakillerinin yaklaşık yüzde 10 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. Aydınlı, "Organ nakillerinin yüzde 90'ı büyüklere. Aslında pediatrik böbrek nakillerinde Avrupa'da bile en ön sırada bir merkeziz. Yüzde 99'un üzerinde böbrek nakillerinde, yüzde 90 civarında da karaciğer nakillerinde ciddi başarımız var. Organları takılan hastaların yüzde 99'unun organları çalışıyor. Bir sonraki yıla rahatlıkla geçiyorlar. Naklettiğiniz organın en az 10 yıl gitmesi isteniyor. Hastalarımızı çok detaylı inceliyoruz. Özellikle pandemi döneminde bütün tetikleri yaparak sıfır riskle çalışmaya çalışıyoruz" dedi.
'ÖNEMLİ FAKTÖR KADAVRA BAĞIŞI'
Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, 2021'in Akdeniz Üniversitesi için çok güzel bir yıl olduğunu belirterek, organ ve kompozit doku nakli açısından hareketli ve güzel bir yıl geçirdiklerini belirtti. Prof. Dr. Özkan, "Özellikle kalp, kol ve yüz nakillerinde kadavra bağışı olmadan bunları yapmamız mümkün değil. Özellikle kalp naklinde; kalp bulamazsak hızlı bir şekilde maalesef hastaları kaybediyoruz. Yüzde ve kolda hayatları kaybetmesek de hayatları çekilmez olabiliyor. Önemli faktör kadavra bağışı" dedi.
Rahim ve yüz nakillerinin önemli konular olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, "Dünyada çok az yerde yapılan ve marjinal vakalar. Çok ciddi bir tecrübe sağlıyor. Üniversitemizi çok üst seviyelere taşıyor. Transplantasyon çok ciddi bir disiplin. Bu örnekler çok az yerde yapılan, kalitenizi, güveni artıran vakalar ve çok kıymetlidir. Yurt dışından gelen cerrahlara eğitim veriyoruz, biz oraya gidiyoruz. Bu da kalitemizi somut olarak örneklendiriyor. Bu çok kıymetli" diye konuştu.
'ORGAN BAĞIŞINDA EMPATİ ÇOK AZ'
Organ bağışının artırılması noktasında yapılması gereken çalışmalar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özkan "Vasiyet etse bile etrafındakilerden birisi organ bağışına izin vermediği zaman onu alamıyoruz. Bu bizim için en büyük handikap. Bunun için eğitimler yapılıyor ama bir şekilde yeterli olmuyor. Bu konuda empati çok az. Bu konunun önemini ancak kendi başımıza geldiği zaman anlıyoruz. Organ naklini bizzat yaşamış kişilerde bile 'acaba bağışlasak mı' sorusunu biliyorum. Empatiden yoksunuz. Organ nakline ne kadar ihtiyaç olduğunu sadece spotlarla değil, bunları dizilere taşıyarak, en önemli etkileyici faktör bizlermiş gibi geliyor. Ama medyada yayılmasıyla biraz daha duyarlılık artıyor" ifadelerini kullandı.
'HAVVA ERDEM'DEKİ GELİŞMELER İYİ GİDİYOR'
AÜ'de ikinci kadavradan rahim nakli yapılan Havva Erdem'in sağlık durumu ve embriyo nakli süreciyle ilgili konuşan Prof. Dr. Özkan, Alanya'da yaşamasının bir şans olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"O bir avantaj ve hastaneye daha yakın durumda. Havva Erdem'deki gelişmeler iyi gidiyor. Derya Sert'te biriktirdiğimiz tecrübeleri, inşallah daha iyi bir şekilde Havva'da kullanacağız. Her şey iyi gittiği embriyo naklinde Havva Erdem'e daha erken başlayacağız. Bu da önümüzdeki ay gibi olabilir. İyi bir haber olacak. Her şey yolunda giderse önümüzdeki ay için planlanıyor. Bazen yüzde 100 konuşmak mümkün olmuyor, araya Covid-19 ve başka şeyler girebiliyor. Yüzde 100 konuşmasak da böyle bir planlamamız var."
'DÜNYA, TÜRKİYE'Yİ TAKİP EDİYOR'
AÜ Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid, yaptıkları yüz naklinin en zor nakillerinden biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bayezid, ince bir uygulama olduğunu ve birçok ülkeden daha fazla sayıda yüz nakli gerçekleştirildiğini açıkladı. Rahim nakliyle birlikte yüz naklinde de artık dünyanın Türkiye'yi takip etmeye başladığını dile getiren Prof. Dr. Bayezid, "En büyük sorunumuz organ naklindeki donör sorunu, verici veya bağış olmaması. Bunu topluma mal etmek, sosyal bir bilinç oluşturmak gerekiyor. Geçen yıl sonunda yapılan bir toplantıda; Türkiye çapında 970 hasta olduğunu, bundan bir hafta 950 hasta kaldığını öğrendik. Bir haftada 20 hasta kaybedilmiş organ olmadığı için. Covid-19 da sayının azalmasında etkili oldu. Milyon nüfusa 3 ya da 5 bağış oluyordu. Türkiye Avrupa ülkelerinden geride. Covid-19 ile birlikte bu sayı 1'in altına indi" dedi.
'200 KİŞİNİN KADAVRADAN ORGANLARI ALINABİLDİ'
AÜ Organ Nakli Koordinatörü Öğretim Görevlisi Nilgün Bilal, Türkiye'de son yıllarda organ nakli ciddi seviyelere gelmesine rağmen, pandeminin bağış sayısını olumsuz etkilediğini söyledi. 2019'da bağış sayısının milyon nüfus başına 7'yi bulduğunu hatırlatan Bilal, "Yılda 600-700 beyin ölümünden, organ alınıp ülke genelinde 2 bin- 2 bin 500 kişiye kadavradan organ nakli yapılabiliyordu. 2020 yılı sonunda tüm Türkiye'de 200 kişinin kadavradan organları alınabildi. 2021'de sınırlı ve zor şartlara rağmen ülke olarak biraz artırdık. 305 kişiden kadavradan organ alınıp, nakil yapılabildi. Bu kadar az verici varken listede 20 bin böbrek, 2 bin karaciğer, 900 civarında kalp bekleyen hasta var. Kalp ve karaciğer bekleyen hastalar, organ beklerken hayatlarını kaybediyor" dedi.
AÜ Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi'nin kuruluşundan bugüne kadar, 5 bin 9 böbrek, 693 karaciğer, 109 kalp, 78 pankreas ve 12 kompozit doku nakli yapıldığı belirtildi.