Güncelleme Tarihi:
AK Parti'li Mehmet Emin Akbaşoğlu, DHA'ya yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olamayacağı tartışmalarını değerlendirdi. Akbaşoğlu, muhalefet partilerini korku sardığını söyledi. 2016 ve 2017 yıllarında anayasa değişikliği çalışmalarını hatırlatarak, gerek Anayasa Komisyonu'nda gerekse TBMM Genel Kurulu'nda bu konuyla ilgili yapılan müzakerelerde muhalefetin en ufak itirazı olmadığını ifade eden Akbaşoğlu, "Yeni hükumet sistemi değişikliği ile ilgili anayasa değişikliğine ilişkin bütün muhalefetin temsilcileri bugün ki gibi konuşmuyorlardı. Partileri o gün, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile beraber parlamenter sistemin artık geride kaldığını, yeni bir sistemin temellerinin atıldığını, bunun düzenlenmiş olduğu 101 ve 116'ncı maddeleri ile artık mevcut Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, herkesin yeni sistemde 2 kez cumhurbaşkanı adayı olabileceğini, hatta 116'ncı maddeye göre; Meclis seçimlerin yenilenmesi kararını verirse, Cumhurbaşkanı'nın ikinci döneminde tekrar üçüncü bir kez aday olabileceğini net bir şekilde tutanaklara geçirmişlerdi. Bütün kamuoyunun Anayasa Komisyonu tutanaklarını inceleme imkanı mevcuttur. Bu söylediklerimin ispatı anayasa tutanaklarındadır. O gün AK Parti, MHP, CHP ve HDP anayasa komisyonu üyeleri bütünüyle o gün getirilen düzenlemenin nasıl bir çerçeveyi ihtiva ettiğini net bir şekilde, doğru bir şekilde anlamış, anlamlandırmış ve tutanaklara geçirmişlerdir. Ancak bugün, CHP sözcülerinin, genel başkanının ve diğer muhalefet sözcülerinin tam tersi bir yaklaşım içerisinde olmaları, kamuoyu yoklamalarında Cumhurbaşkanımızın net bir şekilde ipi göğüsleyeceğini görmelerinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu konuda en ufak bir hukuki problem söz konusu değil" dedi.
'KENDİLERİ DE ÇOK İYİ BİLİYORLAR'
Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre; Cumhurbaşkanının nasıl seçileceğine ilişkin anayasa hükümlerini muhalefetin çok iyi bildiğini vurgulayarak, "2023 Haziran'ına kadar geçen sürede, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili 'Biz daha önceden şöyle demiştik, böyle demiştik' diye Yüksek Seçim Kurulu üzerinde ve kamuoyu nezdinde '367 kararı' gibi hukuk katliamına dönük bir netice almak için bir operasyon başlatılmış vaziyette. Hukuki bir problem olmadığını kendileri de çok iyi biliyorlar. Mızıkçılık peşinde, centilmence davranışların dışında hukuk katliamı peşinde olduklarını kamuoyuna deklare etmiş oluyorlar. 2017'den önceki sistem artık tarihe karıştı. Haziran 2023'te yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanımızın adaylığı ikinci adaylık olmuş olacak. Hukuken buna en ufak mani olmadığı, bir tereddüt bulunmadığı muhalefet partilerinin 2016 ve 2017 yılında anayasa komisyonunda ve genel kurulda yapmış olduğu değerlendirmelerde apaçık bir şekilde görülüyor" diye konuştu.
'HDP'NİN ÇAĞRISI TEHLİKELİ GÖRÜYORUM'
Akbaşoğlu, HDP'nin elektrik zamlarını gerekçe göstererek il ve ilçe örgütlerini sokağa çıkma çağrısında bulunmasına ilişkin ise, "Yasin Börü gibi onlarca insanımızın vefatına, yüzlerce insanın yararlanmasına sebebiyet verecek bir densiz ve hadsiz çağrı olarak görüyorum. Açıkça suça yöneltmeye dönük. Tek merkezden yönlendirildiği belli olan, mahiyeti itibari ile adeta 'kim vurduya gitti' şeklinde bir kaotik ortam oluşturmaya dönük bir operasyonel yaklaşım olarak görüyorum. Çok tehlikeli yaklaşım olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
'ÇATIŞMA NASIL ÖNLENECEK?'
Akbaşoğlu ayrıca, 6 muhalefet partisi liderinin güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmaları kapsamında bir araya gelecek olmasına ilişkin de, "6 değişik partinin genel başkanı bir de görünmez olan; ama tam merkezinde olan HDP, 'parlamenter sisteme geri geçelim' diyorlar. Soruyorum; parlamenter sistemde yürütmenin başı kim olacak? Cumhurbaşkanı ve Başbakan ikilisi devam edecek mi? Bu ikili arasında çatışma nasıl önlenecek? Parlamenter sistemde Başbakan partili olacak mı? Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanını kim seçecek? Bunlarla ilgili kamuoyunun bir cevap beklentisi söz konusu" ifadelerini kullandı.