Akademik araştırma gerçekleri çıkardı

Deniz SİPAHİDOKTORLARDAN sonra öğretim elemanları da düşük ücretle çalıştırılmaya bayrak açtı.İzmir Üniversiteleri Öğretim Elemanları Derneği (İZÜNİDER) Başkanı Prof. Dr. Osman Gökçe, geçtiğimiz günlerde akademisyen milletvekillerine birer mektup yazarak destek istedi.Gökçe, cübbelerle sokaklara dökülmeyi onur kırıcı bulduklarını da ekledi.Marmara Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada maddi olanaksızlıklardan kaynaklanan etkenlerin, öğretim elemanlarının işe bağlılık düzeylerini olumsuz etkilediğini açıkça ortaya koydu.İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Tınaz'ın çalışmasında ilginç sonuçlara ulaşıldı.Araştırmaya farklı şehirlerdeki 15 üniversitedeki 77’si yardımcı doçent ve doçent, 22’si profesör olmak üzere toplam 217 akademisyen katıldı.Öğretim elemanlarının işe bağlılık düzeyleri cinsiyet, yaş ve ünvan faktörlerine göre karşılaştırıldığında akademisyenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanamadı.Ancak, İstanbul, Ankara, İzmir üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının işe bağlılık düzeyleri, diğer şehirlerdeki üniversite kadroları karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklar ortaya çıktı.Bu büyük şehirlerdeki öğretim elemanlarının işe bağlılık düzeyleri, diğer şehirlerdeki öğretim elemanlarına göre daha düşük seviyede olduğu belirlendi.*ÖĞRETİM elemanlarının işe bağlılık düzeylerini düşüren etkenlerinin başında maddi sıkıntılar yer alıyor.Araştırmada, ‘‘Türkiye’de üniversite öğretim elemanları, değil dünya standartlarında, sosyal bir devlet olması gereken ülkemizde normal sayılacak bir gelirden yoksun bulunuyorlar’’ tespiti yapılırken akademisyenleri meslekten uzaklaştıran diğer faktörler de ortaya kondu.Bunların başında son yıllarda sayıları hızla artan vakıf üniversiteleri gösterildi.Araştırmada ayrıca, akademik yolun başındaki araştırma görevlilerinin, uzun ve sınavlarla dolu döneme bakıp elde edecekleri maddi ve manevi değerlerle ‘‘kar - zarar’’ hesabı yaptıkları, bunun sonucu olarak da çok daha iyi yaşam koşulları vaadeden sektörlere kaydığı ileri sürüldü.*ÖĞRETİM Elemanları Sendikası Başkanı Doç. Dr. Hayri Kozanoğlu, 30 Kasım’da yani bugün İstanbul Üniversitesi bahçesinde 'Serbest Kürsü' kurarak, gün boyu öğretim üyelerinin sorunlarının konuşacaklarını, 1 Aralık’ta da iş bırakacaklarını açıkladı.Bir araştırma görevlisi bugün 400 dolar, en kıdemli profesör ise bin dolar seviyesinde ücret alıyor.Kısa vadede bu rakamın araştırma görevlisi için 700, profesörler için de 2 bin dolar düzeyine çıkarılması isteniyor.Maaşların yetersizliği, akademik özgürlüğü ve bilimsel üretimi olumsuz etkiliyor. Kabul...Katılmadığım araştırmada çıkan bir tespit.Devlet üniversitelerinde çalışanlar ile vakıf üniversitelerinde çalışanlar arasında çok önemli ücret farklarının olması ‘‘Bu kadar paraya, bu kadar iş’’ kompleksine girilmesine neden oluyormuş.Türk gençliğini emanet ettiğimiz bu değerli kadronun böyle bir komplekse ve böyle bir düşünceye kapılmasına hiç ama hiç gerek yok.İşte itirazım buna...