Mustafa SARIİPEK/MARMARİS (Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2009 12:07
MUĞLA'nın Marmaris İlçesi Karacasöğüt Köyü'ndeki özel kafesinde tutulmaya çalışılan Akdeniz Foku ‘Badem’in aylık masraflarının 4 kişilik bir aileden fazla olduğu ortaya çıktı. Günlük ortalama 7 kilo, ayda 210 kilo canlı balık yiyen Badem'in aylık mutfak gideri, kilosu 8 TL'den satılan levrek için 1680 liraya ulaştı. Veterinerler ve bilim adamlarının taşınması, diğer giderlere de 10 ayda yaklaşık 10 bin TL harcandı.
Aydın'ın Didim İlçesi'nde yaralı ve bitkin halde bulunduktan sonra İzmir Foça'da rehabilite edilen Akdeniz Foku Badem 28 Nisan 2007 tarihinde sponsor olup bakımını üstlenen işadamı Mustafa
Koç'un da katıldığı operasyonla Gökova Körfezi'ne bırakıldı. Ancak bakımı sırasında insanlara alışan Badem ne yapıldıysa insanlardan kopamadı. Datça'dan, Bodrum'a, Akyaka'ya kadar Gökova Körfezi'nde uğramadığı koy bırakmadı. Plajlarda insanlarla yüzdü, şezlongda uyudu. Ama iyice büyüdüğü ve tehlike yarattığı için Çevre ve Orman Bakanlığı'nın özel izniyle bakımını yapan Sualtı Araştırmalar Derneği (SAD) gönüllülerince yine Mustafa Koç'un sponsorluğuyla yaptırılan özel kafese konuldu. Çevre ve Orman Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu, Muğla Valiliği, SAD Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) harekete geçti. Marmaris'in Karacasöğüt Köyü yakınlarında 2 bin 500 metrekarelik özel havuz için Mustafa Koç 40 bin lira harcadı. Gözü rahatsızlandığında tanesi 250 lira olan özel ilaçlar kullanıldı. Günlük ortalama 7 kilo, ayda 210 kilo canlı
balık yiyen Badem'in aylık mutfak gideri kilosu 8 TL'den satılan levrek için 1680 liraya ulaştı. Veterinerler ve bilim adamlarının taşınması, diğer giderlere de 10 ayda yaklaşık 10 bin TL harcandığı öğrenildi. Ancak bebek gibi bakılan Badem bir süre önce firar ettiği havuzuna yeniden döndü.
HERKES GÖNÜLLÜ ÇALIŞIYOR
SAD Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Kızılkaya, Badem ile ilgilenen hiç kimsenin ücret almadığını belirterek, “Veteriner, bilim adamları, bizler ve halen içinde barındığı özel havuzun bakımını ve güvenliğini kendi elemanlarınca sağlayan Karacasöğüt Su Ürünleri Şirketi tek kuruş almıyor. Herkes gönüllü çalışıyor. Buraya zaten asgari ücretten bir kişi görevlendirsek aylık masrafı bin lira. Havuzun bakım ve onarımını da yine aynı şirketin elemanları ücret almadan yapıyor. Bu arada şu ana kadar yapılan tüm masrafları Mustafa Koç'un yaptığını açıklamamda yarar var. Bütün bunların ışığında aynı yere rehabilitasyon merkezinin yapılması kaçınılmaz oluyor” dedi.
Havuzun bulunduğu yerin sahibi ile görüşerek makul bir rakama kiralanması için anlaştıklarını belirten Kızılkaya, “Buraya yapılacak tesisler ile ilgili derneğimizden Ozan Veryeri gerekli fizibiliteleri yaptı. Yapılması düşünülen rehabilitasyon merkezi, fok, yunuslar ve su samurlarının yanı sıra bilime ve bakıma ihtiyacı olan tüm deniz hayvanlarının merkezi olacak. Buranın kendi kendini çevirmesi için de balık üretimi yapılması şartımız var. Bu üretimle hem buradaki canlıların yiyecek ihtiyacı karşılanacak ve bunun için ücret ödenmeyecek hem de dışarıya satıştan elde edilecek ücret ile buranın giderleri sağlanacak” diye konuştu.
AĞI DA MUSTAFA KOÇ KARŞILAYACAK
Badem'in yeniden kaçmaması için 30 metre çaplı 700 metrekarelik bir daire biçiminde havuz yapılacağını belirten Kızılkaya “25 metre derinliğe sahip olacak havuzda uyuma platformu, özel beslenme yerleri de olacak. Badem fazla büyüdüğü için şu andaki kafesinin telini ısırıp kendi çevresinde burgu şeklinde dönerek teli parçalayıp kaçıyor. Bunu önlemek için sık gözlü ve koparılamayan orkinos çiftliklerinde kullanılan türden ağ takılacak. Maliyeti yaklaşık 30 bin euro olan bu ağı da Mustafa Koç karşılamaya hazır” dedi.
Badem'in çiftleşmesi için mecburen bırakılacağını kaydeden Kızılkaya, “Foklar ocak ile şubat ayında çiftleşir. Badem çiftleşip yavrulamayı da bu bölgede yaparsa o zaman ne olacak? Mecburen Badem ile yavrusuna da bakmak zorundayız. Biz bakmazsak ikisini de öldürürler. Sadece Badem olarak da düşünmeyin. Başka foklar da bölgeye gelebilir” diye konuştu.
ÖZEL ÇEVRE KORUMA'YA YARIŞIR TESİS OLACAK
Yapılması düşünülen rehabilitasyon merkezinin kara ve denizde tek katlı prefabrik yerler olacağını belirten SAD Kurucu Üyesi ve derneğin Akdeniz Foku Araştırmacısı Ozan Veryeri de, “Burayı doğada yaşamakla ilgili sıkıntısı olan canlıların, yaralı, öksüz fok ve yunusların, su samurlarının bakılabileceği bir merkez haline getirmeyi planladık. 6 aydır bürokratik süreç ve protokol çalışmaları devam ediyor. Açıkçası umutsuzluğa kapıldığımız günler oldu. Hala da zor bir sürecin içindeyiz. Deniz ve kıyı alanlarının kullanımı konusunda Türkiye'de dağılmış hiyerarşik bir yapı var. Burası Özel Çevre Koruma alanı ve yapacağımız da zaten buna uygun, doğaya müdahalesi olmayıp doğal dengeyi bozmayacak. Kara ve denizdeki prefabrik yapılar için de bilimsel çalışma merkezleri ile laboratuvarlar kurulacak. Denizde aynı Avrupa ve ABD'deki gibi özel havuzlar olacak” dedi.