Güncelleme Tarihi:
AK Parti'li Ceyda Bölünmez Çankırı, koronavirüs tedbirleri kapsamında bulunduğu Ankara'daki evinin kapılarını DHA ekibine açtı. 22 yıllık evli ve 2 çocuk annesi Ceyda Bölünmez Çankırı, siyasetten uzak kaldığı karantina günlerinde zamanını yemek yaparak geçiriyor. Evde geçirdiği ilk ayın ardından ailesi, arkadaşları ve aktif siyaseti özlediğini belirten Çankırı, şunları söyledi:
"Hayat eve sığıyormuş, onu hissettik. Ben 5 yıldır aktif siyasetin içindeyim. 5 yıldır da evden çok uzak kaldığım için hem evin hem benim hem çocukların yani hepimizin bu sürece ihtiyacı varmış gibi geldi. O yüzden de hayat eve sığdı bence. Bu süreçte çok mutluyduk. Bütün dünyanın içinden geçtiği sağlık sıkıntısında bizler de hem Sayın Cumhurbaşkanı'mızın hem de Koronavirüs Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine mesleğimiz gereği rol model olmamız anlamında ve vatandaş olarak uyduk. 13 Mart'tan beri evdeyiz. 2 ay sonunda artık ailelerimizi, arkadaşlarımızı özledik. Sahayı, sahada vatandaşımızla birlikte olmayı özledik. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bize vurguladığı gibi insanların elini tutarak, sırtını sıvazlayarak, gözlerinin içine bakarak, daha çok kişisel iletişim kurarak, siyaset yapıyoruz. Geçen hafta İzmir'deydim. 3-4 gün sahaya çıktım. Gerçekten de çok özlemişim, vatandaş da bizi özlemiş. Videokonferans yöntemiyle toplantılar yaptık. Bunu hiç sevmedim, gerçek duygularınızı ifade edemiyorsunuz. O yüzden normalleşme sürecini çok özledim. Ama bu sürece de ihtiyacımız varmış."
'22 YILI SÜZGEÇTEN GEÇİRDİK'
AK Parti'li Çankırı, bu süre içinde spor yapmak için imkan bulduğunu ve sabah yürüyüşlerine çıktığını belirterek, "İlk bir ay ramazan değildi, günde üç öğün çocuklara, eşe hizmet etmeyi özlemişim. Ancak iki haftadan sonra yemeği iki öğüne düşürdük. Bu süreçte evde yardımcı da yoktu. Dışarıyla iletişimi kesmiştik. Zaten bunların hazırlanmasıyla zaman çok hızlı geçiyor. Zamanın evde bu kadar da hızlı geçeceğini beklemiyordum. Beraber puzzle yaptık, sinema izledik, oyun oynadık. Ev de bizi özlemiş, biraz da bakıma ihtiyacı varmış. Eksikler gedikler tamamlanıyor sıra sıra. Çok ciddi elektronik eşya temizliği yaptım. Bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 'Sıfır Atık' projesi ile ilgili kurulmuş bir tesisimiz var. O tesise tıbbi atıktan tutun, elektronik atığına kadar her şeyi yollayabilirsiniz. 22 yılı bir süzgeçten geçirdik" dedi.
Evdeki koronavirüs tedbirlerine değinen Çankırı, gündelik hijyen alışkanlıklarının çok ötesine geçmediklerini belirterek, "Ben başak burcuyum. Her şey yerine düzgün konulmalı mantığındayım. Koronavirüs tedbirleri, aslında normal hayatımızın akışıydı. Türkiye'nin bu kadar etkilenmemesin nedenlerinden birisi de biz Türk insanları olarak temiziz. Müslümanlığın getirdiği bir şey var. El yıkama alışkanlığımız var. Ama 20 saniye elin nasıl yıkandığını öğrendik. Hayatımızda temizlik ve hijyen konusunda çok ekstra bir şey gelmedi" diye konuştu.
Tüm ev işlerini kendisinin yaptığının altını çizen Çankırı, eşi Talip Çankırı hakkında, "Talip bey, kendisine kahve yapmaktan başka bir şey bilmiyor" dedi.
'ÇANKIRI TEŞKİLATI BENİ SAHİPLENİYOR'
AK Parti'li Çankırı, Mardinli bir İzmir milletvekili olması ve soyadı nedeniyle de birbirinden çok farklı seçmen kitlelerine hitap ettiğini söyledi. Çankırı, seçmenler arasında dengeyi nasıl kurduğuna ilişkin ise şunları söyledi:
"Ben, Mardin milletvekilliğinden sonra İzmir milletvekilliği yaparken iki şehrin birbirine çok benzediğini gördüm. İzmir insanı da Mardin insanı da çok sıcak kanlı. İzmir'de turist olarak gezebileceğiniz çok yer var, Mardin de öyle. İzmir'de de bir tarih var, Mardin'de de. Coğrafi olarak Mardin dezavantajlı. Yıllardır terörün çok etkin olmasından dolayı insanlarımızın orada bir mağduriyeti var. Bu korona nedeniyle sıkıntıların katlanarak geldiğini gördük. Mardin'de, diğer küçük şehirlerde milletvekiline çok daha rahat ulaşılıyor. Göz önünde siyaset yapılması gerekiyor. Dengeyi kurmaya çalışıyorum. Onlardan gelen talepleri hiçbir zaman geri çevirmiyorum. İlk milletvekili olduğum zaman aradığım bir genel müdür soyadımdan dolayı, 'Vekilim biz hemşehriyiz' demişti. Çankırı teşkilatı beni sahipleniyor. Çankırı'da kadın milletvekili olmadığı için beni o bölgenin vekili olarak da kabul ediyorlar."
'BEYİM BİLİR, DEYİP KENDİ BİLDİĞİMİ OKUYORUM'
"Evde kimin sözü geçiyor?" sorusuna eşi ile birlikte esprili yanıt veren Ceyda Bölünmez Çankırı, "'Beyim bilir' deyip kendi bildiğimi okuyorum" dedi. Bu sırada söze giren eşi Talip Çankırı da siyasetçi eşi olmanın zorluklarını anlattı.
Oğulları Kaan ile kızları Ceyla Çankırı ise anne ve babaları ile geçirdikleri günleri, siyasetçi bir annenin çocuğu olmaları nedeniyle dışarıdan gelen tepkileri, arkadaşlarından aldıkları eleştiri ve talepleri anlattı. Kaan Çankırı, "Annemin Meclis konuşmalarını zevkle izliyoruz. Çok gurur duyuyoruz. Taleplerimi siyasetçi olarak değil anne olarak iletiyorum. Arkadaşlarım çok nazik sorular sormuyorlar" diye konuştu.
Ceyda Bölünmez Çankırı, "Siyasete hızlı girdim. Siyaseti bıraktıktan sonra yaşamak istediğim yer İzmir olacaktır. İzmir, sonuçta herkesin yaşamak istediği bir yer. Çok mutluyum İzmir'de milletvekilliği yapmaktan" dedi.