AK Partili Ensarioğlu: Plakasını da yüzünü de gizleyen provokatördür

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, çözüm sürecini ve Cizre’de son dönemde meydana gelen olayları DHA’ya değerlendirdi. Ensarioğlu, çözüm sürecinde hedeflenen amacın tamamen silahların susması, çatışmasızlık haline geçilmesi ve nihayetinde silahlı mücadelenin son bulması olduğunu belirtti. "Kimin bu ülkede derdi varsa siyasi, demokratik zeminde demokratik araçlarla söyleyeceği yapacağı ne varsa yapmasıdır. Hedef bu" diyen Ensarioğlu, şöyle devam etti:

"Bu anlamda 6-7 Ekim’de yaşanan olaylardan sonra yeniden kurgulandı, yeniden konuşuldu ve yeniden bir mutabakat sağlandı. Riskler görüldü, bundan sonra aynı risklerin yaşanmaması için ve hükümet toplumsal olayların süreci etkileyememesi için ön şart olarak bundan sonra kamu güvenliğinin vazgeçilmez olduğunu, yoksa çözüm sürecini yürütemeyeceğimi söyledik. Ondan sonra taraflar da gerek KCK, Kandil, İmralı ve DTK’dan yapılan açıklamada bundan sonra çözüm sürecinin iklimini bozabilecek, zehirleyecek provokasyonlardan kaçınılması gerektiği ve bu provokasyonlara meydan verebilecek protesto biçimlerinden kaçınılması, yüzünü örtülmesi, kepenk kapatma, molotof atma, hendek kazma gibi eylemlerden kesinlikle vazgeçilmesi gerektiği, bunu yapanlarında ajan provakatör olarak görüleceğini, bizden olmadığı söylendi."

’MART AYINDA TAM BİR ÇATIŞMASIZLIK VE EYLEMSİZLİK BEKLİYORUZ’

Ensarioğlu, Cizre’de halen bu anlamda devam eden bir çatışma ortamı olduğunu, çünkü Cizre’de maalesef hem bir takım paralel yapıların hem örgütün içinde hem de maalesef devletin içerisinde olduğunu ifade ederek, "Hem de farklı grupların içinde var. Yani Hizbullah’ın da İran’da gelen bir takım ajanlar tarafından orda faaliyet yürüttüğü gibi söylemler de söyleniyor. Gençlik hareketi içindeki yapıların bu sürece uygun davranmadığını görüyoruz burada. Ama HDP, hem DTK, KCK, Kandil ve hükümetin güçlü bir duruşu var çözüm sürecine ilişkin. Hüda-Par yetkililerinin Cizre’de sağduyu çağrısı var, bu irada önemlidir. Bu güçlü irade ve tedbirler, olan bitenden bir ders çıkarılmışlık var. Sürecin daha sağlıklı yürüdüğünü ve tam bir mutabakat içinde yürüdüğünü görüyoruz. Bu mutabakat devam ederse evet Mart ayında o zamana kadar, somut bir takım adımlar atılarak tam çatışmasızlık hali ve Türkiye’de artık eylemsizlik ve nihayetinde silahlı varlığına son vermek" diye konuştu.

Ensarioğlu, Cizre’de polis araçlarının son bir aydır plakasız gezmesi ile ilgili ise şöyle konuştu:

"Bu araçların hepsinin polis araçları olmadığını biliyoruz. Başka sivil plakasız araçların da olduğunu biliyoruz. Plakasını gizleyen, yüzünü gizleyen niyetinin iyi olmadığını biliyoruz. Bu yüzden yeni çıkaracağımız yasada, yüzünü kapatanlara molotof atanlara yeni ceza gelecek. Kimin ne derdi ne varsa demokratik zeminde açıkça yapmalıdır. Bundan sonra yasalar da imkan verecek. Ama plakasını da gizleyen, yüzünü de gizleyen provokatördür, amacı bellidir. Bu sadece emniyet araçlarında değil sivil araçlarda da var. Ve biliyorsunuz ki Cizre Emniyet müdürü görevden alındı Hrant Dink soruşturmasından dolayı. Maalasef bu paralel yapıyla mücadele niye gerekli, niye hükümet bu kadar işin içinde, üstünde duruyor işte görüyorsunuz. Paralel yapının en büyük hedefi çözüm sürecidir. Ve uluslararası güçlerin de en büyük hedefi çözüm süreci. Çünkü, Türkiye’yi zayıf düşürecek, Türkiye’nin birlik beraberliğini bozacak en büyük şey bu çözüm süreci olacak. O yüzden çözüm süreci bizim için de çok önemli. Ortadoğu barışı ve Türkiye’nin geleceği için çok önemlidir. Biz de çözüm süreci için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Çözüm sürecinin geleceğinden oldukça umutluyuz. Bütün zorluklarına provokasyonlara rağmen siyasi risklerine rağmen, biz bu işe başlarken bütün bunları göğüsleyerek başladık, umutluyuz başka çaremiz yok."