Güncelleme Tarihi:
Yalçın, AK Parti Genel Merkezi’nde bir grup gazeteciyle sohbetinde şunları söyledi:
YANKI ODALARI
“Seçim sonrası toplumun duyarlılığını anlamaya çalıştığımız yüz yüze anketler yaptık. Gerçekte insanlarımızın insan haklarına bakışı siyasi görüşlerine göre şekilleniyor. Gerçeklik ile algı, soyut ile somut arasında çok ciddi mesafeler var. Birçok alanda çeşitli kamplaşmalar ve yankı odaları oluştuğunun farkındayız. Çok düşük oran olmasına rağmen üzücü bir veri; bazı insanlarımız ülke kurumlarından çok uluslararası kurumlara güveniyor. Özellikle muhalif kesim diyebileceğimiz katılımcılardan, muhalif medyaya hatta oy verdiği partiye bile güven duymayan gruplar var. Devletten ziyade toplumsal baskılardan şikâyet var.
GÜÇLÜ İÇ CEPHE
İsrail’in şımarıklığı bölgeyi ve dünyayı bir ateşe atma ihtimalini doğuruyor. Böylesi karışık bir dünyada güçlü bir toplumsal zeminle iç cepheyi güçlendirmeye ihtiyaç var. Biz bu siyasi sorumlulukla mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatı oluşturmaya çalışacağız. Yeni gerçeklikle karşı karşıyayız. Sınırımızda artık düşmemiş yönetim yok. Türkiye’nin toplumsal olarak çok daha bütünlüklü olması lazım. Sınırımızda büyük tehlike var, biz sadece kayıkçı kavgasına mı tutuşacağız? Bazı siyasi partiler bu süreci bozguna uğratmak üzere denemeler de yapabilirler, ama AK Parti olarak bizim görevimiz mümkünse yeni reformlarla toplumsal beraberliği güçlendirmek. El sıkışmaların altında yatan mesele de bu.
EL SIKIŞMA
(Süreç yeni bir çözüm sürecine gider mi?) Ben başı sonu belirlenmiş, çeşitli hedeflere matuf bir sürecin inşa edildiği kanaatinde değilim. ‘Bu yumuşamalar, el sıkışmalar şuraya varacak’ diye bir dayatma içinde değiliz. Bu el sıkışmaların da sadece el sıkışmada kalmasını istemiyoruz. Sosyal medyadan tutun da yargının daha düzgün denetlenmesine, Türkiye’nin uluslararası platformlarda daha rahat hareket etmesine kadar bütün alanlar gündemimizde. Bu 3.5 yılda daha sağlam adımlar atabileceğimizi düşünüyoruz.”