Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2010 17:49
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, bölgede BDP gerçeğinin olduğunu belirterek, “Amacımız kimseyi tasfiye etmek değil. Bir amacımız varsa o da şiddeti tasfiye etmektir” dedi.
Kurt, Genelkurmay Başkanı Orgeneraly İlker Başbuğ’un açıklamalarına ilişkin, “Sayın Genelkurmay başkanımızın siyaset ile konularda sık açıklama yapmaması daha doğru olur. İşin özeti asker siyaset ile ugraşmamalıdır. Siyaset siyasetçinin işi olmalıdır. Herkes kendi kurumunun ilgi alanını dışına çıkmamayı alışkanlık haline getirmelidir” dedi.
Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, il binasında demokratik açılım ve bölgeye ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için basın toplantısı düzenledi. Kurt, bütün toplumun özgürlüklerin korku nedeni olmayacağını anlaması gerektiğini anlatırken şöyle dedi:
“Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Bu demokratik açılım süreci bir anlamda korkularla yüzleşmedir. Biz bu sorunu çözmeye çalışırken bir de psikolojik yansımasını gördük. Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yansımaları ve bu alanda açtığı yaraları çözmeye çalıştıkça bu işin psikolojik boyutunu gördük. Örneğin özgüklüklerin verilmesinin Türkiye'nin batı tarafından daha önce siyaset yapanlar tarafından sanki bölünmenin gerekçesi olacak şekilde yansıtılmasından kaynaklı fobileri korkuları yaşadık. Oysa insanlar bir düşünse koskoca tarihimiz içerisinde 600 yıl birlikte yaşayan ve dünyanın pekçok bölgesinde hüküm sürmüş Osmanlı aynı dili konuşmayan insanlardan oluştuğu halde bir arada kalmayı başarmış o güce ulaşmıştır. Ülkenin batısında rejim tehlikesi üzerinden siyaset yapma alışkanlığı üzerinden oluşturulmuş pisikolojik bariyerler var. Bu sorunu önce Türkiyelileştirmeliyiz. Sorunu önce ortaklaştırmalıyız. Önemli olan ülkenin batısı ve doğusunda karşılıklı oluşmuş farklı kutuplarda cereyan eden fobileri aşmaktır. Sorunu masaya yatırmak ve yüzleşmektir. Bundan korkmamaktır.”
Milletvekili Kurt, sıkıyönetim ve olağanüstü hal ile birlikte normal yaşamayı unuttuklarını, yeniden normal şartlarda yaşamayı öğrendiklerini anlatırken şöyle devam etti;
“TRT Şeş (6) açıldı da ne oldu? Ülkemiz bölündü mü?
Seçim propagandası denildi. Ama, ‘seçim rüşveti' denilen TRT Şeş hala ayakta. Bununla da yeterli olmadığını bildiğimiz için, şimdide özel televizyonların önünü açtık. Bölgede 17 bin 500 faili meçhul cinayeti yaşandı. Bugünde kazılar sürüyor. Devlet içinde çeteleşmiş yapılar zan altında. Bu konuda ciddi bulguların olduğu süreci biz sorgulayarak, yüzleşme safasına geldik. Biz bizden önce açılmış yaraları onarmaya çalışıyoruz.”
BDP BÖLGEMİZİN GERÇEĞİ
AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt, Bölgede BDP gerçeği olduğunu, hiçkimseyi tasfiye etmeyi amaçlamadıklarını tek amaçlarının şiddeti tasfiye etmek olduğunu söyledi. Kurt şöyle konuştu:
“Amacımız, insanlarımızın demokratik hak ve taleplerini demokrasiye uygun, kimlik, kişilik eylemlilik tarzıyla yapmasını sağlayacak bilince ulaşmasını sağlamaktır. Bizim anlayışımız insanları galebe çalmak değildir. Bölgemizdeki bütün siyasilerden, sivil toplum örgütlerinden partizanca yaklaşımlar yerine artık elele vermeliyiz. Türkiye'de statikoyu değiştirmek istemeyenler ile değişmesi gerektiğine inananlar arasında bir mücadeleye dönüştüğünü görmemiz gerekir. Bu anlamda destek istiyoruz.”
KCK İLLEGAL YAPIDIR
Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın da KCK'nın illegal bir yapı olduğunu söylediğini ve belediye başkanlarının burada olmasına tepki gösterdiğini ileri süren Kurt, şunları söyledi:
“Kendisinin de bir uyarısı var. Ama onun ötesinde, iddianameyi görmeden bir şey söylemek mümkün değil. Mantık olarak şunu söylemek gerek; Burada gözaltına alınan arkadaşları çoğunu tanıyorum iyi niyetli insanlar olduğunuda biliyorum. Umarım bir an önce çıkarlar. Bunu yürekten diliyorum. Türkiye'de yapılması gereken şu illegal alanı legaliteye dayatmak yerine, legal alanı genişletmeye çalışmalıyız. Bu da yasakları ortadan kaldırma mücadelesi, bunu demokratik bir şekilde yapmayla meydana gelir. Dolayısıyla illegaliyete dayatılan politikalar maalesef stotükoyu güçlendirmekten başka bir şeye yaramaz.”
Taş atan çocuklarla ilgili çalışmanın TBMM alt komisyonunda olduğunu hatırlatan Abdurrahman Kurt, onları suça iten nedenlerin bulunması gerektiğini, bundan sonrasının onlara bu hak etmedikleri cezayı veren anlayışın sorunu olduğunu anlattı. Kurt, “Hp beraber o çocuklara sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Ben şahsen elimden geleni yapıyorum. Ama ne kadar etkili olur o da zaman içinde görülecektir. Bu adil olmayan bir şeydir” diye konuştu.