Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Torba Kanun'un 183 maddesinde yer alan düzenlemeyle ilgili açıklamalarına ilişkin, “CHP'de her kafadan ses çıkıyor, kimse ne yaptığını bilmiyor derken CHP'li dostlarımız rahatsız oluyorlar. CHP'de orkestra şefi maharetli değil derken rahatsız oluyorlar. Kendi arkadaşlarınız bu düzenlemeyi (Torba Kanun'un 183. maddesi) yapmış. Siz çıkıp da bunu grup toplantınızda bu şekilde, AK Parti'nin bir suçuymuş gibi anlattığınızda sizin samimiyetinize inanırlar mı? AK Parti hesapları ve harcamaları açık ve şeffaftır” dedi.
Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dile getirdiği bazı iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Fiskobirlik'in, 2002'de iflas eden bir kuruluş olduğunu ve fındık paralarını ödeyemediğini ifade eden Çelik, fındık paralarının artık ödenebildiğini belirtti.
Çelik, 2002'de 1.6 TL olan fındığın bugün 4.5 TL civarında satıldığını, fındığa verilen desteğin ise dönüm başına 150 TL'yi bulduğunu anlattı.
Ordu ve Giresun'a havaalanı yapılmadığı yönünde iddialar olduğuna işaret eden Çelik, bu bölgeye havaalanı yapılmasının zaten yatırım programı içinde olduğunu ve gelecek ay ihaleye çıkılacağını bildirdi. Çelik, Türkiye'deki havaalanı sayısının 46'ya ulaştığını ifade ederek, “Havaalansız il bırakmayacağız” dedi.
Sivil havacılıktaki iyileşmeye işaret eden Çelik, 2015'te ulaşılması öngörülen 55 milyon yolcu sayısının daha 2005 yılında elde edildiğini söyledi. “Sivil havacılıkta CHP, AK Parti'ye dil uzatırsa büyük haksızlık yapmış olur” diyen Çelik, Karadeniz'de liman ve tersane yatırımlarındaki artışa dikkati çekti.
“BUNU TEK KELİME İLE AYIPLIYORUM”
CHP'lerce, AK Parti'nin harcamalarıyla ilgili de bazı iddialar dile getirildiğini anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
“Partilerin hesaplarını Anayasa Mahkemesi inceler. Mahkemenin, 2010 yılı kesin hesap incelemelerine göre, AK Parti'yle ilgili 5 yıl için 'uygun görülmeyen' harcama tutarı 63 bin TL'dir. Uygun görülmeyen harcamalar nelerdir? 'Parti adına değil, kişiler adına düzenlenen belgeler var.' deniliyor. O da nedir? Bir arkadaşımız, bir genel başkan yardımcımız, bir milletvekilimiz, bir MYK üyemiz, bir ile gitmiş. Uçak bileti almış. Uçak bileti parti adına değil de şahıs adına kesilmiş. Anayasa Mahkemesi diyor ki 'Hayır, parti adına kesilmesi lazım. Bunu kabul etmiyorum.' Otelde kalmış, fatura parti adına değil de şahsı adına kesilmiş. Burada yapılan yolsuz bir harcama söz konusu değil. Fatura kaybolmuş, faturanın noter tasdikli sureti verilmiş. Anayasa Mahkemesi diyor ki 'Hayır, aslını istiyorum.' Bunu uygunsuz harcama olarak görüyor. Bu tür harcamalardır. Sayın Kılıçdaroğlu, AK Partililer sanki tonlarca parfüm almış, bütün bu parfümleri de Sayın Başbakan sabah akşam sıkmış gibi bir açıklama yaptı. Bu tek kelime ile ayıp. Sayın Kılıçdaroğlu'na kelimeleri öğretmek istiyorum. Fransızca 'Parfümeri' kelimesine 'Itriyat' denilirdi. 'Itriyat' veya 'parfümeri' sadece parfüm manasında değil, parfümeri, kozmetik olarak da geçer. Bizim genel merkezde makyözümüz var, berberimiz var. Buralara alınan spreyden tutun da aklınıza gelecek ne kadar makyaj malzemesi, parfümeri malzemesi varsa tüm bunların toplamı, ne kadar biliyor musunuz? 5 yılda, toplam 2 bin 768 TL. Yılda 500 TL. Şimdi sanki, sabah akşam kendi özel bakımlarını partiye yaptırıyorlarmış, Başbakan veya buradaki partililer yapıyormuş gibi çıkıp bunu grup toplantınızda anlatacaksınız veya burada AK Partililer'in uygunsuz, yolsuz bir harcama yaptıklarını söyleyeceksiniz, ima edeceksiniz. Bunu tek kelime ile ayıplıyorum.”
Çelik, CHP'nin, uygun görülmeyen harcamalarıyla ilgili ise, “CHP'liler yemeğe gitmişler, garsona bahşiş vermişler. Onu gider göstermişler. Resmi gazetede geçer. 16.12.2010'daki resmi gazetede AK Parti ve CHP'nin harcamalarını göreceksiniz. Başka ne var? Tahrifatla ödenmesi gereken tutarlarda fazla ödeme yapmak, evrak sahteciliği yapmak. AK Parti'nin 63 binine karşın CHP'nin harcaması 1 milyon 35 bin TL. Başka ne var? Mükerrer gider kaydı var. Yapılan harcamayı tekrar tekrar yapılmış gibi göstermek. Halk TV'nin kendisinin yapması gereken ödemeleri CHP'nin parasından yapmak. Bu da 236 milyon TL tutarında” diye konuştu.
“CHP KENDİ ÖNERİSİNE SAHİP ÇIKMIYOR”
Çelik, Torba Kanun'un 183. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Siyasi partiler amaçlarına ulaşmak için siyasi faaliyet kapsamında her türlü harcamayı yapabilir”şeklindeki düzenlemeyle ilgili, Kılıçdaroğlu'nun, “Torba Kanun'a bir madde daha eklediler. İstedikleri gibi harcama yapabilirler, parfüm alacaklar ya ondan” diye açıklamada bulunduğunu belirtti. Bu düzenlemeye ilişkin talebin CHP'den geldiğini savunan Çelik, düzenlemenin CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek tarafından birlikte formüle edildiğini söyledi.
Çelik, “CHP'de her kafadan ses çıkıyor, kimse ne yaptığını bilmiyor derken CHP'li dostlarımız rahatsız oluyorlar. CHP'de orkestra şefi maharetli değil derken rahatsız oluyorlar. Kendi arkadaşlarınız bu düzenlemeyi (Torba Kanun'un 183. maddesi) yapmış. Siz çıkıp da bunu grup toplantınızda bu şekilde, AK Parti'nin bir suçuymuş gibi anlattığınızda sizin samimiyetinize inanırlar mı? AK Parti hesapları ve harcamaları açık ve şeffaftır” açıklamasında bulundu.
“KELİME OYUNLARI YAPMAYIN”
AK Parti'nin adının başındaki ilk harflerden yola çıkarak, “Aldatanlar ve Kandıranlar Partisi” diye bazı nitelendirmelerde bulunulduğunu dile getiren Çelik, “Kelime oyunları yapmaya başladınız mı bunun nerede duracağına siz karar veremezsiniz. Harflerden yola çıkarak, size de yakıştırmada bulunabilir insanlar. Birileri de çıkar, CHP'ye, 'Cürüm ve Hile Partisi ya da Cehalet ve Hile Partisi' der. Bu tek kelimeyle ayıp. Kelime oyunlarıyla yakıştırmalar yaparsanız, başka insanlara da size başka yakıştırma yapma hakkı doğar. Bunu yapmayın, böyle basit şeylerle uğraşmayın” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği toplu açılışlardaki tesisler arasında, daha önceden açılanların bulunduğu, sadece boya badana yapılan binaların açılışlara dahil edildiği, yapılan ek binaların açılış kapsamında değerlendirildiği yönünde de iddialar ortaya atıldığına değinen Çelik, bu iddiaları yalanladı.
“Yaptığımız hizmetlerden, yatırımlardan dolayı verdiğimiz rahatsızlık için CHP'den özür diliyoruz” diyen Çelik, “CHP'nin bu lafları (Açılışlara ilişkin iddiaları) üzerine kaleme sarılan kalemşöler var. CHP'lilere de, o köşe yazarlarına da söylüyorum. Başbakanın enerjisine, hayallerine sizin hayalleriniz ulaşamaz” şeklinde konuştu.
Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu zararlarına ilişkin, bugün kurumun zararının, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemdeki zararla kıyaslandığında “oransal” olarak daha düşük olduğunu söyledi.
“CHP TEK TİPÇİLİĞİN, DAYATMACILIĞIN SEMBOLÜ VE ADIDIR”
Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, “Bütün özgürlüklerin garantisi biz olacağız” diye açıklaması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bunu CHP söyleyince insanın gülesi geliyor. CHP, tek partili zihniyetin, jakoben devlet anlayışının, tek tipçiliğin, dayatmacılığın sembolü ve adıdır. Yargıyla ilgili kıyametler koparıyorlar. Çünkü CHP yargıyı kendi arka bahçesi görüyor. Çünkü onlar hala M. Esat Bozkurt'un şekillendirdiği yargının özlemi içindeler. Bunun devam etmesini istiyorlar. Biz de diyoruz ki, hayır. Yargı halkın yargısı olsun. Sizin arka bahçeniz değil, milletin adalet bahçesi olsun.
Milleti direnmeye çağırıyorlar, sıkılmadan utanmadan Atatürk adına nutuklar icat ediyorlar. Atatürk'ü, Atatürkçülüğü, Nutuk'u iyi bilenlerden biri olduğumu iddia ediyorum. 'Türk çocuğu Cumhuriyeti tehlikede görürse eline geçirdiği taşla, sopayla, silahla Cumhuriyeti savunacaktır.' Bunun adı anarşidir. Atatürk böyle bir şey demedi. Atatürk'ün arkasına geçerek siyaset yapmayın. Atatürk hayatta olsaydı bunların hepsini kovardı. Sizin ne kadar özgürlükçü olduğunuzu Dersimliler'e sorun. İnsanları mağaralara kapatarak gaz vermek özgürlükse ona bir şey diyemem. Birine çamur atarken, birkaç kere düşünmelisiniz. Attığınız bütün çamurlar size iade edilecektir. Kılıçdaroğlu'nu değil, halkımızı önemsediğimiz için sizin yalanlarınızı suratınıza çarpacak, çarpmaya devam edeceğiz.”