Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile önceki gün gittiği Eskişehir’deki 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’nda Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ‘2020-2021 Eğitim Uçuş Yılı’nın açılışını özel bir uçuşla yaptı. ‘Ceylan’ olarak bilinen 113. Filo Komutanlığı’nın personeli tarafından karşılanan Bakan Akar, uçuş brifinginin ardından Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Küçükakyüz ve Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile teçhizat odasına gitti. Uçuş teçhizatlarını kuşanan Akar ve komutanlar son kontrollerin tamamlanmasından sonra F-16’nın kokpitine geçti. Hava Pilot Yüzbaşı Keskin tarafından uçurulan Akar’ın bulunduğu F-16, Ege Denizi’nin kuzeyinde diğer komutanların bulunduğu uçaklarla ‘dörtlü kol uçuşu’na liderlik etti. Akar, komutanlarla Çanakkale Boğazı üzerinden uçup, Şehitler Abidesi’ni de selamladı. Akar uçuş sonrası Yüzbaşı Keskin ile uçtuğu F-16’nın önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
BİNLERCE KİLOMETRE UZAKTAN GELENLER VAR
Akar komutanlarla birlikte tüm Türk Hava Sahası’nın takip edildiği Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde inceleme ve denetlemelerde de bulundu. Burada personele hitap eden Akar, özetle şunları söyledi:
“Türkiye tüm komşularının siyasi ve toprak bütünlüğüne saygılı. Diğer taraftan hiçbir şekilde hakkımızın, hukukumuzun çiğnenmesine göz yummayacağımızı herkesin bilmesi lazım. Binlerce kilometreden gelip kabadayılık yapmaya, hak iddia etmeye, koruyucu melek rolü oynamaya kalkanlar var. Bunların kabul edilmesi mümkün değil. Bunlar gelir ve geldikleri gibi giderler. Yunanistan arkasında Fransa, arkasında AB ile ‘Bana göre böyle’ diyerek, akla mantığa uymayan bir şekilde haklı olduğunu iddia ediyor. Dünyayı bir araya getirseniz dahi hiçbir zaman sizin ortaya koyduğunuz ‘İki kere iki beş eder’ sözünü bize anlatamazsınız. Bu gerçek değil. Arkanızda kim olursa olsun ‘İki kere iki dört eder’ gerçeğini değiştiremezseniz. Kıbrıs bizim milli davamızdır, oradaki kardeşlerimizin hakkını hukukunu 1974’te hangi anlayışla koruduysak 2020 yılında da aynı konumdayız. Yunanistan, Lozan Antlaşması’na aykırı olarak 16 adayı silahlandırdı. Bundan sonra böyle bir şey yapamazsınız. Tüm bu ihlallere rağmen Türkiye yine de diyalog diyor.”
FRANSA’YA: NE HAKLA GELİYORSUN
"Burada anlaşılması zor olan kabadayılar var. Örneğin Fransa, garantörlük yok, anlaşma yok, sen AB’nin temsilcisi de değilsin ne hakla geliyorsun buraya? Tek başına çıkıp ‘Ben kahramanlık yapacağım’ diyorsan, o kabadayılık zamanı geçti. Biz gerginlik veya kabadayılık peşinde değiliz. Biz açık ve net bir şekilde inançla imanla, bilgiyle, mantıkla, bilimle, hukukla hak alaka ve menfaatlerimizin peşindeyiz. Bunu da kimse engelleyemez."
ABD'YE: DENGELERİ BOZMA
"Diğer dost ve müttefik ülkelerden de bu konuda objektif olmalarını bekliyoruz. Üçüncü ülkelerin de bu konuya mantıklı, aklıselimle bakmaları gerekir. Böyle olursa ancak bu konu çözülebilir. Siz (ABD) eğer Güney Kıbrıs’ın ambargosunu kaldırırsanız, dengeleri bu şekilde bozmaya kalkarsanız bu barış değil çatışma, çözüm değil çözümsüzlük getirir. Bunu da herkesin bilmesi lazım."
ATATÜRK İŞGALCİLERE SÖYLEMİŞTİ
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasının ardından Mondros Mütarekesi ile birlikte başta İstanbul olmak üzere Anadolu işgale uğramıştı. Osmanlı Devleti silah bırakmış, askerler terhis edilmişti. Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal de Yıldırım Orduları’nın kapatılması üzerine Adana’dan trenle 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa Garı’na gelmişti.
Birinci Dünya Savaşı’nı yenik tamamlayan Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul işgal edilmiş ve İtilaf Devletleri’nin 55 parçalık donanması Boğaziçi’ne intikal etmişti. Bu sırada Haydarpaşa Garı’nda bulunan Mustafa Kemal, iskelede bekleyen Enterprise (Kartal) istimbotuna binerek, Haydarpaşa’dan Galata’ya oradan da Pera’ya çıkacaktı. Boğazda demirli savaş zırhlılarının arasından geçerek ilerleyen istimbotta Mustafa Kemal’in yanındaki yaveri Cevad Abbas gözyaşlarını tutamayıp ağlamaya başlamıştı. Mustafa Kemal de onu teselli ederken o tarihi sözleri söylemişti:
“Geldikleri gibi giderler!”
Bu söz Kurtuluş Savaşı’nın ilk işareti olmuştu.