AK Parti'den ünlü şairlere, romancılara anayasa çağrısı

Güncelleme Tarihi:

AK Partiden ünlü şairlere, romancılara anayasa çağrısı
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2012 13:57

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, Türkçe'ye önce anayasadan başlamak gerektiğini belirterek, yeni anayasa çalışmaları içerisinde iyi ürünler vermiş, güzel eserler ortaya koymuş edebiyatçıların, şairlerin ve romancıların da olması gerektiğini söyledi.

Erdem, derneğin düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, devletin bir dil politikası olmadığını net bir şekilde gördüklerini ve mecliste kurulan komisyonda bu konunun altını çizdiklerini belirtti.

Komisyon çalışmalarında gündeme getirdikleri konulardan birinin Yunus Emre Vakfı'nın kurulması olduğunu ifade eden Erdem, bugün Yunus Emre Vakfı'nın çok önemli bir boşluğu doldurduğunu kaydetti.

Erdem, “Bizler bu işe müdahil olana kadar Türkiye'de Türkçe cezalandırılıyordu. Cep telefonlarından İngilizce bir mesajın birim fiyatı 1 lira ise siz onu Türkçe çekerseniz 2 lira 25 kuruştu. Çalışmalarla bunu tespit ettik, üzerine gittik ve İngilizce ile eşit hale geldi. Cep telefonları Türk harflerine duyarlı hale geldi” diye konuştu.

Dünya bilişim alfabesinde Türkçe'nin 3 harfinin olmadığını dile getiren Erdem, şunları kaydetti:

“Bunun olmayışının sebebi şu, 1985'li yıllarda uluslararası bilişim alfabesinin tespiti için uluslararası toplantılar yapılıyor. İlk toplantıda Türkçe'nin bütün harfleri var ama ufacık bir ülke 3 harfi olmadığı için itiraz ediyor. Bizimkiler de nasıl olsa bizim alfabemizin sorunu yok diyorlar. Toplantılar yapılıyor, kararlar alınıyor, bir bakıyorlar ki Türkçe'nin 3 harfi çıkarılmış, onlar konmuş. Nitekim birtakım firmalar marka oluşturmaya kalktıklarında Türkçe'den kaçmak mecburiyeti hissediyor. Bu uluslararası bir mücadeleyi gerektiriyor. Bu noktada da çalışmalar yürütülüyor. İnanıyorum ki Türkçe'nin önemli bir meselesini de böylece çözmüş olacağız.”

"Türkiye'de dergi sahası boş"

Ekrem Erdem, bu dönemde yapmaları gereken işlerden birinin de yasakçı olmayan, tanzim eden, yönlendiren, Türk dilini biraz önceleyen, koruyan yasa çalışması olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili çalışmaları başlattıklarını dile getirdi.

Komisyonda aldıkları kararların hayata geçmesi için 2008'de dernek kurduklarını anlatan Erdem, “Türk toplumunda dil şuuru yoktur. Toplumun şuurlanması noktasında derneğimizi kurduk. Şu anda 15 yerde şubemiz var” diye konuştu.

Erdem, yeni anayasa çalışmalarında anayasanın dilinin önemine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bence Türkçe'ye önce anayasadan başlamak lazım. Anayasa yalnız hukukçuların, yalnız dilcilerin değil. İyi ürünler vermiş, güzel eserler ortaya koymuş edebiyatçılarımızın, şairlerimizin ve romancılarımızın da bu işin içerisinde olması gerekir. Akıcı bir üslup olmalı, herkes de anlamalı. Onun kadar önemli olan da birtakım laiklik gibi, demokrasi gibi şeylerin de net, anlaşılır tarifinin yapılması, lastikli hale gelmemesi lazım.”

Türkiye'de dergi sahasının boş olduğunu ifade eden Erdem, “Dergi diye takdim edilenlerin hepsi de kültürümüze zarar veren dergiler. Bir markette dergilerin bulunduğu yere bakıyorsun Türkçe bir tane dergi yok. Şu anda ofislerde ipe sapa gelmez bir sürü magazin dergileri var. Her ofiste bir edebiyat dergisi olmaz mı? Olur. Ancak bizim bu sistemi kurmamız lazım” diye konuştu.

Toplantıya Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Eğitim ve Kültür İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Bayhan, derneğin teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı Üzeyir İlbak, kurumsal ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı Hasan Suver, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen de katıldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!