Güncelleme Tarihi:
Çevre alarmı
Demirel'in adını taşıyan organize sanayinin kimyasal atıkları yüzünden Burdur Gölü'ndeki kirlilik tehlikeli boyutlara ulaştı.
BURDUR'da, çevre sorunları tehlikeli boyutlara ulaştı. Devlet Planlama Teşkilatınca onaylanmasına rağmen, iki yıldır arıtma tesisi ihalesi bir türlü yapılamadığı için, kentin kanalizasyonu Burdur Gölü'ne akıyor.
Kentsel atıkların karıştığı göl sularında, biyolojik kirlenme başladı. Bu kirlenmeye, bir de Süleyman Demirel Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerin kimyasal atıklarının eklenmesi, kirlenmeyi tehlikeli boyutlara ulaştırdı.
İller Bankası'nın, iki yıldır kanalizasyon şebekesi ve arıtma tesisi inşaatı için ihale açmaması, göldeki ekolojik dengeyi tehdit ediyor.
MERALAR DA KİRLENDİ
Isparta Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerin kimyasal atıklarını göle akıtmaları,Burdur'da çevreye duyarlı vatandaşları kaygılandırıyor. Burdur Gölü'nün,Isparta il sınırları içinde kalan bölümünde yer alan Organize Sanayi Bölgesi'nde, arıtma tesisi olmayan bazı tekstil kuruluşlarının, tüm atıkları Burdur Gölü'ne akıttıkları bildirildi.
Çevrecilerin, yörede yaptıkları araştırmalarda, suların kirlenmesinin yanısıra, göl kıyısındaki meraların da, bu kimyasal kirlenmeden etkilendiği belirlendi. Gölün kirletilmesine tepki gösteren Burdurlu gençler, Cumhurbaşkanı Demirel ve Çevre Bakanlığı'na gönderilmek üzere, imza kampanyası başlattı.
DEMİREL İMZALAMIŞTI
Burdur Gölü, 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi kapsamında korumaya alındı. Tükiye adına Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından imzalanan bu anlaşma kapsamında, Orman Bakanlığı Av ve Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü Burdur Gölü'nü Av ve Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan etti.
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu da, gölü, Doğal Sit Alanı kapsamına aldı. S.O.S. Çevre Gönüllüleri Temsilcisi Ufuk Söylemez, dikkuyruk ördeklerinin yanısıra, dünyada sadece burada yaşayan bazı endemik canlıların olması nedeniyle, Burdur Gölü'nün koruması gerektiğini söyledi.
KUŞ SAYISINDA ARTIŞ
Burdur Gölü ve çevresindeki tüm bu olumsuzluklara rağmen, yörede yaşayan su kuşlarının sayısında, yüzde elli oranında artış olduğu gözlendi. Çevre kuruluşlarının yaptığı gözlemlerde, Burdur Gölü'nde yaşayan ve geçen yıl sayıları 150 bin civarında olan su kuşlarının sayısının bu yıl 300 bine ulaştığı tespit edildi.
Dikkuyruk ördek nüfusunun da 2 bin olarak belirlenmesi, çevreciler arasında sevinç yarattı. Burdurlu çevreciler, kentin kanalizasyon ve arıtma sistemlerinin yapılması ve Isparta Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerin göle kimyasal atık bırakmamaları halinde, gölde yaşayan canlı türlerinin daha da artacağına dikkat çekti.
Parklara ne oluyor?
ANTALYA'nın kent parkı alanlarında, kara bulutlar dolaşmaya başladı. İmar Planı'nda kent parkı olarak ayrılan, ancak, Orman Bakanlığı'nca Jandarma Genel Komutanlığı'na tahsis için ön izin verilen Kepezüstü Ormanı'ndan sonra, yine kent parkı alanı olan Kundu Ormanı'nın da, turistik tesis ve golf alanı tahsisi yapılması, çevrecileri çileden çıkardı.
430 dönümlük bölümü, 1997 yılında çıkan bir yangınla kül olan 1 milyon metrekarelik ormanlık alan, golf ve 200 yataklı otel yapımı için Günal Tic.A.Ş.'ye tahsis edildi.
Kepezüstü Ormanlık Alanı'nın tahsisini önlemek için harekete geçen Antalya'daki çevre örgütleri, bu konuda hukuk mücadelesine hazırlanırken, bu sefer de Kundu Ormanı'nın tahsisini durdurmak için harekete geçti.
Turistik tesislere karşı olmadıklarını, ancak bu tür aktiviteler için, kent parklarının seçilmesini doğru bulmadıklarını belirten Murat Bulat, çevre örgütlerinin gerekli tepkiyi göstereceklerini ifade etti.
Nükleer komisyonu
Demokrasi Platformu, nükleer tehlikeye çare arıyor.
ANTALYA'daki meslek ve çevre örgütlerinin katılımıyla oluşturulan Demokrasi Platformu, nükleer enerji konusunda çalışmalar yapmak üzere bir komisyon oluşturdu. Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Türk Tabipler Birliği, Atatürkçü Düşünce ve Çağdaş Yaşamı Destekleme derneklerinin Antalya şubeleri ile Antalya Barosu, Çevre Girişimi Derneği'nden oluşan Nükleer Enerji Komisyonu, ilk etkinlik olarak bir konferans düzenledi.
Prof. Dr. Tolga Yarman'ın konuşmacı olarak katıldığı ‘‘Nükleer Santraller ve Nükleer Enerji’’ konulu konferansta, gelişmiş ülkelerin nükleer enerjiden kurtulmaya ve ellerindeki eski teknolojileri gelişmekte olan ülkelere pazarlamaya çalıştıkları bildirildi.
Erozyon konferansı
TEMA Vakfı Eğitim Danışmanı Prof.Dr. Tuncay Neyişçi, Antalya Koleji öğrencilerine, vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Öğrencilere, ağaçların erozyonu önlemedeki yeri, ağaçlandırmanın önemi ve Türkiye'de erozyonla mücadele konularını anlatan Prof. Dr. Neyişçi, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, Türkiye'de erozyonun azaldığını söyledi.
Bunu da, yapılan ağaçlandırma çalışmalarına borçlu olduklarını belirten Neyişci, doğal ortamların korunması gerektiğine dikkat çekti.
TEMA Vakfı Eğitim Danışmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Türkiye'de erozyonun azalmaya başladığını söyledi.