Akaydın, YSK'ya itiraz etti

Antalya'da 30 Mart'ın resmi olmayan kesin sonuçlarına göre seçimi kaybeden Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın, İl Seçim Kurulu ve ilçe Seçim kurullarına yaptıkları 29 itirazın reddedilmesinin ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali için YSK'ye başvurduklarını açıkladı.

Parti binasında CHP İl Başkanı Devrim Kök ve partinin hukukçu isimleriyle düzenlendiği basın toplantısında konuşan Akaydın, 30 Mart seçimlerinin Türkiye'nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçtiğini söyledi. 30 Mart öncesi Türkiye'de basılan oy pusulalarının, 'Evet' mührünün çalındığını, oy pusularının ve mühürlerin seçime bir hafta kala sandık başkanlarına teslim edildiğini kaydeden Akaydın, "Sandık başkanları bir hafta milli iradeyi evlerinin yatak odalarına götürmüşlerdir. Bu bir haftalık süreç evlerde oy pusularının 'Evet' mühürleri rahatça basılsın diye mi verilmiştir" dedi.

Seçim günü ise engelli ve yaşlıların oy kullanmalarının 'tam bir skandallar zincirine' dönüştüğünü, cep telefonu ve kamerayla oy kullanma kabinine girmek yasakken sandık başkanlarının duyarsız davrandığını ve zihinsel engellilere oy kullandırıldığını savunan Mustafa Akaydın, "Sadece bu bile seçimin iptalini gerektiren önemli bir nedendir" diye konuştu. Bununla birlikte, büyükşehir ve ilçe belediye başkanlığı, ilçe belediye meclisinin bulunduğu zarftan muhtarlık kağıdının çıkmasının oyların hepsinin iptal nedeni olmasına rağmen bu konuda çifte standart uygulandığını iddia eden Akaydın, "Bu çifte standart milli iradenin sandığa doğru yansımasını engellemiştir" dedi.

54 BİN 445 GEÇERSİZ OY

Antalya'da il genelinde 54 bin 445 oyun geçersiz sayıldığını belirten Akaydın şöyle konuştu: "Bu, Antalya tarihinde bir rekordur. Bu geçersiz sayılan oyların geçersizlik sebebi sandık sonuç tutanaklarına yansıtılmamıştır. Yani keyfi oy iptalleriyle milli iradenin sandığa yansıması engellenmiştir. Bu oyların tekrar sayılması bile seçim sonucunu değiştirmeye yetecektir."

TUTANAKLARIN YARISI HUKUKEN GEÇERSİZ

Ayrıca, il genelinde 5 bin 287 sandığa ait ıslak imzalı tutanakların tam 2 bin 300'ünün hukuken geçersiz olduğunu kaydeden Akaydın, geçersizlik nedenlerini, "Yaklaşık 700 - 800 tutanak mühürsüzdür. Geçersiz oyların gerekçesi yazılmamıştır. Kullanılan oy, geçerli oy, geçersiz oy ve siyasi parti oyları toplamı sayısal olarak tutmamaktadır. Tutanakların üst kısımları doldurulmamıştır" dedi.

Geçerli sayılan tutanaklardaki seçmen sayısının ise 1 milyon 513 bin 972 seçmene sahip Antalya'da ancak 700 bin olduğunu vurgulayan Mustafa Akaydın, "Hukuken geçersiz sandık tutanaklarıyla milli irade tecelli ettirilmeye çalışılmıştır" dedi.
Akaydın, seçim günü Ak Parti milletvekillerinin sandıkları dolaşmasının bile milli iradenin tecellisini engelleyici bir durum olduğunu belirterek sırf bunun bile seçim iptali için yeterli neden olduğunu savundu. Bu konudaki şikayetlerin de dikkate alınmadığını belirten Akaydın, özellikle partisinin büyük fark yediği kentin en fazla seçmene sahip ikinci ilçesi Kepez'de usulsüzlüklerin had safhada olduğunu savundu, "Kepez tutanaklarının tamamı karalama defteri gibidir" ifadelerini kullandı.

MİLLİ İRADEYE DEVLET DAYATMASI

"Antalya'da milletin iradesi bilgisayar klavyelerini kurban edilmiştir" diyen Akaydın, bu konudaki şüphelerin giderilmesinin ancak oy çuvallarının açılarak yeniden yapılacak bir sayımla giderebileceğini savundu. Akaydın, seçim gecesi Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun il seçim kurulunda bulunmasını ise milli iradeye karşı devlet dayatması olarak değerlendirdi, "Seçimin sonucunu sandığa oy atanlar değil ne yazık ki oyları sayanlar belirlemiştir" diye konuştu.

MAZBATA BİLE HUKUKSUZ

Mustafa Akaydın, ilçelerde kesin birleştirme tutanakları düzenlenmeden İl Seçim Kurulu'nun kesin birleştirme tutanağı düzenlediğini savundu. Bunun usulsüz olduğunu ve kendilerine ancak 7 Nisan Pazartesi günü İl Seçim Kurulu'nun birleştirme tutanağının tebliğ edildiğini belirten Akaydın, şöyle konuştu: "Bir büyük skandal da burada yaşanmıştır. 7 Nisan'da bize tebliğ edilen tutanaktan bir gün önce 6 Nisan'da bir oldu bittiyle Menderes Türel'e mazbata teslimi yapılmıştır. Dünya hukuk tarihinde görülmemiş bu uygulama için mazbata iptali için de gerekli başvuruları yapmış bulunmaktayız."

AİHM'E KADAR GİDECEĞİZ

Süreç içinde ilçe seçim kurulları ve il seçim kurullarına klasörler dolusu belgeyle itiraz ettiklerini belirten Akaydın, İl Seçim Kurulu'ndan 1 saat içinde 'ret' aldıklarını söyledi. İl Seçim Kurulu'nun ret gerekçesinin matbu bir gerekçe olduğunu savunan Akaydın, "Milletimizin hakkını YSK nezdinde aramak için başvuruda bulunuyoruz. YSK nezdinde hukuki yollar tükendiğinde adresimiz Anayasa Mahkemesi olacak. Anayasa Mahkemesi'nden de netice alamazsak adresimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacaktır" diye konuştu.

Seçimin sonucunu oy kullananların belirlemesi dışında bir taleplerinin olmadığını belirten Akaydın, "Bu şaibe ile koltuğa oturanlar ömür boyu şüphe ile karşılanacaktır. Şüphe ve şaibeyle o koltukta oturanların ömür boyu kabusu olacaktır. Çalmak ahlaksızlıktır ama milletin oyunu çalmak ahlaksızlıkların en büyüğüdür" dedi.

'SANDIKLAR TEKRAR AÇILSIN'

İl Başkanı Devrim Kök ise seçim sonucunda partisinin oylarının arttığını belirterek, "AKP'nin de oyları düştü. Fakat buna rağmen her ne hikmetse biz seçimi kazanamadık" dedi. Seçim sonuçlarında ciddi şaibeler olduğuna inandıklarını ama bunu asla mazeret haline getirme çabasında olmadıklarını belirten Kök, "Antalya ve Ankara'da çok ciddi şaibeler vardır. Sandıkların tekrar açılması durumunda CHP, Antalya'da seçimi kazanacaktır" iddiasında bulundu.
Antalya'da CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali için YSK'ya yaptığı başvuru 15 klasörden oluşuyor. Başvuru Ankara'da bizzat değil Antalya'dan İl Seçim Kurulu aracılığıyla yapıldı.

DIŞARIDA SİNİRLER GERGİN

Basın toplantının ardından İl Başkanı Kök ve Akaydın, parti binası önünde kendilerini bekleyen CHP'lilere de süreçle ilgili açıklama yaptı. Açıklamalar sırasında bir grup partili Devrim Kök'e tepki gösterdi. "Kaça sattın sen onu söyle", "Hala istifa etmiyor musun?" şeklinde yapılan sataşmalara başka partililer tepki gösterince gerginlik yaşandı. Taraflar birbirinin üzerine yürürken araya giren partililer olası bir kavgayı engelledi.