Güncelleme Tarihi:
Üniversite kurmak amacıyla çalışmalara başlanan Akademi İstanbul'a Tarihi Yarımada'da uygun bir yer aranıyor.
1911'dan günümüze kadar 500 bin mezun veren Akademi İstanbul'un 22 yıllık eğitimci olan genel müdürü Oya Aşlak, Akademi İstanbul bünyesinde kurulacak üniversite için kentin dışında, kültürel ve sosyal yaşamdan soyutlanmış kampüs sisteminin uygun olmayacağını ve en uygun yerin Tarihi Yarımada olduğunu söylüyor.
‘‘Dünyada 2700 yıllık geçmişi olan bir şehir bulmak zor. Tarihi Yarımada, yeraltında ve üstünde katman katman oluşmuş, dantel gibi dokunmuş bir eski şehir parçası'' diyen Aşlak, iki imparatorluğa başkentlik yapmış olan Tarihi Yarıdada'da eğitim görmenin öğrencileri kültürel, felsefi ve sanatsal olarak zenginleştireceğine inanıyor. Aşlak, Akademi İstanbul'un eğitim felsefesini şöyle özetliyor:
‘‘Akademi İstanbul, sanat, uluslararası ticari iletişim ve yabancı diller alanlarında alternatif eğitim sunuyor. ‘‘Eğitim üretim içindir'' temel ilkesine dayanan programlarımız, disiplinlerin bütünleştirilmesi yaklaşımlarıyla oluşturulmuştur.
Biz, sanatla desteklenen meslek eğitimi anlayışını temel sorumluluğumuz ve görevimiz olarak görüyoruz. Mesleki eğitim ve sanat eğitimi birlikteliğini üretken bir buluşma olarak değerlendiriyor, bu buluşmayı önemli bir sinerji olarak yorumluyor ve 1+1=3 olarak formüle ediyoruz''.
Sanat eğitiminin bireylere kendilerini ifade etme cesaretini kazandırdığını belirten Aşlak, yaşamın bir değer olarak algılanmasının, ayrıntıların farkına varılmasını ve yaşamsal niteliklerin yükseltilmesini sağladığını belirterek ‘‘Akademi İstanbul bu bileşim yoluyla, iş dünyası için evrensel standartlara sahip donanımları olan profesyonel adaylar yaratır'' diyor.
İş dünyasını ve ilişkilerini oluşturmak amacıyla, sektörün yansıması sayılabilecek 15 bölüm yapılandırıldığını söyleyen Aşlak eğitimin amacı hakkında şu bilgileri veriyor:
‘‘Amaç, öğrencilerin gerçekçi ekip çalışmaları içinde kişisel başarının doyumuna ulaşmaları, eğitim - öğretim sürecini severek, anlayarak, paylaşarak ve üreterek geçirmeleri. Öncelikle nitelikli insan, sonra nitelikli meslek insanı, eğitim politikamızın temel unsuru''.
Eğitimi bir bütün olarak gördüklerini belirten Aşlak, gelecek kuşakların, yaratıcı, üretken, yürekli, erdemli, duyarlı, yaşam sevinci olan bireylerden oluşmasını sağlamanın toplumsal sorumlulukları olduğunu söylüyor. Bu nedenle öğretim programında haftada bir kez müzik, yaratıcı drama, plastik sanatlar, dans, bale alanlarında çocuklara sanat atölyeleri düzenlenmiş.
Okul binasının birinci katında yer alan ve Beyoğlu'nun tek Osmanlı eseri olan tarihi hamamı restore ederek, sanat galerisi ve kültür merkezine dönüştürdüklerini belirten Aşlak, ‘‘Okulumuzda 100 kişilik bir sinema salonu var. Vizyon filmlerinin yanısıra sinema tarihinin önemli yapıtları ve sanat filmlerinin de gösterildiği salon, kültür etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor'' diyor.
Eğitim alanları
İki ve beş yıl arasında değişen programlarda eğitim veren Akademi İstanbul, kurs programlarıyla da ‘‘yarı zamanlı'' taleplere yanıt veriyor. Akademi İstanbul'da şu bölümlerde eğitim veriliyor:
İletişim Okulu: Reklamcılık (2 yıl), İşletme iletişimi ve halkla ilişkiler (2 yıl), Televizyon ve radyo (2 yıl), Gazetecilik (2 yıl), Turizm ve seyahat acenteciliği (2 yıl).
Sanat Okulu: Grafik (2 yıl), İç mimari (2 yıl), Resim (3 yıl), Gösteri sanatları (2 yıl), Tiyatro (3 yıl), Müzik (4 yıl, ayrıca hafta sonu ve yarı zamanlı), Müzik teknolojsi - ses teknisyenliği, ses mühendisliği, ton maisterlik- (1-3 yıl arası)
Dil Okulu (Greenwich College ile ortaklaşa):
Yabancı diller
Accelerated English Language Training (1 yıl)
Diploma in business studies (1 yıl)
Yarı zamanlı eğitimler: Bale/dans, bilgisayar, macintosh tasarım, el sanatları, kuyum/el sanatları, seramik, dekoratif boyama
88 yılda 500 bin mezun verdi
1908*de ilan edilen 2. Meşrutiyet'le birlikte ortaya çıkan yarı-anayasal ortam tüm toplumsal katmanları ve bu arada kadınlarını da etkiler. Kadınlar, ahşap kafesli evlerden çıkıp caddelere, fabrikalara, ofislere yani hayatın merkezine doğru ilerlemek arzusundadır. Ama bunun için kadınlar yeterince eğitimli değildir ve sosyal koşullar elverişsizdir.
Kadınlar yine de kıyısından köşesinden hızla değişen toplumsal yaşam içinde yer almaya başlar. Amerikan, Fransız ve İngiliz kız okullarında eğitim gören, kurslar alan kadınlar, özellikle yabancı dil konusunda erkeklerden daha başarılıdır. Yabancı mecmualardan çeviriler yaparak, bazen takma, kimi zaman da asıl isimleriyle gazetelere, dergilere yazı yazar. Kadınlar artık şiirle ilgilenmekte, hikayeler kaleme almaktadır.
Bütün bunların olduğu 1910 yılının başlarında, bir ABD heyeti İstanbul'da incelemeler yapmaktadır. Heyetin amacı, kadınların sosyal yaşama ve iş hayatına katılması için projeler oluşturmaktır. Hazırlanan rapor, şarkta hayatın hızla değiştiğine işaret eder ve Amerikan eğitimcilerini ve kadın hareketi çevrelerini heyecanlandırır. Birkaç ay içinde bir eğitim projesi hazırlanarak 1911'in ortalarında hayata geçirilir.
Böylece, Amerikan Dil ve Sanat Okulu (American School of Languages and Art) kurulur. Yabancı dil, sekreterlik, dans, yemek pişirme vs. gibi genel eğitim programlarının yanısıra mesleki eğitim programlarına da yer verilir. Okula ilgi büyük olunca, aynı branşlar Adana, İzmir ve Merzifon'da da açılır. 1911 - 1915 döneminde binlerce kadın okulda aldıkları eğitimle toplumsal hayata daha aktif katılmaya başlar.
1914'te hükümet, kadınların Babıali'de çalışabileceklerine dair bir yasa çıkarır. Böylece kadınların önündeki engeller de ağır ağır kalkmaktadır. 1915'te Caddebostan'da açılan Saadet Bahçesi adlı ilk yaz kampına da ilgi büyük olur. Yatılı ve gündüzlü olarak çalışan kampa şehrin her yanından yüzlerce kadın gelir ve tahta perdelerle çevrili plajda yüzme dersleri verilir. 1. Dünya Savaşı sırasında bu okulda eğitim gören kadınlar, bir yandan öğrenimlerini sürdürürken diğer yandan ilk yardım, hasta bakımı gibi kurslardan geçirilir.
Cumhuriyetle, ilgi giderek artar. 1925'te okul, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resmen tanınır. 1920'den itibaren kış eğitimine ve yaz kampına kayıt yaptıran öğrenci sayısında artış görülür. Yeni sistemin sağladığı serbestlik ortamının da etkisiyle iş hayatına katılmak ya da mesleğinde ilerlemek isteyen kadınların en önemli adresi bu okul olur. Bu sırada tiyatro, belli başlı tüm yabancı diller, muhasebe ve adabı muaşeret eğitimi de öğretim programına dahil edilir.
Modern eğitim
Tam 88 yıl önce açılan okulda, 1980'li yıllarda değişen koşullara uyum sağlanır ve bilgisayarlı modern eğitim sistemine geçilir. Okul, 1995'te alternatif yüksek eğitim kurumlarının başında gelen Akademi İstanbul'la birleşerek bu ismi alır. 1996'da bu misyona Cen Ajans - Grey'in de katılmasıyla Akademi İstanbul gelişimini daha da hızlı bir şekilde sürdürüyor.