Güncelleme Tarihi:
Bab-ı Ali Toplantıları BaÅŸkanı Av. Osman Ataman'ın sunumuyla baÅŸlayan toplantıda ilk sözü Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Medline ile BSK'dan oluÅŸan SaÄŸlık Grubu BaÅŸkanı Erhan Kamışlı aldı. Kamışlı Türkiye'nin saÄŸlıkta çok büyük mesafeler kat ettiÄŸini, tek tük hastane ve doktorsuzluk günlerinden, hasta bulunamayan bir döneme girdiklerini belirtti ve hizmet arzının büyüdüğünü, talebin azalmaya baÅŸladığını söyledi.Â
Kamışlı, " VatandaÅŸ artık 12 liraya muayene oluyor. Modern ortamlarda ağırlıyoruz. BaÅŸka bir emriniz var mı diye soruyoruz. Bu muhteÅŸem bir noktadır. Ama bunun bir bedeli var ve hepimiz ödüyoruz. Biz özel saÄŸlık kurumları yatırımlarımızı geri almaktan vazgeçtik, onları yenileyebilecek bir seviyede olalım, yeter..." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, sektör temsilcileri ile birlikte olmayı çok önemli gördüğünü söyledi ve bu tür toplantıların tarafların birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayacağını ifade etti.
Görevde oldukları 8 yıl boyunca neler yaptıklarını anlatan Recep Akdağ özetle şunları söyledi:
"Hükümet olarak hedefimiz şuydu. Refah ülkesi olalım. Hürriyet ve demokrasiyi geliştirelim. Vesayetleri kaldıralım. Güç odaklarının değil, bireyin söz hakkının olduğu bir ülke oluşturalım.
Sağlıkta 8 yıl önceki manzara hiç de iç açıcı değildi. Sen SSK'lısın bu hastaneye giremezsin. Paran varsa tedavi olabilirsin. Ambulansa bile hastanı parasını ödedikten sonra koyabilirsin. İlaç almak için hastanede saatlerce beklersin. Sıran gelince kafanı eğip küçücük bir pencereye derdini anlatmaya çalışırsın. 4 ilaçtan ikisini bulursun. Kalan ikisi için en yakın başka bir kamu hastanesine gidersin. Orada da saatlerce beklersin. Biz insanın başını eğen, itaate ve eziyete zorlayan bu saçma sapan sisteme razı olamazdık.
Hastaların rehin kaldığı, çaresiz insanların hastanelerden kılık değiştirerek kaçmak zorunda olduğu bir dönemdi. Hastaneye girdiğiniz anda galoş parası, vakıf parası, girdi parası, çıktı parası bir çok ödeme yapmak zorunda bırakılırdınız...
Biz insan odaklı, ahlaki temeline insanı koyan bir anlayışı getirdik. Rakamlar ortada. Vatandaşın sağlık hizmetlerinden memnuniyeti 2002'de yüzde 30 iken 2009'da yüzde 66'ya yükseldi. 2010 verilerini yüzde 70 olarak bekliyoruz. Bu artık hızla artmaz. Çünkü yeni nesil o çileli dönemi hatırlamıyor artık. Standartlar yükseldi. Şimdi ambulans helikopter niye gecikti diye sorguluyor. Ama biz iddialı bir ekibiz. Bu memnuniyeti daha da yukarılara taşıyacağız..."
Koruyucu sağlık hizmetlerinin tamamının ve aile hekimliği hizmetinin ücretsiz verildiğini söyleyen Akdağ, "2 uçak, 18 helikopter ve paletli araçlarımızla kritik noktalarda ve anlarda hizmet veriyoruz. Ve bundan d
Toplantının soru cevap bölümünde kare kod uygulamasına ve ilaç takip sistemine de temas eden Recep Akdağ, "Biz ilacı üretildiği andan itibaren takip ediyoruz. Nereden nereye yola çıktı. Şimdi o ilaç nerede. Bu kayıt takip sistemi bütün dünyanın ilgisini çekti. Amerika şu inceliyor ve model olarak almak istiyor." dedi.
Hasta müracaat sayılarındaki anormal artışın hizmetin kalitesi ve yaygınlığı ile ilgili olduğunu, artış hızının yavaşladığını çünkü vatandaşın hizmet doygunluğuna ulaştığını belirten Akdağ, "İlaç tüketiminde de aynı şey söz konusu. Artık her şey yerli yerine oturuyor. Ülke olarak sağlığa harcadığımız para arttı. Çünkü eskisine göre daha zengin bir ülkeyiz. Şu anki durum ve gidişat sürdürülebilir haldedir. Ancak parayı iyi kullanmaya devam etmeliyiz. Biz kaynaklarımızı doğru kullanıyoruz. İlaç fiyatları önemli ölçüde düştü. Hizmet kalitemiz arttı ama maliyetlerimiz eskisiyle kıyaslanamayacak ölçüde azaldı."dedi.
Bakan Akdağ özel sağlık kurumlarının 2002'de 5.6 milyon muayene yaptıklarını fakat bu sayının 2009'da 48 milyona yükseldiğini belirterek "Sağlık hizmetini genele yayarak, özel sektör için de önemli bir pazar oluşturmuş olduk. Şimdi şikayet etmek yerine maliyetleri azaltmak üzerine çalışmalıyız." şeklinde konuştu.
Recep Akdağ bugün kamuda çalışan bir uzman hekimin ortalama 6.500 lira aldığını, asgari ücretle kıyaslandığında bu rakamın makul olduğunu belirtti ve "Elbette doktorlarımızın emeği parayla ölçülemez. Ve elbette çok daha fazlasını hak ediyorlar. Ancak daha fazlasını, daha zengin bir ülke olduğumuzda verebiliriz" dedi.