Güncelleme Tarihi:
Kayabükü Şelalesi
ALANYA'nın ünlü Alara Çayı, İç Anadolu Bölgesi'ndeki göllerden beslenen bir yeraltı nehrinin uzantısı. Muhteşem bir şelaleyle gün yüzüne çıkan buz gibi sular, 100 metre yükseklikten uçarak, çınar ağaçlarının arasındaki kanyonlardan denize ulaşıyor.
Antalya bölgesinin az bilinen güzelliklerinden biri olan Kayabükü Şelalesi, bu güne kadar çevresel kirlenmelerden etkilenmemiş bir doğa harikası. Son zamanlarda, şelale çevresinde başlayan yapılaşma girişimleri çevrecileri endişelendiriyor.
Doğa tutkunları, Kayabükü Şelalesi ve çevresinin doğal sit alanı ilan edilip, korumaya alınmasını istiyorlar.
Çevreciler ayakta
Boğaçayı Projesi'nde tadilat yapılmasına çevreciler tepki gösterdi
DSİ'nin, sel baskınlarını önlemek amacıyla hazırladığı, Boğaçayı Taşkın Önleme Projesi'nde, Konyaaltı Belediyesi'nin plan tadilatına gitmesi, çevre örgütlerinin tepkisini çekti.
1997 yılında hazırlanan ve 1999 yılında kesinleşen DSİ Taşkın Projesi ve bu projeye bağlı imar planında, taşkın önleyecek setler arasındaki mesafe, 300 metre olarak belirlenmişti.
Konyaaltı Belediyesi ise, plan tadilatı yaparak, bu mesafeyi 260 metreye indirdi
YASAL İTİRAZ
Bu değişikliğe tepki gösteren Çevre Girişimi Derneği, Konyaaltı Belediyesi'ni, ‘‘özel şahısların hukuk dışı yapılarını korumak amacıyla’’ böyle bir tadilat yaptığını ileri sürüp, yasal itirazda bulundu.
Dernek Başkanı Avukat Murat Bulat, Konyaaltı Belediyesi'nin bu tutumunu, insanların can ve mal güvenliklerinin yanı sıra, doğal değerlere karşı duyarsız bir davranış olduğunu ileri sürdü.
HUKUK DIŞI YAPILAR
Çevre Girişimi Derneği Başkanı Murat Bulat, imar tadilatına ilişkin, 3194 sayılı Yasa'dan kaynaklanan yetkiyle, itiraz ettiklerini belirterek şunları söyledi:
‘‘Bartın'ın, Manavgat'ın ve Senirkent'in sel baskınları görüntüleri, daha belleklerimizden silinmiş değil. Konyaaltı ve Boğaçayı gibi özel bir alanda yapılan böyle bir düzenleme kabul edilemez.
Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Belediye Meclisi'ni konuyu yeniden değerlendirerek özel şahısların hukuk dışı yapılarının korunması yerine kamu yararının gözönünde bulundurmaları gerekmektedir.
Koru sahili korumada
BİRER doğa harikası olan Antalya sahilleri, turizm adı altında yapılan ikinci konutlarla, beton mezarlığına döndü. Muz bahçeleri talan edildi.
Rantçıların ve çıkar çevrelerinin, kooperatif adı altındaki bu kıyı yağmacılığı, yasal boşluklardan dolayı bir türlü önlenemiyor. Arazi mafyası ve rant çevrelerinin yeni hedefi olan Gazipaşa sahilleri ise, Koruma Kurulu'nun yerinde bir müdahalesi ile 1.Derecede Doğal Sit Alanı ilan edilerek, beton mezarlığına dönmekten kurtarıldı.
Bu yaklaşımını hazmedemeyen bazı çevrelerin, yöre halkını Caretta düşmanı yapma çabaları, çevre örgütlerinde endişe yaratıyor.
Yaban kuşları zor durumda
ÇETİN geçen kış koşulları nedeniyle, buz tutan göllerdeki doğal yaşam, tehlikede. Normal koşullarda sulak alanlardaki sazlıklarda yaşamlarını sürdüren ve en küçük çıtırtıdan ürkerek uçup giden yaban kuşları, doğanın acımasızlığı karşısında çaresiz kalınca, insanoğluna sığındı.
Çetin kış koşullarından nasibini alan Eğirdir Gölü'nde de, normal koşullarda, ıssız alanlarda barınan yaban kuşları, beslenebilmek için, insanların yoğun olduğu yerleşim alanlarına yaklaşmaya başladı.
BALIKÇI BARINAĞI
Bazı ördek ve mekeler ise, balıkçı barınaklarına girip, teknelerin arasında, soğuktan korunmaya çalışıyorlar. Merkez Av Komisyonu'nun başlattığı avlanma yasağına uyan Eğirdirliler, göle attıkları ekmek ve simit parçalarıyla, yaban kuşlarına yaşam desteği vermeye çalışıyorlar.
İç kesimlerdeki sulak alanlarda, avlanma yasağından dolayı silah kullanamayan bazı vicdansızların, oltalara ekmek takıp sazlıklara bıraktıkları ve balık avlar gibi ördek avladıkları öğrenildi. Antalya bölgesinde yaban hayvanları için henüz beslenme sıkıntısının başlamadığını belirten yetkililer, sert kış koşullarının sürmesi halinde, yüksek alanlara yiyecek bırakılacağını, bunun için de her türlü önlemin alındığını bildirdiler.
Keyifli bir keşif
GÜNDOĞMUŞ, Torosların yamacında çam ormanlarının arasında saklanmış, keşfedilmeyi bekleyen bir güzellik. Bu ilçe, belki de bu güne kadar kaderine terkedilmiş olmanın verdiği bir avantajla, , doğal dokusunu koruyabilmiş.
Ancak, yöredeki kültürel izler için, aynı şeyi söylemek mümkün değil. Tarihi eser kaçakçıları, hiç boş durmuyor. Antik izlerin bulunduğu ormanlık alanlar, iki ayaklı köstebekler tarafından delik deşik edilmiş.
Kültür Bakanlığı'nın inatla koruma önlemleri almamakta direndiği Gedefini Mağarası ise, Akdeniz Bölgesi'nin tek mağara kilisesi. Doğanın gücüyle insan zekasının bütünleştiği bu mağara, çevre, doğa ve tarih tutkunlarının ilgisini bekliyor.