AK Partili İdris Bal'a ihraç istemi
Güncelleme Tarihi:
AK Partili İdris Bal, son dönemde yaptığı açıklamalarla partisiyle hemen her konuda ters düştü.
Gezi Parkı olaylarına yaklaşımla başlayan gerginlik, dekolte tartışması, Türkiye'nin Mısır politikası, Bezmialem Valide Sultan Camisi müezzininin başka yere atanmasına kadar, Türkiye'nin tartıştığı hemen her konuda sürdü.
İşte Kütahya milletvekili Bal'ın "ihraç" istemiyle AK Parti disiplin Kurulu'na sevk edilmesine neden olan fikri ayrılık süreci;
ULUDERE OLAYINDA, AK PARTİ'NİN GÖRÜŞLERİNİ SAVUNDU
Bal, milletvekilliğinin ilk dönemlerinde, önemli konularda partisiyle aynı yönde açıklamalarda bulunuyordu. Uludere olayının ardından yaptığı açıklamalarda, Uludere'de ölenlerin "kaçakçılar olduklarına" vurgu yapmıştı. Bal, türban takanların yıllarca mağdur olduklarına da dikkat çekmiş, "onlar bile dağa çıkmıyorsa, terör örgütünün dağda ne işi var" mesajı vermişti.
"TERÖR SORUNUNUN ÇÖZÜLMEME NEDENİ ERGENEKON"
Bal, terör sorununun bu kadar uzun süre çözülememesi nedenini de "Ergenekon örgütüne" bağlamıştı.
İLK TERS DÜŞME; GEZİ RAPORU
"GEZİDE STRATEJİK HATA YAPILDI..."
İdris Bal'ın partisiyle ilk ters düştüğü konu Gezi olayları oldu. Başkanlığını yaptığı Avrasya Global Araştırmalar Merkezi (AGAM) tarafından hazırlanan ‘Taksim Olayları Analizi’ başlıklı raporda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "yanlış bilgilendirildiği" ifade edildi. Raporda, Gezi olaylarında ‘stratejik hata’ yapıldığı, yerel projenin halka danışılması gerektiği vurgulandı.
"DEMOKRASİ SEÇİMDEN İBARET DEĞİLDİR"
Aynı raporda, AK Parti kurmaylarının söylemlerinin aksine, "demokrasi seçimden ibaret değildir" görüşüne de yer verildi.
Raporda, "Çok partili sistemin gerekliliği gibi, belli periyotlarda gerçekleştirilen seçimler de demokrasinin olmazsa olmaz ön şartlarındandır. Doğal olarak, demokrasiler sadece düzenli aralıklarla gerçekleştirilen seçimlerden ibaret değildir. Yani, hiçbir parti veya yönetici “Artık bana görev verdiniz, bir dahaki seçime kadar bana karışmayın” deme lüksüne sahip değildir" ifadesi kullanıldı. Bal, raporun yayınlanması ve özellikle mensubu olduğu AK Parti'de tepki çekmesinin ardından da, rapora sahip çıkmıştı. Kütahya milletvekili, "raporun amacının AK Parti’yi veya muhalefeti övmek ya da eleştirmek olmadığını, amacın ‘ülke menfaati’ olduğunu, demokratik ülkelerde sorunların üstesinden böyle gelindiğini" söylemişti.
ÇÖZÜM SÜRECİNE DE ENDİŞEYLE YAKLAŞTI: BİRLEŞİK KÜRDİSTAN KURULABİLİR
Bal, çözüm süreci konusunda hazırladığı raporda da, "sürecin olumsuz sonuçlanma ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini" vurgulamıştı.
Bal, raporunda terörle mücadelede sadece iyi niyet ve cesaretin yetmeyeceğine dikkat çekmişti. Her ihtimalin göz önüne alınması, iyi niyetin suistimal edilmesine, bölücülüğün geri dönülmez bir noktaya erişmesine müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulamıştı. Raporda, "kötü senaryo" olarak da, "birleşik Kürdistan'ın kurulabileceğine" dikkat çekilmişti.
"DERSHANELER BİR EMİRLE KAPATILAMAZ"
Dershanelerin kapatılması konusundaki son tartışmada da, mensubu olduğu AK Parti ile ters düşen İdris Bal, bu konudaki muhalefetini twitter mesajları ile kamuoyuyla paylaştı. Bal, demokrasi gereği bir emirle özel bir şirketin açılamayacağını veya kapatılamayacağını belirterek, terörle mücadele ve etnik milliyetçilik ile mücadelede Güneydoğu'da ve ülkenin başka yerlerinde, dershanelerin önemli rol oynadığını söyledi. Bal, ülkede ideal eğitim sistemi oluşturulmadan, eğitimin niteliği yükseltilmeden dershanelere olan ihtiyacın bitmeyeceğine dikkat çekti.
Bal, twitter hesabından şu mesajları verdi; "Ülkedeki çarpık, dengesiz dağılmış eğitim sistemi ve verilen eğitim ile yapılan sınav arasındaki farklılıkların olduğu bir eğitim sisteminin sonucudur. Ülkede ideal eğitim sistemi oluşturulmadan, eğitimin niteliği yükseltilmeden dershanelere olan ihtiyaç bitmeyecektir. İdeal bir eğitim sistemi oluşturulursa, zaten insanlar çocuklarını dershaneye gönderme ihtiyacı da hissetmeyecektir. Kapatılması durumunda bu sistemde legal ya da illegal devam edecektir, yer altına inecek kayıt dışı olarak devam edecektir. Ekonomik durumu iyi olan aileler daha da pahalı hale gelen özel öğretmen tutma yoluna giderek fazla zarar görmeyecektir. Ancak ekonomik durumu iyi olmayan aileler bu hizmeti alamayacak ve eğitimde büyük bir fırsat eşitsizliği olacaktır. Diğer taraftan, demokrasinin bir yönü çok partili sistem, ifade özgürlüğü, özgür medyaya bakarken diğer yönü serbest girişime, planlı değil pazar ekonomisine, arz-talep dengesine dayanmaktadır. Dolayısı ile demokrasi gereği bir emirle özel bir şirket açılamaz ya da kapatılmaz. Piyasa, emirle yürümeyeceği için bu yapı illegal devam edecektir.”
“TERÖRLE MÜCADELEDE DERSHANELER ÖNEMLİ ROL OYNADI”
İdris Bal, dershane tartışmasında, terörle mücadelede dershanelerin olumlu rol oynadığına da dikkat çekerek, ""Etnik milliyetçiliğin törpülenmesi anlayışı herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu durum aslında terörle mücadele mantığına da terstir" dedi.
"İMAMI SÜRENLERE YAZIKLAR OLSUN"
Gezi olayları sırasında yaşanan camide alkol tartışmalarında da, AK Parti'nin genel çizgisinin dışına çıkan İdris Bal, Gezi olaylarına karışanlarla destek verenlerin bir olarak değerlendirilmesinin yanlış olacağını vurguladı. Bal, "Bunların hepsini suçlu, illegal ya da marjinal gurupların üyesi olarak kabul edemeyiz. Kabul edilirse yanlış yapılmış olur" dedi. Gezi olaylarının ardından, Başakşehir'e bağlı Kayabaşı köyüne atanan, Bezmialem Valide Sultan Camisi müezzini Fuat Yıldırım'a da sahip çıkan Bal, "İmamı sürenlere yazıklar olsun. Eğer imam doğru söylediği için sürüldüyse onu sürenlere yazıklar olsun" demişti.
MISIR KONUSUNDA DA TERS DÜŞTÜ, MURSİ'Yİ ELEŞTİRDİ
İdris Bal, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesiyle sonuçlanan Mısır darbesi ardından Türkiye'nin izlediği Mısır politikası konusunda da bağlı olduğu partisiyle ters düştü. Bal'ın Başkanlığı yaptığı AGAM tarafından hazırlanan Mısır raporunda Hükümet üyelerinin, Mısır'da oluşan yeni yönetime karşı sert demeçleri eleştirildi. Raporda, "Mısır'ı anlayamaz ve ağır eleştirilerimize devam edersek bedellerini ödemek zorunda kalabiliriz" denildi.
Raporda, "Mursi'nin de hataları olduğu" vurgulanarak, “Mursi’nin göreve iadesini beklemek gerçekçi değildir" denildi. Raporda, Türkiye'nin Mısır başta olmak üzere, dış politikası şöyle eleştirildi; “Türkiye ise Mısır'da doğal olarak seçilmiş bir cumhurbaşkanı arkasında durmakta, darbecileri eleştirmektedir. Fakat Mısır’ı anlayamaz, iç ve dış dinamikleri, dengeleri iyi okuyamaz, ağır eleştirilerimize devam edersek, Mısır’ı kaybedebilir ve bunun ekonomik, politik ve güvenlikle ilgili bedellerini ödemek zorunda kalabiliriz. Zaten İran, Irak, Suriye, İsrail, Ermenistan, Yunanistan ile ilişkilerimiz malum iken, bu sorunlu olduğumuz ülkeler grubuna Mısır’ı da eklememek gerekiyor. Dikkatli olmalıyız.” ifadelerine yer verdi.
AK PARTİLİ HÜSEYİN ÇELİK'LE DE DEKOLTE TARTIŞMASINDA TERS DÜŞTÜ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Beyaz TV'de katıldığı programında sarf ettiği, "Dün bir kanaldaki, yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet gitmiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” sözleri ile başlayan dekolte tartışmasında da İdris Bal, partisiyle ters düştü.
Bal, insanların birbirlerini giyim - kuşam ve şekilleriyle değil, fikirleri, beyinleri ve insanlığı ile kabul etmesi gerektiğini belirterek, “Bu toplumsal kanser ancak bu şekilde son bulur” dedi. Bal, Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, “Karşılıklı anlayış dünyayı cennete çevirir. Fertler ortak paydalarda buluşmalı. Kucaklayıcı bir vizyon hep kazandırır. Ülkede gençliğin ortaya koyacağı çalışmalar önemli fay hatları kıracaktır. Üniversiteler insan üreten fabrikalar olmalı. Kadın hakları konusu bu ülkede çağ atlatıcı bir çözüm ortaya konulması gereken bir konu. Mesele bir bakış açısı ve algı yanılgısıdır. İnsanların birbirlerini giyim-kuşam ve şekilleriyle değil fikirleri, beyinleri ve insanlığı ile kabul etmesi gerek. Bu toplumsal kanser ancak bu şekilde son bulur. Aksi halde virüs önlenemez boyutlara ulaşır” dedi.
ÖĞRENCİ EVLERİ KONUSUNDA: "YASADA SUÇ OLMAYAN FİİL, SUÇ DEĞİLDİR"
İdris Bal, kızlı-erkekli öğrenci evleri tartışmasında da, mensubu olduğu partiyle ters düştü. Bal, tartışma sürerken twitter'dan paylaştığı mesajda, "Devletler sosyal devlet ilkesi gereği vatandaşlarını, gençlerini korumalıdır. Bu nedenle devletin alkol, uyuşturucu, sigara, aile içi şiddetle mücadelesi anlaşılabilir. Ancak yasada suç olmayan bir fiil suç değildir ve engellemek mümkün değildir. Yasada suç olan bir durum ise kişilerin siyasi görüşü ne olursa olsun cezalandırılır. Gündemdeki konu gibi bir düzenleme Türkiye'ye dünyadaki, özellikle Avrupa'daki, algı bakımından sıkıntı doğurur. Bu konu Türkiye'ye, partiye ve Başbakan’a karşı yurt içinde ve yurt dışında propaganda aracına dönüşebilir.
Bununla beraber muhafazakar bir görüşün evlilik dışı birlikte kalmaları eleştirmesi ve kamuoyunda tartışması normal karşılanmalıdır" ifadesini kullandı.
İSTİFA SORUSUNA CEVAP: "ŞU ANDA DÜŞÜNMÜYORUM"
Partisi tarafından müşterek disiplin kuruluna sevk edilen Bal, "Dershanelerin kapatılmasının siyaseten zarar vereceğini düşünüyorum. Fırsat eşitliği anlamında da sıkıntılar yaratabilir. Bir de çözüm sürecine ilişkin kaygılarım vardı. Disipline sevk edilme nedenim bunlar olabilir'' dedi.
Bal, disipline sevk edildiğini bir arkadaşının söylediğini, şu ana kadar kendine bir tebligat yapılmadığını kaydetti.
"Dershane politikasıyla ilgili çok ciddi kaygımız vardı, o herhalde tetikledi" diyen Bal, şu ifadeleri kullandı:
"Dershanelerin kapatılmasının siyaseten zarar vereceğini düşünüyorum. Fırsat eşitliği anlamında da sıkıntılar yaratabilir. Bir de çözüm sürecine ilişkin kaygılarım vardı. Disipline sevk edilme nedenim bunlar olabilir. Yapacak bir şey yok. Bizden kaba bir sözcük çıkmaz. Doğrudur, fikri anlamda bazı kaygılarımız var. Bunun, 'parti demokrarisi içerisinde, demokrasinin o temel sınırları içerisindedir' diye düşünüyordum. Demek ki arkadaşlar başka türlü düşünmüşler ve disipline göndermişler. Bakarız artık. Ona göre değerlendirme yaparım."
"Değerlendireceğim" sözüyle istifa anlamında mı söylediniz?" sorusuna ise Bal, "Şu anda verilmiş bir karar yok. Bilmiyorum. Bana tebligat bile yapılmadı. Neyle suçlandığımı da bilmiyorum. Şu anda istifa düşünmüyorum, duruma bakacağım" karşılığını verdi.
