AK Parti'den TSK bildirisi açıklaması

Güncelleme Tarihi:

AK Partiden TSK bildirisi açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2012 12:46

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Konu ne olursa olsun Silahlı Kuvvetler, ikide bir bildiri yayınlamamalıdır. Aslında hiç yayınlamamalıdır” dedi.

Haberin Devamı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, parti genel merkezinde  düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milli bayramlar ve resmi bayramlarla ilgili hükümetin bir yönetmelik  değişikliği yaptığını hatırlatan Çelik, Atatürk zamanında, 1923-1930 arasında  yapılan bazı kutlama ve programlarda, Cumhuriyetin değişen modernleşen çehresini  göstermek için ne kadar teknoloji ürünü, traktör, dozer, ambulans gibi araç gereç  varsa bunların stadyumlarda sergilendiğini söyledi.

O dönemler bunun gerekli olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:
“Ama artık Gana'da, Gine'de, Uganda'da, Somali Cumhuriyeti'nde bulunan  bütün bu araç gereçler... Şehrin kurtuluşu diyorsunuz, toplar, tanklar geçiyor,  arkasından köy hizmetlerinin dozerleri, greyderleri geçiyor, Sağlık Müdürlüğünün  ambulansları geçiyor, Telekom'un pikapları, bir bakıyorsunuz belediyenin  otobüsleri, vidanjörleri geçiyor. Bundan daha komik bir manzara olabilir mi? Bunu değiştirmeyelim mi? Bu böyle devam etsin mi?  Şehrin temsili kurtuluşu
gösteriliyor, ilkokul çocukları acayip acayip kıyafetler giydirilerek şehir  meydanında bir mermi süngületiliyor, bunu sürdürelim mi? Bunlar değişsin. Bunlar  sadece, bütün bu kutlamalar, milli bayramlarımız, kurtuluş günlerimiz, Atatürk'ü  anma, Atatürk'le ilgili tarihi günler. Bunlar birer ritüeldir, birer seremoni.  Birer sadece yapmış olmak için yapılan şekli ve özellikleri olan şeyler olmaktan  çıksın.

Biz 'bu işlere bir içerik, bir ruh, bir mana katalım, bir şuurlanma,  bilinçlenme vesilesi olsun' dediğimiz zaman biz Cumhuriyet düşmanı oluyormuşuz.  Cumhuriyet kimsenin malı değil. Bu ülkede bir padişah gelsin bizi idare etsin,  bir haneden ailesi bizi idare etsin diyebilecek kadar basit düşünen bu ülkede  insan düşünemiyorum.”

Kendilerinin bürokratik cumhuriyetten değil demokratik cumhuriyetten yana  olduklarını ifade eden Çelik, “Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırmak varlık  sebebimizdir. Biz bunu istiyoruz. Kuzey Kore'deki törenleri yapmamızı mı  istiyorsun, Kremlin Meydanı'nda sergilenen görüntüleri sergilememizi mi  istiyorsun? Tanklar niçin sokağa çıksın? Biz tanklarımızın olduğunu bilmiyor  muyuz? Biz bu tankları dünyaya göstererek birine gözdağı mı veriyoruz? Halkımıza  mı gözdağı veriyoruz? Hayır o zaman sizin ne kadar gücünüzün olduğu, ne kadar  askeri mühimmatımızın olduğu, tankınızın, topunuzun, uçağınızın olduğu aslında  esrarlı olursa daha caydırıcı olur. O zaman vazgeçelim bunlardan” şeklinde  konuştu.

Bu sevinci paylaşarak büyütmek ve kutlamak gerektiğini ancak bunun medeni  ve demokratik ülkelerdeki şekliyle olması gerektiğini ifade eden Çelik,  kendilerinin standartlarının Kuzey Kore standartları olamayacağını söyledi.

Haberin Devamı

TSK'nın bildirisi

Haberin Devamı

Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun TSK'nin bildirisine karşı tavrı  ve tepkisine ilişkin olarak da şu değerlendirmede bulundu:
“TSK diyor ki 'biz demokrasiye bağlıyız biz bize kanunlarla yasalarla  çizilmiş bir yasa vardır, o sınırlar içerisinde kalırız' diyor. Sayın  Kılıçdaroğlu ve arkadaşları buna tepki gösteriyor. Bir köşe yazarı 'artık niçin  vesayetçi değilsiniz, niçin darbeci değilsiniz' anlamına gelebilecek şekilde  Silahlı Kuvvetler'in mensupları, paşaları, generalleri tahkir ediyor, tezyif  ediyor. Son derece çirkin benzetmelerle saldırıyor. Bir başka baro başkanı 'biz  zannediyorduk ki TSK bizim ordumuz var, bizi koruyacak'. Kime karşı koruyacak dış  düşmana falan karşı değil arkadaşlar, kime karşı milli iradeye karşı, meşru  hükümete karşı. Şimdi buradan Silahlı Kuvvetler bir tepki gösteriyor.”

Konu ne olursa olsun Silahlı Kuvvetler'in ikide bir bildiri yayınlamaması  gerektiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Aslında hiç yayınlamamalıdır. Silahlı Kuvvetler'e biri saldırdığı zaman  Silahlı Kuvvetleri'nin, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Milli Savunma Bakanlığı'nın  yargıya başvurma hakkı vardır. Bu tahkir, tezyif, hakaret söz konusuysa bu  kesinlikle yapılmalıdır. Ordu da birilerinin şamar oğlanı falan değil. Ama  bildiriyle vatandaşa muhatap olma veya şuna bununla muhatap olma dönemi artık  kapanmalıdır. Vatandaşı bilgilendirmek ve aydınlatmak için TSK elbette bildiri  yayınlayabilir, kendi üzerinden, MSB üzerinden veya başka mekanizmalar üzerinden.  Öte taraftan özlük haklarının düzeltilmesini isteyen emekli astsubaylara karşı  bildiri yayınlamak bu da doğru değil, hoş olmamıştır.

CHP bizim alıştığımız TSK bildirisine tepki göstermemiştir, belli  yazarlar buna tepki göstermemiştir. Askeri darbeye teşvik eden, askeri darbeye,  müdahaleye çağıran, askeri vesayeti sürdürmeye davet edenlere karşı TSK bir  bildiri yayınlamıştır. Bundan rahatsız olmaktadır.”

“TSK muhtıra manasına gelebilecek veya birilerinin farklılığından  dolayı, ciddi duruşundan dolayı, legal meşru siyasi tavrından ve tarzından dolayı  eğer bildiriye muhatap kabul ederse biz o bildirinin muhatabı olarak kendimizi  kabul ederiz” diye konuşan Çelik, kendilerinin buna şiddetle karşı çıkacaklarını  ama son hadisenin böyle olmadığını söyledi.

Kendilerinin her kurumun olduğu gibi TSK'nın da medeni ve kalkınmış  demokratik ülkelerdeki gibi olmasını arzu ettiklerini ifade eden Çelik, sözlerini  şöyle sürdürdü:
“Güçlü, hareket kabiliyeti yüksek ama kesinlikle siyasi iradenin ve  halkın emrinde olan bir Türk Silahlı Kuvvetleri. Bugün eğer ordumuz böyle yöne  doğru gidiyorsa, ordumuz arızalarından kurtuluyorsa, darbecilikten, cuntacılıktan  kurtulmaya çalışıyorsa hepimizin bu sürece katkıda bulunmamız gerekiyor. Geçmişte  Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bulaştırılan o virüs temizleniyorsa, bizim bu sürece  katkıda bulunmamız gerekiyor AK Parti'nin esasen duruşu budur, sayın Başbakan'ın,  hükümetin duruşu budur. Bunun böyle bilinmesi gerekiyor.”

Haberin Devamı

“Muhalefeti eleştiriyi yaparken insafa davet ediyorum”

“Kılıçdaroğlu'nun bayramlık ağzını açtığını ve Başbakan Erdoğan'a akla  hayale gelmeyecek şeyler söylediğini” ifade eden Çelik, “En hafif söylediği şey  yalancıdır. Bunu da daha önce söyledim, biz bu seviyeye inmeyeceğiz, onların  seviyesizliğine inmeyeceğiz. Biz onların söylediği kelimeleri tekrar ederek  ağzımızı kirletmeyeceğiz” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın İstanbul'da katıldığı bir toplantıda korsan  taksicilikle ilgili yapılması gerekenlerin yapılacağına dair bir taahhütte  bulunduğunu ifade ederek, 6 ay kadar önce Başbakan'ın verdiği talimatla kanun  teklifi hazırlandığını hatırlattı. Bunun sadece İstanbul'a mahsus bir sorun  olmadığına işaret eden Çelik, tasarının Kılıçdaroğlu dillendirdiği için  hazırlanmadığını vurguladı.

Batmış ve hükümet kuramayacak durumda gelmiş Yunanistan'ın kredi notunu  yükselten ama Türkiye'nin kredi notunu pozitiften durağana çeviren derecelendirme  ve kredi kuruluşunun avukatlığını yapmanın da Kılıçdaroğlu'na düştüğünü öne süren  Çelik, anlaşma yapılan uluslararası bütün kuruluşların her icraatını beğenmek  zorunda olmadıklarını anlattı.

Türkiye'nin gösterdiği tepkiden dolayı ilgili kuruluşun daha ciddi  davranacaklarına dair sinyaller verdiğini dile getiren Çelik, “Türkiye'nin  duruşunu, tavrını, tarzını müdafaa etmesi gerekirken, burada milli bir politika  ve milli bir duruş sergilemesi gerekirken, bu mesele üzerinde de iktidara  yüklenmeyi sayın ana muhalefet partisi lideri tercih etmiştir” diye konuştu.

CHP'lilerin en çok söylediği şeyin “AK Parti döneminde Türkiye borç  batağına battı” olduğunu belirten Çelik, AK Parti iktidara geldiği zaman 100  liralık milli gelirin 74 lirasının borç olduğunu ifade etti. 2001 yılında  toplanan her 100 lira verginin hepsinin faize ödendiğini, bunun da yetmediğini  dile getiren Çelik, şimdi ise toplanan her yüz lira verginin 16,6 lirasının borca  verildiğine işaret etti. Çelik, hükümeti kötülemek için gerçeklerin  saptırıldığını öne sürerek, şöyle devam etti:
“Ben muhalefeti eleştiriyi yaparken insafa davet ediyorum, halkı  kandırmamaya davet ediyorum. İlle de ülkenin başbakanına ağzınıza gelen her şeyi  söylemek için onu bunu bahane etmeyin, adam akıllı siyasi rekabette bulunun.  Siyasi rekabetin, siyasi nezaketle yapılması gerekiyor. Aksi takdirde siyasetin  seviyesi düşer.”

Hükümetin gündemini Kılıçdaroğlu'nun belirleyemeyeceğini söyleyen çelik,  “Sayın Kılıçdaroğlu, adam akıllı, bir muhalefet liderine yakışan yaklaşımla  meselelere yaklaştığı zaman her zaman daha ciddiye alınacaktır, sözleri muteber  kabul edilecektir” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!